Fransa'dan çektiklerimiz

Fransa ile ilişkilerimiz çok eskilere dayanıyor ve genellikle başımızı ağırtan bir seyir takip etmiştir. Güçlü olduğumuz dönemlerde görünür bir zararları olmayabilir, ama sonradan telafisi imkansız tahribatları oldu. Fransız dili, fransız kültürü, fransız okulları, varlıklı ailelerde bulunan fransız mürebbiyeler... Kültürümüze, bize yabancılaşmanın sinsi adımları... Ülkenin bilimde, teknolojide ileri gitmesi için, milletin parasıyla Paris'e öğrenciler gönderilir, ama çoğunluğu bambaşka mecralara kaymış olarak geri döner. Tamamen Fransızca konuşan, inancına ve devletine düşman, halkı küçümseyen ve aydın(!) diye nitelenen bir yığın Fransa ve Paris hayranı... Koskoca İmparatorluğun parçalanmasında, işin bu cephesi de hakkıyla ele alınmalı. Cumhuriyet'in kurulmasında da birçok reformda Fransa örnek alındı. Rejimin mantığı, laiklik gibi özelliklerde Fransızlar gibi yapılmak istendi. Zamanla, sıkıntıları da görüldü. Bugünkü laiklik tartışmaları, kılık kıyafet sürtüşmeleri, din-devlet ilişkilerindeki sıkıntılar, halkla devletin zaman zaman barışık olmaması genellikle Fransız kaynaklı. Fransız sistemi yerine İngilizler örnek alınsaydı, bugünkü sıkıntıların çoğu bulunmazdı diyen çok sayıda bilim adamları var. Hatta, hatadan biran önce dönülüp, Anglo-Sakson anlayışına geçmenin ülkemiz menfaatine olacağını savunanlar da az değil... Fransa'nın klavuzluğu, Fransa hayranları bu ülkeye pek hayır getirmedi. Cezayir savaşı esnasında ve sonrasında Fransa'nın çeşitli platformlarda desteklenmesi de bu anlayışa ve hayranlığa dayanıyor. Yıllardır Ermeni terör örgütlerine, komitacılarına yataklık eden bu ülke, şimdi işi daha da ileriye götürdü. Ermeni soykırımi iddialarını kabul etmemek artık bu ülkede suç kapsamına alınacak, hatta hapis cezası bile verilebilecek. Süreç tamamlanmayıp, kanun onaylanmasa bile bu tehditi sık sık kullanacakları anlaşılıyor. Yıllardır demokrasinin, özgürlüklerin kalbi diye bize yutturulan bir medeniyetin bulunduğu son nokta bu. Onların suçlamalarını reddetme özgürlüğünüz bulunmayacak, hapisle tehdit edileceksiniz. Fransız hayranları hâlâ o sistemde ısrar edecekler mi, bilinmez. Bununla da kalmıyorlar, ülkemizin yıllardır beklediği Avrupa Birliği üyeliğimize de en büyük engeli bu ülke oluşturmakta. Demokratikleşmemizi, gelişmemizi, zenginleşmemizi istemiyorlar. Zamanında İmparatorluğumuzun dağılması için fitne kaynatılan mahfillerde, şimdi ülkemiz ve insanlarımız için başka tuzakların tohumları atılmakta... >>> Tedavi giderlerimiz ne zaman ödenecek? Maliye Bakanlığı'na; Malatya'da ikamet etmekteyiz. Tedavimiz için gerekli malzeme ve bazı ilaçlarımızı mecburen medikalcılardan aldık. Ama bunun içinn bize yapılacak ödeme 3 aydır yapılmıyor. Medikalcılar da alacakları için icra yoluna başvurunca, mağdur duruma düştük. Zaruri sağlık, tedavi giderleri bu kadar geciktirilir mi? Hastalık ve tedavi bekler mi? Vatandaş için tedavi olmaktan daha acil ne olabilir ki? Bunun için taahhütleri bulunan kurumların gerekeni yapması gerekmez mi? Bugüne kadar bu tür bir uygulama görülmemişti. Lütfen bizi ve ailelerimizi daha fazla mağdur etmeyin. Yasal hakkımızı almak için ille Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne mi gidelim? Mağdur bir grup vatandaş - MALATYA ------ Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00