"Eşit işe eşit ücret" ilkesini uygulayın!

Bu dönemin Toplu İş Sözleşmesi'ne imza atacakların dikkatine; Geçtiğimiz dönem (01.01.2005-31.12.2006) Toplu İş Sözleşmelerinde, biz alt gelir grubunun beklentileri gerçekleşmedi, haksızlığa uğratıldık. Bu durum, maddi ve manevi yönden mağdur olmamıza yolaçtı. 01.01.2007-31.12.2008 dönemi Toplu İş Sözleşmesi'nde, bütün bu olumsuzlukların giderilmesi için gerekli adımların atılmasını bekliyoruz. Özellikle alt gelir grubunda bulunan kesimin mağduriyetinin giderilmesini istiyoruz. Ücretler arasındaki uçurum, iş barışını tehdit edecek noktaya varmıştır. Alt gelir grubunda olanlar, temel ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelmiştir. Ücretler arasındaki uçurum görmezden gelinerek, ortalama artışlarla bu problemin çözülemeyeceği ortadadır. Ücretler arasındaki dengesizlik giderilmeli, vardiya zamları ve sosyal yardım ödemelerinde adalet sağlanmalıdır. Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu ve Görevli Bakan Sayın Mehmet Ali Şahin, Çerçeve Anlaşması kapsamında, bu hususları da göz önünde bulundurmalıdırlar. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi'nde yer alan, insan temel hak ve özgürlüklerinden birisi olan "Eşit iş karşılığında insanların eşit ücret alma hakları vardır" maddesi uyarınca da, gerekli adımların atılması gerekmektedir. > Emet Bor İşletmelerinin Alt Gelir Grubu Çalışanları > Esnaf olarak yaşamak çok zormuş Yıllarca çalışmış, sosyal güvencesi olmamış, sonunda evlatları tarafından dahi terkedilmiş yaşlı insanların ölümleri, komşuların ihbarı ile polise bildirilir. Kokmuş cesedin başında acı gerçeği yaşardık. Bu beni müthiş bir şekilde üzer; iş adamlarına, "70-80 yaşındaki insanların bir lokma ekmeğini, 20 yaşında iken boğazından almayın, çalışan işçilerinizi sigortalayın" derdim. Vergi hususunda da aynı hassasiyeti gösterirdim. Emekli oldum. Firmalarda çaılşmaya başladım. Türkiye'nin bilinmeyen yönünü tanıdım. İşletme mezunuyum. Bu ülkede vatandaş olarak, özellikle esnaf olarak yaşamak çok zormuş. Bir defa devlet acımasız, hep kendi tarafını düşünüyor. Kümesteki kazın gırtlağını tutmuş sesini çıkartmıyor. Senin ekonmik durumunu soran yok. Vergi düşük geldi mi, hemen çağrılıyorsun, ocağını söndürüyorlar. Adı denetim. "Bu adamın durumu ne, maaş verebiliyor mu, kirasını ödeyebiliyor mu, evine ekmek götürebiliyor mu?" diye düşünen yok. Vergi barışı kanunu çıktı. Matrah artırımı yaptılar, vatandaşın zaten ödeyemediği vergi borcuna borç eklendi ve özellikle kredi kartı facialarının büyük bölümü bu borçları ödemekten kaynaklandı. Millet icralarla uğraşıyor, senetler dönüyor, çekler dönüyor. Maliye 5 yıl, SSK 10 yıl evvelden denetime alıyor. Kardeşim 5 yıldır, 10 yıldır nerdesiniz? Esnaf, ayda asgari ücret kadar para kazanmıyor, babasından kalan evini veya arabasını satıyor ama faizleri karşılayamıyor. > Ahmet Gözübüyük (Emekli Başkomiser) > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00