Bu köşeyi takip edenler bilir, en çok Milli Eğitim'le ilgili şikayetler gelir. Hepimiz bir bakıma bununla ilgiliyiz; ya öğrenciyiz, ya veliyiz, ya bu bakanlığın çalışanıyız, ya da bunlardan birinin yakınıyız... Herkes dertli, herkes şikayetçi. Bu Bakanlığı düzelteceğini, işleri rayına oturtacağını söyleyen önceki hükümet, bu iş için yeni vergiler koydurdu, halktan bu zor günlerde fedakarlık istedi. Ekmek parasını zor bulabilen vatandaştan paralar kesildi... Ama her zamanki gibi, Ankara'dakiler bildiklerini okudu, halkın isteklerine kulaklar tıkandı. Yara kangren haline geldi... Meslek Okulları tahrip edildi, yüzbinlerce genç mağdur edildi, verilmiş haklar hiçe sayıldı, milyonlarca vatandaş küstürüldü... Sınıflar tıkış tıkış olduğu halde, mezun olan öğretmenler işsiz bırakıldı; tayin işinde de büyük bir kargaşaya gidildi. Önceki dönemlerde emsali görülmemiş uygulamalara imza atıldı, kıyımlar yapıldı. Bu ve benzeri işlerin hepsi eğitimimizi çağdaşlaştırma(!) iddiası ile yapıldı... İşte bu sıkıntıların büyük bir kısmını, bu köşe elverdiğince yansıttım. Ama ciğeri yanık öğretmenlerimiz bununla yetinmediler, zaman zaman bizi arayarak işin vahametini anlattılar. Bunlardan biri de Necati Hoca. Yılların eğitimcisi bu eli öpülesi hocamız da her aradığında çarpıcı gerçekler anlattı; sonunda kalktı ta yanımıza kadar geldi. Hoca anlattıkça anlattı, vakit yetmedi, bu köşe de yetmez... Bir partinin ilçe başkanlarına verilen dolarlar karşılığı yapılan idareci tayinleri, bunun bedeli olarak sonradan oluşan menfaat ilişkileri... Her sene kasten değiştirilen kitaplar, kitap seçiminde yaşanan vurgunlar ve Bakanlık teşkilatının bunu görmezden gelmesi... Okul servislerindeki oyunlar, 150 kişi taşınan okullarda bile bazılarına verilen 4-5 milyar liralar, çocuk fotoğraflarının çekiminden tutun da, eğitsel kollar vasıtasıyla yaşanan vurgunlar. Kurslardaki çarpıklıklar, haksız kazançlar... Okul Koruma Derneklerinde dönen dolaplar, kayıtlar esnasında ödenen paralar, daha neler neler... Şüphesiz Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu'da da bu bilgiler, hatta daha fazlası mevcut. Ama mutat idareci tayinlerinde bile çarkları bozulanların çığırtkanlıkları bu işleri caydırır mı, bilmiyoruz... Genç, enerjik, dinamik bakanımızın, millet menfaatine olan her konuda kararlı olacağına, çıkarcıların kuru gürültüsüne papuç bırakmayacağına inanıyoruz... Kırgızistan'daki Türk vatandaşları sahipsiz mi? Dışişleri Bakanlığı'na; Biz Kırgızistan'da üniversite okuyan Türk öğrencileriz. Buralarda çok ciddi problemlerimiz var. Lütfen bizi bu konuda yalnız bırakmayın ve bu problemlerimizi dile getirin. Buralarda son aylarda Türklere karşı bir dizi saldırılar başladı. Bu saldırılara Türk öğrenciler, elçilik çalışanları, işadamları, herkes hedef oluyor. Dışarı çıkmaya korkuyoruz, artık okula bile gidemiyoruz. Çünkü, yolda devamlı bazı kişiler önümüzü kesip, paramıza, pasaportumuza, kısacası her şeyimize el koyuyorlar ve bizi hastanelik edecek sekilde dövüyorlar. Neden olduğunu bilmiyorum, ama bu olayların önlenmesi lazım, bize sahip çıkılmasını istiyoruz. Buralarda sahipsiz ve kimsesiz kalmak istemiyoruz. Bu kişiler, bir sürü arkadaşımızın kemiklerini dahi kırarak hastanelik ettiler. Artık okulu falan, her şeyi bıraktık, can derdine düştük... Burada bulunan ikibin Türk ciddi bir can tehlikesi ile karşı karşıya > Kamil Aksöz - KIRGIZİSTAN Vatandaş duraklarda bu kadar bekletilir mi? İETT Genel Müdürlüğü'ne; Yenibosna sakinleri olarak, İETT yetkililerine çok büyük bir sıkıntımızı iletmek istiyoruz. Lütfen bize kulak versinler ve yardımcı olsunlar. Görevimiz icabı her gün 98 B ile Bakırköy'e gidip gelmek zorundayız. Ama gelin görün ki, bu hatta araba beklemek, bize işkenceden beter hale gelmiştir. "İndirimli Hat" diye Halk otobüsleri de gereken önemi vermiyor. İki otobüs koymuşlar, biri geliyor, diğeri gidiyor. Bazen 45 dakika, 1 saat beklediğimiz oluyor. Bize yazık değil mi? Bu hatta neden üvey evlat muamelesi yapılıyor? Mademki Halk Otobüsleri bu şekilde çalışmak istemiyor, o zaman onlar için indirimi kaldırın da vatandaş rahat etsin!.. > Bir grup Yenibosna sakini - İSTANBUL İl içi atamalarda yolluğumuz verilmiyor Maliye Bakanlığı'nın dikkatine; Bizler bir grup Maliye Memuru olarak, il içinde yapılan memur atamalarında, memur yolluğu alamamaktan dolayı mağdur durumdayız. Oysa diğer kurumlarda yapılan atamalarda memur yolluğu ödenmektedir. Bizler tayin istediğimizde yolluk almamamız için dilekçe istenmektedir. Bizler de tayinimizin yapılabilmesi için dilekçe verdiğimizden, yolluk alamamaktayız. Bir yer değiştirmek bizlere enaz 1 milyara malolmaktadır. Bu mağduriyetimizin bir an önce giderilmesini istiyoruz.. > Maliye memurları