Emekli maaşları 3 ayda bir verilsin

Bugünlerde emekli memurlar arasında maaş tartışması aldı başını gidiyor. "Maaşları ayda mı alalım, 3 ayda mı alalım?" diye... Maaşlarını ayda almak isteyenler, ne demek istediklerini tam olarak anlatamıyorlar. Onların asıl şikayeti, maaşlarını yetirememeleri, bu yüzden aylık istiyorlar. Bunlar ipin ucunu kaçırmışlar. Bunlara 15 günlük değil, günlük versen, yine yetiremezler. Çünkü bunlarda "maaşı üçe bölme" kavramı gelişmemiş. O halde onlar çareyi maaşın arttırılmasında aramalılar. 3 aylık maaş almak isteyenler de faizden ilave gelir elde ediyorlar. Aylık maaştan biz emekliler kârlı çıkmayız, devlet kârlı çıkar. Bu şekilde aldığımız ve bize katkısı olan faiz devlete kalacak. En doğrusu, Emekli Sandığı'nın bu hususta anket yapması... Memur emeklileri bu tartışmayı bıraksın da asıl şu konuda mücedelesini yapsın: Hükümet Sosyal Güvenlik Kuruluşlarını aynı çatı altında birleştirmek istemektedir. Bu durum memur emeklilerinin aleyhine olan bir uygulamadır. Bu konuda mücadele edelim, sesimizi duyuralım. Bizler maaşlarımızı 3 ayda bir almak istiyoruz. Lütfen bu uygulamayı değiştirmeyin! > Ahmet Toyran (Emekli Öğretmen) - KÜTAHYA Artık bu yanlışı düzeltin Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'ne; Devlet, memur emeklisine aylıklarını 3 ayda bir verirken, diğer emeklilerin aylıkları aylık olarak ödenmektedir. 2000 yılına kadar belki bunda bir problem yaşanmıyor, aksine memur emeklisine 3 aylık maaşı peşin ödenerek bir nebze rahatlık sağlanıyordu. 10 yıl kadar önce yapılmış bir ankete göre, memur emeklileri ekseriyetle 3 aylık maaş almayı istemişler. Bugün ise tamamen tersi, emeklinin %95'i maaşını aylık almak istiyor. Her nedense yetkililer yeni bir kamuoyu araştırması yapmıyor... Bazı emekliler, bir aylığını alıp, diğer 2 aylığını bankaya yatırıyor, faiz alıyor. Ama diğerleri Ziraat Bankası'nda Kredili Mevduat Hesabı açarak, faizle para alıyor, kendi parasına faiz ödüyor. Yetkililerden, bu kadar basit olan bir işi düzeltsinler artık... Yalçın Melikoğlu (Emekli Memur) - ORDU Açıkta kalmaya mahkum muyuz? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na; 57. Hükümet döneminde "İşsizlik Fonu" kuruldu. Çalışandan %2, işverenden de %3 kesinti yapılarak bu fona aktarılıyor. İşten çıkanlar yararlansın diye bu düşünülmüş. Yalnız bu haktan faydalanmak için 600 gün fiilen çalışmış olmak gerekiyor. Ben ise bu haktan mahrum kaldım. Benden işsizlik fonu için 400 gün kesinti yapılmış, 200 gün açığım var. Benim gibi çok kişi bu haktan faydalanamayarak mağdur oldu. Keyfî ve haksız bir şekilde işime son verildi. Hangi kapıyı çalsak elimiz boş dönüyoruz. Asgari ücretle çalışmak için bile Bakan ve Milletvekili bulmak gerekiyor. Bu zor şartlar altında İşsizlik Fonu'ndan da mahrum kaldık. Bizim de çoluk-çocuğumuz var. Onlar da ekmek-su istiyor. Samsun İş Kurumunda bir yıldan beri kaydımız var. Aç ve açıkta kalmaya mahkum muyuz? > Hüseyin Uzun - SAMSUN Üretimi böyle artıramayız! Sayın Başbakan'ın dikkatine; Sayın Abdullah Gül, 19 Şubat'ta yaptığı konuşmada "tarımda üretimi artıracağız" diyerek, çiftçiyi destekleyeceklerini belirtmişti.2002 yılında ektiğimiz pancarın fiyatı 77.700 TL. olarak açıklandı. Mevsimin iyi yağış alması sebebiyle ürün fazla oldu. Bu da verimlilik demektir. Ama taahhütte bulunduğumuz kotanın fazlasının fiyatı 16.500 TL. olarak açıklanmıştır. Tarımda verimliliği artırmanın bedeli bu mu? Bir çiklet parası bile layık görülmüyor... 2003 yılı kotaları çıkıyor. Bunu planlayanlar da bu işin içinden çıkamaz... > Necmi Kırgın - Ereğli / KONYA