Futbol ayağı

Birçok konuda olduğu gibi, maalesef futbol konusunda da teknik değil, karakucak güreşiyoruz. Bundan dolayı, futbolumuzda istikrarı yakalayamıyoruz. Bir bakıyorsunuz dünya kupasında üçüncüyüz, bir bakıyorsunuz dünya kupasına hiç katılamadan elenmişiz. Daha millî takım olarak, İngiltere'ye futbol tarihimizde, tek gol atamadık. Durum böyle olunca, futbolla avutulan, uyutulan bir millet konumuna geliyoruz. İtalya'da gerçek sesi ile değil de, playback söylediği için protesto edilip, gerçek sesi ile söylemek zorunda kalan Pavarotti'yi protesto eden Avrupa insanı gibi bilinçli halk, maalesef bizde yok. Bizdeki taraftar, Futbolda şike iddialarından dolayı takımlarını protesto etmediler. Diğer bir nokta: ülkemizde parası çok olan kulüp istediği futbolcuyu transfer ediyor, bu kulübün başarısı oluyor. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Kulüpsen, futbolcuyu sen yetiştir. Bir takıma bakıyorsun, yarı yarıya yabancı, nerede kaldı kulübün başarısı? Türk futbolunun gelişmesi için futbol okulları kurulsun, ilköğretim çağındaki futbola kabiliyetli çocuklarımız tespit edilip, çekirdekten yetiştirilsin. Yabancı futbolcu transferi, yasaklansın ya da en fazla iki futbolcu ile sınırlandırılsın. Hükümete de şu çağrıda bulunuyorum: Hükümetimiz giderleri karşılamak için kaynak arıyor. Kulüplerin yabancı futbolcuya ödedikleri transfer paraları ortada. İthal mallardan vergi alındığı gibi, bu transferlere de %10 vergi konsun. Maç giriş biletlerinden alınan vergi miktarı artırılsın, hiç olmazsa belli sayıda izleyici gelir, biletler karaborsaya düşmez. Bilet satılan her vatandaştan, alıcısı devlet olan 1000 TL senede imza alınsın, kamera görüntülerinden stada zarar verdiği tespit edildiği takdirde bu para ondan tahsil edilsin. 5 maça da alınmama cezası verilsin. Fenerbahçe Galatasaray maçında, İstanbul Belediyesi'nin zararı 1 milyon TL idi. Buyurun bu zararı karşılayın. Bu maçta görev yapan polis sayısı 3000. Buyurun, asker ve polis devleti olmaktan kurtulamadık bir türlü. Cezalar caydırıcı olmazsa, soluğuna güvenen fırsatçılar daha çok çıkar, gittikçe huzuru bozulan bir ülke durumuna geliriz. Ortadaki tablo bu. Karar, ülkeyi yönetenlerin... Adnan Ağır "Dayısı olanların eşitliği" mi? Ben bir kamu kurumunda, 657 sayılı yasaya tabi olarak çalışmaktayım. Bizim, alın terimizle geldiğimiz bu noktaya, bazı kişiler ne yazık ki hiç emek göstermeden, zahmetsizce gelmeye çalışıyorlar. Bu kişilerin hemen hepsi torpille atanmışlardır. Üstelik bu kişilerin kadro hakkını savunan sendika temsilcilerinin söylemlerine bakarsanız, bunu Anayasa'nın eşitlik ilkesi gereği istediklerini söylüyorlar. Peki sorarım, ben 3 yıl işsiz kaldım, dershanelere kucak dolusu para harcadım, sınavdan yüksek not alayım diye stresten hasta oldum, kaygılandım, geleceğimden endişe ettim. Kazandım, ama ailemden, evimden 700 km uzakta, senelerce kar kış demedim çalıştım. Üstelik maaşımın hesabı belli kitabı belli... Bu arkadaşların hepsi torpilli, arkalarında güvendikleri birileri var, maaşları tavandan alırlar, hepsinin işi yaşadıkları, kendilerini ait hissettikleri yerdedir. Bu kişiler Anayasal eşitlikten ne anlıyorlar, dayısı olanların eşitliğini mi? Bilinsin ki bu kişisel bir kıskançlık meselesi değil, sadece hak-hukuk ve eşitlik meselesidir... İsmi mahfuz Sokağımız kepçelerle kazıldı, sonra unutuldu! Beylikdüzü Belediye Başkanlığı'na; Bizler Marmara Mah. 107. Sok Yeşilyaşam Sitesi sakinleriyiz. Sokağımız yıllardır bakımsız bir durumda idi. Bir ay kadar önce, sokağımız kepçelerle bir güzel kazıldı. Biz de sokağımız yapılıyor, güzelleştiriliyor diye sevindik. Gidiş o gidiş, bir ay geçti, ne gelen var ne giden. Geçilmez hale gelmiş sokağımızın eski bakımsız halini arar olduk. Lütfen el atın, sokağımızın bu çirkin haline son verin... Hüseyin Okur (Site sakinleri adına) Çocuklara cami sevgisi kazandırmak için pingpong masası koyduk 04.07.2012 tarihinde Serbest Kürsü'de yer alan, Murat Arıkan'ın Ostim Abdulkadir Geylani Camimiz'deki tenis masası ile ilgili şikayeti hususuna açıklık getirmek istiyorum. Ostim Abdulkadir Geylani Camimiz'de, yaz Kur'an-ı Kerim Kursu'na gelen öğrencilerimiz için, cami alt katında, girişteki ayakkabılık bölümüne geçici olarak pingpong masası koyduk. Bu, Diyanet İşleri Başkanlığımızın önerdiği, sosyal etkinlikler çerçevesinde, çocuklarımıza cami sevgisi kazandırmaya yönelik bir faaliyettir. Başka bir maksat aranmamalıdır. Murat Bey bizimle görüşseydi, bu hususu kendilerine izah ederdik. Behzat Zeydan (Ostim Abdulkadir Geylani Camii Dernek Başkanı) > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00