Sayın Başbakan ve Ulaştırma Bakanı'nın dikkatine; MARMARAY inşaatı sebebiyle evleri istimlak edilen, Gebze-Haydarpaşa hattı üzerindeki binlerce ev sahibinin mağduriyetini bildirmek için bunları yazıyorum. Bizler, kısıtlı gelir imkânlarımızla hayatı göğüslemeye çalışan, çoğu emekli ve memur olan kişileriz. Kişisel bir not olarak da, Ulaştırma Bakanlığı-Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları Genel Müdürlüğü'nün mağdur ettiği kişilerden biri olan ben, söz konusu daireye, bir çalışanı olarak tam 26 sene hizmet vermiş bir kişiyim. İstanbul Maltepe'de, tren hattına sıfır mesafede eşime ait bir dairemiz mevcut. Yaklaşık birbuçuk sene önce, Gebze-Haydarpaşa tren hattının hemen yanında ev sahibi olan bizim gibi binlerce kişiyi beyninden vurulmuşa çeviren, şu haber ulaştırıldı bizlere: Ulaştırma Bakanlığı-Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları Genel Müdürlüğü'ne bağlı MARMARAY İstanbul Bölge Müdürlüğü, evlerimizi istimlak edeceğini bildiriyordu. Üstelik Maltepe'nin en merkezî yerinde bulunan dairelerimize normal değerinin ancak 4'te biri kadar kıymet takdir edilmişti. Mukayese bile edilemeyecek bir bölge olan Gülsuyu'na göre fiyatımız belirlenmişti. Halbuki bizim evlerimizin bulunduğu yer Maltepe'nin göbeğinde olan Feyzullah Mahallesi 2. bölgedir. Maltepe Büyük Camiinin hemen alt tarafında ve denize nazır bir yerde bulunmaktadır. Devletin zorla istimlak etmesi yetmezmiş gibi, verdiği para da hakaret eder gibi, evlerin değerinin çok çok altındadır. Yani devletimiz resmen "bu parayı alın, sonra da derdinize yanın" diyordu bize. Bu gelişmeler süresince, yılların birikimi olan evleri, değerinin %25'ine ellerinden zorla alınan ve tahayyül edemeyeceğiniz kadar zor bir durumda kalan bazı kapı ve bina komşularımız kelimenin tam anlamıyla bunalıma girmiş bulunmaktadır. Sözün özü, devlet bizi evsiz-barksız bırakmaktadır. Ayrıca, binalarımızın arsasının sadece yarısını alarak, ikinci bir mağduriyetimize de sebep oluyorlar. Halbuki, işe yaramaz durumda kalan bu arsa parçasının, "kamulaştırma kanunu"na göre, kamulaştırmayı yapan kurum tarafından zorunlu olarak istimlak edilmesi gerekmektedir. * Haydar Emin Akol-PENDİK >> Havalimanı trafiğine bir çare bulun İstanbul'daki Atatürk Hava Limanı, artan kapasitesi ve hava trafiği sebebiyle Türkiye'nin can damarı haline geldi. Hava limanının modern hâle getirilmesi, işletmeci firmanın gayretleri de burada Türkiye'nin modern yüzünü göstermektedir. Hava taşımacılığının gittikçe cazip hale gelmesi, özel hava yolu şirketlerinin devreye girmesi de yolcu trafiğini günden güne yoğunlaştırmaktadır... Kaçınılmaz olarak, havaalanına giden yollar yetersiz hale gelmektedir. Havaalanının yanında bulunan Dünya Ticaret Merkezi ve fuar alanında düzenlenen fuarlar da ilave olunca, buradaki trafik içinden çıkılmaz hale geliyor. Bu yoğunluktan dolayı uçağı kaçırma stresi yaşadıklarını, hatta kaçırdıklarını belirten birçok vatandaş, Ulaştırma Bakanlığı'nın Atatürk Hava Limanı trafiğine bir çare bulmasını istiyor. Dünya Ticaret Merkezi'ne, fuar alanına başka bir yol mu yapılır, başka çareler mi düşünülür; yetkililer bunu düşünmeli ve mutlaka bir çözüm bulunmalı... >> Diyanet İşleri Başkanlığından "umre seyahati" açıklaması 02.05.2008 tarihli gazetemizin bu köşesinde, "Verilen sözler umre seyahatimizde tutulmadı" başlığı altında bir vatandaşın şikâyetlerine yer verilmişti. Konu ile ilgili olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Şubesi Müdür V. Necdet Bal imzasıyla gelen açıklama şöyle: "Başkanlığımız, vatandaşlarımızın hac ve umre ibadetlerini; sağlık ve güvenlik şartları içerisinde, daha rahat ve huzurlu bir ortamda, dinî kurallara uygun bir şekilde yapmaları konusunda büyük bir gayret sarf etmektedir. Vatandaşlarımıza daha rahat bir ortamda hizmet sunulabilması için; fiziki imkânları iyi, Mekke'de Harem-i Şerif'e, Medine'de ise Mescid-i Nebevi'ye daha yakın olan yeni bina ve oteller kiralanmaktadır. Yapılan tetkiklerde belirtilen programda adı geçen vatandaşın ismine rastlanmamasına rağmen, iddialar üzerine yapılan inceleme ve araştırmalarda; 1. Umreye gidecek vatandaşlarımıza farklı hizmet seçenekleri sunabilmek maksadıyla düzenlenen otel ve normal tip kategorilerinin her birinde, tanıtım broşürlerinde umrecilerimize vadedilen hizmetlerin eksiksiz olarak yerine getirilmesi için azami gayretin gösterildiği; 2. Başkanlığımız otel 3. tip umre organizasyanununa katılan vatandaşlarımız için kiralanan İlaf Es Selam otelinin Kabe'ye uzaklığı 1.5 km değil, takriben 350-400 metre civarında ve yürüme mesafesinde olduğu, Harem bölgesinin genişletme projesi çerçevesinde Kâbe etrafında yapılan yıkım nedeniyle zaman zaman yol güzergâhının kapatıldığı, bu durumun ise otel ile Kâbe arasındaki mesafenin biraz uzamasına sebep olduğu, 3. Umrecilerimize verilen yemeklerin vatandaşlarımızın beğenisine ve damak zevkine uygun bir şekilde hazırlanması için gerekli tedbirlerin alınması noktasında ilgililere talimatlar verildiği, 4. Umrecilerimizin konakladığı hiçbir otelde akşam yemeğinin saat 22.00'den önce tamamlanmadığı, tespit edilmiştir."