10.05.2001 tarihli gazetemizin bu köşesinde, gazilerle ilgili bir okuyucu mektubuna yer verilmişti. Bununla ilgili olarak Muharip Gaziler Derneği Genel başkanı (E) P. Kd. Alb. M. Gültekin Alpucan'ın gönderdiği açıklama: "Devletçe, sadece İstiklal Savaşı Gazilerine İstiklal Madalyası ve savaştan sonra lüzum görülenlere Savaş Madalyası verilmiştir. Kore Gazilerine devlet tarafından madalya verilmemiştir, Birleşmeş Milletler ile Kore Cumhuriyeti tarafından onur madalyası verilmiştir. Ayrıca; Kore Savaşları'nın 50. yılı nedeniyle, Kore Cumhuriyeti ile ABD Savunma Bakanlığı tarafından Kore Gazilerine, bu savaşların anısına sertifika verilmiştir. Derneğimizce bu etkinliklere paralel olarak, Kore Savaşlarının 50. yılı, Kıbrıs Barış Harekatının 25. yılı anısına, sınırlı miktarda anı madalyası yaptırılmıştır. Bu madalyaları arzu edenler almaktadır. Ayrıca; Yazıda belirtildiğinin aksine devlet; gazilerine gerekli ihtimamı göstermekte ve bizlerin çabaları ile de kanuni sınırlar içinde olmak kaydıyla bu imkanlar genişletilmektedir. Mesela; Genelkurmay Başkanlığı tarafından maddi ve manevi destekler yanında, yatalak gaziler ile dul eşleri evlerinde muayene ve tedavi edilmekte, rehabilitasyon merkezlerinde tedaviye alınmakta, hiçbir sosyal güvencesi olmayan gazilerin tedavileri sağlanmakta, sosyal tesislerden ve idare imkanlardan faydalandırılmaktadırlar. Son çıkan kararname ile de, sarfettikleri elektrik faturalarından %40'a varan indirim hakkı sağlanmıştır. Milli Savunma Bakanlığı tarafından maddi destek sağlanmakta, sosyal tesislerden yararlandırılmakta. Gazi elbisesi diktirilmektedir. Şeref aylıkları, gazinin ölümü halinde dul eşine intikal ettirilmekte ve bunun kimsesiz kız ve erkek çocuklarına da intikali çalışmaları yapılmaktadır. 1005 sayılı yasaya tabi olarak, Devlet Demir Yolları ile Devlet Denizcilik Yolları İç Hat İşletmeleri'nde ve Belediye vasıtalarından ücretsiz seyahat etmekte ve bu haklar gazinin ölümü halinde dul eşine intikal etmektedir. İlaç katkı payları alınmamaktadır.çocukları devlet yurtlarından ücretsiz yararlandırılmakta ve burs temin edilmektedir." Kanunlar bu kadar mı katı? Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'ne; Ben değerli ordumuzda 6 sene kadar Uzman Çavuş olarak çalıştım. Görevim gereği Doğu'ya gittim. Buralarda görev yaparken rahatsızlandım. Tekrar Ankara'ya tayin edildim. GATA'da 6'şar ay olmak üzere 4 defa heyet raporu alarak tedavi görüyordum. Tedavi esnasında (raporlu iken) Emekli Sandığı'ndan yazı gelerek, hakkımda maluliyet işlemleri yapılacağından, işime son verildiği belirtiliyordu. Ankara GATA'dan "%80 TSK'da görev yapamaz" raporu aldım. Bununla yetinilmedi, Emekli Sandığı, Adana Devlet Hastanesi'ne göndererek, yeni bir rapor almamı istedi; bu hastaneden %80 çürük raporu aldım. Bu da yetmedi, Emekli Sandığı iki sefer üst üste Adana'daki bir hastaneden rapor aldırdı. Aldığım son iki rapor da, ilk iki raporu destekler mahiyette, "%80 iş göremez" şeklindeydi. Bu raporların alınması yaklaşık 3 yıl sürdü. En sonunda, durumum Emekli Sandığı Sağlık Kurulu'nda görüşülerek, süre 8 yıl olduğu için emekliliğim reddedildi. Bana bu raporları aldırırken, hizmet süremi hesaplamadılar mı? Bu işlemler için 3 yıl uğraştım, dünyanın parasını verdim. Madem 10 yıl şartı vardı, neden beni o kadar uğraştırdınız? Emekli Sandığı'nda adi emekli olarak görülmekteyim. 1998 yılından bu yana maaşım 76 milyon TL olarak belirlenmiş, ama süreden kaybettim. Benim bu mağduriyetimle ilgilenen bir yetkili, bir avukat bulursam şükran duyacağım. Yetkililere "biraz vicdan, biraz sevgi" diyerek seslenmek istiyorum. 2 çocuk babasıyım ve ölene kadar da çalışamayacağım. İnsanlığın bitmediği, iyi insanların da hâlâ mevcut olduğunu gösterecek birileri bir çıkarsa... ¥ İbrahim Çörekli