Sayın Başbakan'ın dikkatine; Emekli Sandığı'na bağlı olarak okul hademeliği yapmakta iken, 1988 yılında, şahsımı ağır bir biçimde dolandıran mimli bir dolandırıcıyı dövmek suçundan acımasız bir ceza aldım, 32 ay hapis cezası çektim, işimden oldum. 8 yıllık hizmetim bulunmasına rağmen, tek kuruş tazminat ödenmedi. Hem haksız bir ceza ile hapis yattım, hem de işimden, ekmeğimden oldum. Evim, ocağım yıkıldı; çoluk-çocuğum perişan oldu. Maruz kaldığım bu haksız cezalar sonucu, envai çeşit hastalıklara düçar oldum... Memuriyetten ayrılmış olanların ödenmemiş tazminatları ile ilgili konu birkaç yıl önce Anayasa Mahkemesi'ne intikal etti. Anayasa Mahkemesi, eşitlik ilkesi gereği, bu paranın ödenmesi yönünde karar verdi. Ancak bu kararın gerektirdiği şekilde yeni bir düzenleme yapılmadı, eski tas eski hamam denebilecek bir düzenleme ile devam edildi. Anayasa Mahkemesi bu "eski tas eski hamam" uygulamasını 15.05.2011 tarihli, E2010/81 k. 2011/78 numaralı kararı ile, oybirliği ile reddetti. 6 sayfadan oluşan Anayasa Mahkemesi Kararı'nda özetle, emekliliği gelmeden bir şekilde devlet memurluğundan ayrılanların Emekli Sandığı'nda birikmiş tazminatlarının ödenmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak biz garibanların haklarını savunacak güçlü bir sendikamız, bir destekçimiz yok. Allah'tan başka kimsemiz yok... Oysa Hükümetimiz nice meseleleri halletti; yıllardır ödenemeyen "Zorunlu Tasarruf"ları, "Konut Edindirme Kesintileri"ni ödedi. Yıllardır sürüncemede olan başka problemleri de çözdü, dar gelirli milyonları sevindirdi. Şimdi başka ülkelerdeki garip-gurebanın da hamisi oldu, dünyanın dörtbir köşesindeki gariplere el atıp yardımda bulunuyor. Elbette bundan hepimiz büyük mutluluk duyuyoruz, bu güzel işlerin devam etmesi gerekir. Ama biz garibanların hakları da, kesin mahkeme kararları ortada iken, daha fazla geciktirilmemeli. Ahir ömrümüzde, çok ihtiyacımız olan bu hak ettiğimiz alacaklarımızı ödeyerek duamızı alın... İnanıyorum ki Sayın Başbakanımız, işlerinizin yoğunluğu sebebiyle, bu konuya tam vakit ayırıp vâkıf olamamışsınızdır. Yoksa güçlü elleriniz ve iradenizle bu konuyu da bir anda çözer, mağduriyetleri bitirirdiniz, bundan hiç şüphem yok. Lütfen Sayın Başbakanım, bu konuya bizzat siz el atın, çözün; benim gibi mağdur olan binlerce kişinin duasını alın... Kemal Çokak-DENİZLİ Mülkiyet hakkına oldubittilerle müdahale etmek hak ve hukuka uygun mu? 70 yıl önce Sürmene'den Samsun'a, 500 kadar koyun, 40 inek, 1 manda, 1 at ile 15 günde geldik. Bir kısmını yolda sattık. Babam, "39 bina (2 kat, altta taş, üstü dolma, çatı kiremit), asgari 5 dönüm bahçe sattık; 40.'yı satamadık, 500 TL'ye icraya verip Samsun'a geldik" derdi. Samsun'da binayı önemsemedik, arazi aldık. Ama Belediye ve siyasetçiler bizi bitirdi. Metrekaresini bizden 100-200 liraya alıp, sitelere 3000 liraya sattılar. Mükerrer defalar kamulaştırma yapıldı, 18. Madde uygulandı. Dava da açamıyoruz... Bir özel kolejin yolunun Belediye Evleri Mahallesinden geçişinde, su arkı müteahhit tarafından yıkılıyor, dolduruluyor, yol yapılıyor. Tebligat yapılmadan, sınır kazıkları çakılmadan, ölçülmeden, ilk plandaki 25 metrelik ölçü tanınmadan, batı kıyı bilinmeden rastgele 30 metrelik yol yapılıyor. 2002'de Canik Belediyesi bu yolu 30 metre yapacaktı, Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne müracaatımız üzerine 25 metrede karar kılınmıştı. Şimdi Orman-Uludağ Camii alt arası ve güneyi 25 metre yapıldı. Yukarıda belirttiğim yol, Koloğlu binalarını yemek için kasıtlı olarak 30 metre yapıldı, bu kanunsuzdur. Sırf bu kasıtlı iş sebebiyle bahçe suyum kesildi, ağaçlarım, bahçem ve sulama tertibatım zarar gördü. İlgililer bu oldubittiye, kanunsuzluklara seyirci kalmamalı!.. Hacı Tahsin Koloğlu-SAMSUN 18 yıldır bitmeyen kooperatif Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan Bayraktar'ın dikkatine; Trabzon'da 1994'te kurulan SS Öztepe Yapı Kooperatifi'ne 05.05.1999 yılında, türlü vaatlerle ikna edilerek üye oldum. 17 Ağustos 1999 depreminden sonra inşaat sektöründe yapılan denetimlerde, üyesi olduğum kooperatifin ne yazık ki 1994 yılında ruhsatsız başladığı belirlenerek, birkaç yıl mühürlü kaldı. Bu ruhsat şokundan sonra, mühürlü olmasına rağmen aidatlarımızı ödemeye devam ettik. Kooperatif kurulalı 18 yıl olmasına rağmen, inşaat bitmedi, bitirilemedi. 2011 başında, yönetimin aldığı resmî olmayan bir kararla, kişi başı 10 bin TL kredi çekip buraya yatırmamız halinde, ortak alanların hemen bitirileceği, dairelerin içlerinin de tarafımızdan yapılmasıyla Nisan-Mayıs aylarında evimize taşınabileceğimiz söylendi. Denize düşen yılana sarılır misali, hem dairenin içini yapmak hem de istenen parayı ödemek için bankadan yüklü miktarda kredi çektik. Borç-harç toplu ödemeyi hemen yaptık. Dairenin içini de yaptırdık. Ama yönetim, bırakın ortak alanları bitirmeyi, çalışan ustaları da "buranın acelesi yok, başka yerde iş bulursanız çalışın" diyerek, inşaatın gidişatını engelleyip, burayı kazanç kapısı yaptılar. Paraları alırken "evlerinizi bitirin, girin" diyen yönetim, şimdi "başınıza taş düşer, burada oturulur mu" diyor. Sayın Bakanım, şu anda oturduğum ev Trabzon Tabakhane Kentsel Dönüşüm Projesi dolayısıyla kamulaştırıldı. Yarın evi boşaltın denirse, gidecek bir yerim yok. Aldığım kredi sebebiyle, kiraya da çıkamam. Tek memur maaşıyla, dişimden tırnağımdan artırarak, başımı sokacak bir evim olsun, çocuklarım güneş gören bir evde büyüsün diye gösterdiğim çabalar sonuçsuz kaldı. Artık eşimin de benim de sağlığımız bozuldu, sinirlerimiz yıprandı, dayanacak gücümüz kalmadı. Lütfen buna siz el atın!.. Ayşe Temel > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00