Altmışlı ve yetmişli yıllarda talebe hareketlerinde; tertemiz binlerce gencimizi ideolojik (sağ-sol) çatışmalardan toprağa verdik. Olan gençlere oldu. Onları kışkırtan, zarar veren siyasi parti liderleri veya başkaları, kendi makamları ve koltukları için evlerden yükselen ağıtları duymaz oldular, yollarına devam ettiler. Yine organize suç örgütleri, gencecik insanları hedefleri için araç olarak kullandılar. Fail yakalanır, yıpranır, perde gerisindekiler hep gizemliliğini korur... Son zamanlarda işlenen cinayetlerde de, perde gerisinde bulunan asıl sorumlulara ulaşıldığını iddia edebilir miyiz? Bazı yayın organları ve bazı yazarların yaptıkları da farklı değil; ülkenin değerlerini karalamak, ülkeyi kaosa sokmak, yapılan güzel işleri yok saymak gibi bir misyonla kalemlerini çalıştırdılar. Müteaddit defalar yargı tarafından tazminata mahkum edilir yine aynı fiile devam ederler, aynı köşeleri muhafaza ederler. Bazı işçi kuruluşlarının da, makul olmayan istekleri uğruna ya da bu bahanelerle işçileri sık sık sokağa döktükleri bilinir. Ülke ekonomisini hiçe sayan eylemleriyle gündemdeki yerlerini aldılar. Bunların akıl almaz taleplerine boyun eğmek zorunda kalan hükümetlerin arkasında da yüksek enflasyon, yüksek faiz, bütçe açıkları gibi miraslar kaldı. Bütün bu olumsuzluklar dar gelirli vatandaşı ezerken, bazı sendikaların astronomik bütçelerinden, yüksek oranda nemalanan yöneticileri, holding patronları ayarında bir hayat sürdü. Kimse bütün bu olumsuzlukların hesabını sormayı düşünmez bile... Başka örnekler de vermek mümkün. Artık kavramlar daha netleşmeli, perde arkasındaki asıl sorumluları da cezalandırabilecek yasal değişiklikler ve düzenlemeler yapılmalıdır. > Necdet Akman ------- > Bize de rotasyon yapılamaz mı? Diyanet İşleri Başkanlığı'na; Bizler kasaba ve köylerde görev yapan din görevlileri olarak, çok zor şartlarda çalışmaktayız. Kaldığımız evler uygun değil, çocuklarımız yeterli eğitimi alamıyor, iyi bir sağlık hizmetinden mahrum kalıyoruz. Tek başımıza çalıştığımız için, çoğumuz izin bile kullanamıyoruz. Halbuki şehirlerde, merkezi yerlerde çalışan arkadaşlarımızın durumu farklı; çoğunun uygun lojmanı bulunmakta, çocukları için iyi eğitim imkânları mevcut. Sağlık kuruluşları için de bir sıkıntıları yok. Çalıştıkları camilerde genellikle birden fazla görevli bulunduğu için, izin kullanma imkânları da bulunmakta. Hac, umre ve yurt dışı görevlerinden de en çok onlar istifade etmekteler... Bizim aramızda da üniversite mezunları, hafızlar ve tecrübeli çok değerli arkadaşlarımız bulunmaktadır. Din görevlileri için de rotasyona gidilemez mi? Bir yerde 5-10 sene görev yapmış kişiler başka yere aktarılırsa, aynı imkânlar herkes için kullanılmış olacaktır. Bu rotasyon işi, bulunulan müftülük sınırları içinde de yapılabilir... > Bir grup din görevlisi -------- > Sakarya ve Dumlupınar neden anlatılmıyor? Tarihimizdeki önemli savaşları çoğumuz biliriz. Hangi tarihlerde yapıldığı, kimler arasında vuku bulduğu ve sonuçları okullarda anlatılır. Sakarya ve Dumlupınar'da başlayan Kurtuluş Savaşımız ise yeterince anlatılmaz. Bilhassa Sakarya ve Dumlupınar'da neler yaşandığı anlatılmaz, bunu çoğumuz bilmeyiz... Lütfen bu eksikliği giderin, tarihimiz açısından çok önemli olan bu yerlerde de gerekli törenleri yapın, insanımıza anlatın... > Reşat Çavuş ------- Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00