Fakir vatandaşın sağlığı tehlikede

Sağlık Bakanlığı'na; 8.12.2002 günü saat 17'den sonra Vakıf Gureba Hastanesi'ne acil olarak gittik. Buraya gelen hastalar zor şartlar altında tedavi görüyor. Buna rağmen hastalar ayakta kalabiliyorsa, sebebi hakkıyla görev yapan fedakar ve kadirşinas doktorlardır. Sağlık kuruluşlarımızdaki aksaklıklar sayılmakla bitecek gibi değil: 1. Yazılan ilaçlar tane ile veriliyor. Tamamının alınması için yeniden randevu alınması ve reçete yazdırılması gerekmektedir. 2. Hastanelerde kuyrukları kaldırıp, randevu sistemi getiren önceki Bakana teşekkür edemiyorum. Telefon başında kriz geçirenler çoğaldı. Bu yolla randevu almak her babayiğidin harcı değil. Bu sistemi kuranlar gelsin Vakıf Gureba Hastanesi'nde bir numara alsınlar da alınlarından öpelim! 3. Parti kasalarında trilyonlar biriktirip de giden eski iktidar yetkilileri, o paraları SSK'nın ilaç paraları için ödeselerdi, vatandaş bugün ilaçsız kalmazdı... 4. Şu anda gribal enfeksiyondan dolayı Sultanahmet Dispanseri'ne gelen hastalara grip ilacı verilemiyor. Belki başka önemli hastalıkların da ilacı yoktur, kim bilir... Hastanelerde ilaç yok! İlaç bulamayan fakir hastaların çığlıkları duyulmalı... Sayın Sağlık Bakanım, görevinizin zorluğunu biliyoruz, başarılar dileriz. Ancak hiçbir işe el atmadan, lütfen bu ilaç problemini çözün... > Zehra Erkal - İSTANBUL Vatandaşa hizmet böyle mi olur? Sayın Sağlık Bakanı'nın dikkatine; 09.12.2002 tarihinde, misafirim olan yeğenimi, aşırı ateş, öksürük nöbeti ve havale geçirir gibi belirtilerle rahatsızlanması sonucu saat 11.50 sıralarında Niksar Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne götürdük. Acil servisteki görevli hemşire, bizi azarlarcasına, bu tür hastalıklar için acil servise değil de sağlık ocağına gitmemiz gerektiğini söyledi. Biz ise Dr. Beyin hastamızı görmesini rica ettik. Doktoru çağırdı, aralarında anlayamadığımız bir konuşma geçti, adının M. ... olduğunu öğrendiğim doktor yüzümüze dahi bakmadan bizi başından savdı. Bu arada, gelen bir şahsın reçetesine istediği ilaçları yazarak, güzelce uğurlamayı da ihmal etmedi. Acil kapısından kovulan bir hasta sahibi olarak, görevli doktor ve hemşirenin dikkatinin çekilmesi, bu tür olayların yaşanmaması, her vatandaşa eşit sağlık hizmetinin verilmesi, bu zihniyetle görev yapan personele gereken eğitimin verilmesi ve Hipokrat yemini etmiş personelin buna sadık kalması için gerekenin yapılmasını istiyoruz. > Şükrü Eryılmaz - NİKSAR