Esnafın işleri neden kötü?

A -
A +

Demişler ya, "bir akıllıya kırk defa deli dersen, aklından şüphe etmeye başlayabilir" diye, işte bizdeki de aynen o hesap. "Ekonomi kötü" diye diye, bazıları milletin kafasına ekonomik krizi kazımaya çalışıyor. Bazısı bazı yerlerde kapanan dükkânları ve şikâyetçi olan esnafı gösteriyor. Genelde bunu da ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. Yapılan araştırma objektif şekilde, yansız bir şekilde yapılmalı; kullanılan yöntem o ölçümü yapmaya uygun olmalıdır. Mesela, peyniri tartarken ağırlık ölçüsü kullanılır veya kumaş alırken uzunluk ya da arabamıza benzin almak için gittiğimizde istediğimiz miktarı bize litre cinsinden ölçerek verirler. Eğer kumaşı litreyle, peyniri metreyle ve benzini de kiloyla ölçerseniz ölçümler geçersiz olur. İşte ekonominin de durumunu anlamak için dünyada standart yapılan ölçümlerle elde edilen rakamlar yorumlanır. Bunun da en önemli iki örneği hemen herkesin en azından adını duyduğu Kişi başına millî gelir ve akademik camia dışında genelde kimsenin duymadığı satın alma paritesidir. Genel ekonomik durumun ülke içindeki dağılımını gösteren gelir dağılımı ise bu ekonomik durumun halkın tamamı tarafından hissediliş şeklini algılamaya sebep olur. Ülkemizde millî gelir, şu anda 10.000 dolar civarında. G8 ülkeleri içinde yer alan Amerika'da ise bizim yaklaşık 4.5 katımız. Bugün Türkiye'de hemen her ilde, kötü de olsa 300 dolara kiralık ev bulabilirsiniz, berberde saç kesimi 5 dolar, lokantada yemek ise 10 dolar civarındadır. Tabii bunlar lüks olmayan yerlerin fiyatları. Amerika'da ise, bulabileceğiniz daire güneyde ortalama 600 dolar iken, kuzeyde 900 dolar, berberde saç kesimi 50 dolar, lokantada yemek ise 30 dolar. Benim asistanımın (üniversitede araştırma görevlisi) aldığı maaş 1050 dolar, Amerika'da bir asistan arkadaşımın aldığı maaş 1000 dolar. Artık hangisi daha rahat geçinir karşılaştırmayı siz yapın. Yani uzun sözün kısası, her rakamı elinize alıp yorum yaparak değerlendirmeyin, genel ekonomik durumumuz şu an hiç de "öldük bittik" durumlarında değil. Ama eline mikrofonu alıp felaket tellallığı yapan, yanlı ve yanlış haber yapan bazı kişileri de anlamak mümkün değil. Bir kanalımızın haber bülteninde, yine "ekonomi çok kötü öldük bittik" edebiyatı yapıldıktan sonra, mikrofon bir kuyumcuya uzatılıyor. Bugün hiç iş yok dediği bir günde, daha dükkanı kapatmadan muhabirin oraya gittiği saate kadar tam 4000 YTL değerinde altını vatandaştan almış, en kötü ihtimalle %5 kâr payı (abim eski kuyumcudur) ile bunları değerlendirse, aylık 6000 YTL kâr yapar (işlerin kötü olduğu günü baz alarak hesap yaptık). Şimdi bu esnaf ağlarsa kim ağlamasın soruyorum size? Gelelim bazı yerlerde işleri gerçekten bozulan esnafa, bunun en önemli sebebi, birçok ilimizde mantar gibi biten alışveriş merkezleridir. Türkiye'de yapılan tüketim harcamalarına bakarsak, son yıllarda gözle görülür bir azalma olmadığı görülecektir. Yani insanlarımız harcama yapmaya devam ediyor, peki niye bazı yerlerde esnafın işi bozuluyor. Bunun cevabı da şu: Dünyanın hiçbir ülkesinde şehir merkezlerine, diğer esnafa yakın yerlere yapılmasına izin verilmeyerek, ancak yerleşim yerlerinin uzağına yapılmasına izin verilen dev alışveriş merkezlerinin, nedense bizde yerleşim yerlerinin ortalarına en merkezi yere, diğer esnafların kucaklarına inşa edilmelerine izin verilmesidir. * H. Fazıl Küçük >> Lütfen ulaşım sıkıntımızı çözün İETT Genel Müdürlüğü'ne; İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir grup polis memuruyuz. Mesaimize sabah gidiş ve akşam dönüşlerde bazen çift katlı İETT ve Özel Halk Otobüslerini kullanmak zorunda kalıyoruz. Fakat bu otobüslere seyahat ettiğimizde, polis kimlik kartımızı ibraz ettiğimizde, bu kartın geçerli olmadığı, çift bilet kullanmamız gerektiği otobüs şoförleri tarafından belirtilmektedir. Bu durum kısıtlı aile bütçemize ek külfet yüklemektedir. Kamu güvenliğini sağlamak için gece gündüz fedakârca çalışan biz polislerin bu sıkıntımızın ilgili makamlarca çözüme kavuşturulmasını talep ediyoruz. Oysaki kanun gereği, kamu görevi yapan Emniyet hizmetleri sınıfına mensup olanlar şehir içi tren, vapur, belediye ve özel halk otobüslerinde ücretsiz seyahat hakkına sahiptir. Buna rağmen, sözü edilen İETT ve özel halk otobüslerinde bu kanun gereği ücretsiz seyahat edemiyoruz. Bu mağduriyetimizin ortadan kaldırılması için ilgili makamların harekete geçerek, gereğini yapmasını istiyor ve bekliyoruz.. * Bir grup polis memuru-İSTANBUL >> Başkanımızdan taleplerimiz var Samsun Belediye Başkanlığı'na; Başkanımız Sayın Yusuf Ziya Yılmaz'ın çalışmalarından oldukça memnunuz. Samsun, ilk defa "sahil kenti" hüviyetine büründü. Samsun Karadeniz'le buluştu. Bizler Kurupelit Başbakanlık Toplu Konutlarında oturanların da Sayın Başkanımızdan talepleri var. Ulaşımda sıkıntılar yaşamaktayız. Mesaiye gidiş ve dönüşlerde büyük zaman kaybı oluyor. Bunu aşmak için: 1-) Dolmuş hattı vermeyi düşünüyor musunuz? 2-) TOKİ konutlarını güneyden OMÜ Kampüsüne kestirmeden bağlayan yolun yapımını düşünüyor musunuz? Yapılacaksa ne zaman biter? * Kurupelit Toplukonut sakinleri-SAMSUN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.