27 Aralık 2008 Tarihi, 18 aydır abluka altında, açlıkla, yoklukla, ilaçsızlıkla, susuzlukla hayat mücadelesi veren Gazze'nin, bombalarla tanıştığı andır. Elektrik yok, temiz su yok, ilaç yok, gıdaya ulaşılamıyor; yetmedi İsrail'e, yoklukla yoksullukla ölmeleri Filistin halkının. İsrail ölüm kustu bir defa daha Gazze'de, çocukları, yaşlıları, hastaları ayırmadan... ABD de Barack Obama'nın Başkan seçilmesi değiştirmiyordu hiçbir şeyi. Suriye İsrail görüşmeleri, hiçbir şeyi değiştirmemişti. Ölüm yine aynı adrese gitmiş ve öldürmüştü. İsrail'in ne yapmaya çalıştığı, bu yapılanın doğru veya yanlış olduğunu kim ne amaçla tartışır veya konuşuyor olursa olsun, İnsanlık bu katliama dur demelidir. İsrail barışa zorlanmalıdır. İsrail'in Filistinlileri o toprakların üzerinde yaşayan temel halk olarak görmesi sağlanmalıdır. İsrail'in Filistinli masum sivilleri, çocukları, kadınları, yaşlıları öldürürken onların da insan olduklarını ve yaşama haklarının olduğunu, uluslar üstü kuruluşlar İsrail'e hatırlatmalı ve gerekli yaptırımları ortaya koymalıdır. Bütün bölge ülkeleri, İsrail zulmüne karşı eylemde ve söylemde iş birliği yapmalı, bütün dünyanın gündemine bu katliamı getirmelidir. İsrail'in din devleti anlayışı ile izlemekte olduğu politikalarına dur denilmelidir. Eğer yaşananlar bir savaş ise, savaş hukukuna uyulmalıdır. Bütün insanca yaşamaktan yana taraf olan insanlar, Gazze'de yaşanan yok edilişe sessiz kalmamalıdır. Gazze'de açlıkla sınananlara destek olup, yaşama sevinci, umut olalım ekmek olalım. Hastanelerde ilaç olalım, olalım ki onlar ölmesin. Ölenlerin acılarına gözyaşı dökelim ama yaşayanları unutmayalım. Abdullah Buksur (İHAF Uluslararası İnsan Hakları Avrasya Federasyonu Kur. Bşk.) >> Filistinlilere yardım edelim Hiç evinin üzerine her an bomba yağacak korkusuyla ölümü beklediğin oldu mu? Sabah kalktığında sevdiğin insanların öldürüldüğünü gördün mü? Ama onlar sokakta yürürken bile tedirginler. Gıda ambargosu da "ölün!" demenin diğer adı. Filistin kan ağlıyor ve düşen her bombada insanlığım ölüyor. Filistin'e yardım etmek bir insanlık vazifesi. Çünkü yalnızca hayvanlar yanında hemcinsi öldürülürken üzülmezler. Bir gün küçük bir karınca bir damla suyu Hz. İbrahim için yakılan ateşi söndürmeye götürüyormuş. Diğer karıncalar ona "bu kadarcık suyla ona ne yardımın olacak ki" diye sorunca, küçük karınca, "Olsun, en azından tarafımı belli etmiş olurum" karşılığını vermiş... Kınamakla yetinmeyelim, fiilen yardım edelim. Murat >> Tarihî gerçekler bizden saklandı mı? Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'na; Tarihî konulara oldukça meraklı, hem lisansını ve hem de yüksek lisansını sosyal bilimler üzerine yapmış, bir Türk vatandaşıyım. Tarihimizi ana hatlarıyla iyi bildiğimi düşünürdüm. Ancak, "Çanakkale Savaşı'nda, İngilizlerin yanında yer alan Yahudiler" konusunu daha bugün (03.01.2009 günü) tevafuken öğrendiğimde, anladım ki, "tarihimizi çok da ana hatlarıyla bilmiyormuşum". Yahudilerin, Çanakkale Savaşı'nda Siyon Katır Birliği kurarak, İngilizlerin yanında savaşa girdiklerini ben yeni öğrenmiş olsam da, bu tarihî bir gerçektir. Okullarımızda öğretilmeyen bir tarihî gerçeği, bir Araştırma Görevlisi bir makalede gözler önüne sermiştir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinden Murat Karataş'ın, bu hususta kapsamlı araştırması ve bir makalesi mevcuttur. Doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı'na, dolayısıyla da Talim Terbiye Kurulu'na sesleniyorum: Hepimiz biliyoruz ki, Çanakkale Savaşı, okullarımızda enine-boyuna anlatılır. Okullarımızda okutulan tarih ders kitaplarında, Çanakkale Savaşı'nda, "şu cephede şu oldu, şu cephede şu savaşlar oldu, şöyle saldırdılar, şöyle püskürttük" şeklinde detaylı anlatımlara yer verilir. Ancak anlattığım türden bilgilere her nedense yer verilmez. İşte bu hususta Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu'na soruyorum: Bu bilgiler ders kitaplarında var da ben mi bilmiyorum? Eğer bulunmuyorsa bunun bir sebebi mi var? Mustafa Taha Başkurt-SAMSUN BİZE DAİR Daha iyi bir Türkiye için; okuyucularımızın da fikirlerine ihtiyacımız var... Gazetemizde görüp eleştirdiğiniz, beğenip övdüğünüz, düşünüp bize yol göstereceğini umduğunuz her şeyi paylaşın; behcet.fakihoglu@tg.com.tr Tel: (0212) 454 38 22 / Faks: (0212) 454 31 00 Adres: Türkiye Gazetesi-Yenibosna/İST.