Denizli-Çardak/Gemiş Beldesi'nden arayan Ramazan Yüksel, 2 bin kişi adına yazdığını, telefon mağduru olduklarını, konan santral sebebiyle internete bağlanmalarının mümkün olmadığını belirtiyor. Okullarının bir yıllık internet aboneliği bulunduğu halde, bundan faydalanamadıklarını, buna rağmen gelen her faturayı, itiraz etseler bile ödemek zorunda bırakıldıklarını açıklayan Ramazan Yüksel, "santral eski olduğu için ayrıntılı fatura verilmiyor, bazı indirimlerden de faydalanamıyoruz, önceki hükümet dönemindeki müracaatlarımız da kaale alınmadı. Bu santral başımıza kâbus gibi çöktü. İnternet cafe açacak bir vatandaş, santral uygun olmadığı için açamadı. Çağımız iletişim çağı, insanlarımızı bu çağda böyle zamanı geçmiş bir santrale mahkum ederek gelişmelerden mahrum bırakılıyoruz..." şeklinde tepkilerini uzun uzun belirtiyor. Telekom'dan gelen cevap: Konu ile ilgili olarak Telekomdan gelen cevapta ise bu problemin yakında bitirileceğine değinilmiş: "Sözü edilen merkezde kurulu bulunan santralin, bağlı olan müşterilerimizin internet bağlantılarında sorunlar yaşaması ve telefon faturalarında detay verilmemesi nedeniyle değiştirilmesine karar verilmiş ve bu amaçla İzmir Bölge Müdürlüğü kırsal alan santralleri transfer ve yatırım programına dahil edilmiştir. Önümüzdeki günlerde Gemiş merkezine yeni bir sayısal santral kurulacaktır. Yeni santralle birlikte, şikayetçi olunan aksamaların hepsi giderilmiş olacaktır." Seçim zamanında verilen vaatlere ne oldu? Sayın Mustafa Sarıgül'e; Bundan 3 ay kadar önce, bu köşede verilen yazımda, Şişli'deki dinlenme yerleri ve spor alanlarının yok edilmekte olduğunu belirtmiştim. İlgili belediye bu konuda bir açıklamada bulunmadığı gibi, şikayetçi olduğumuz uygulamanın aynen devam etmekte olduğuna da şahit oluyoruz. Mustafa Sarıgül çok popüler bir Belediye Başkanı, televizyonlarda sık sık görüyoruz. Fakat mahallemizde göremiyoruz. Oysa ki seçim zamanında mahalleden hiç çıkmazdı. Düğün salonlarında, Mecidiyeköy'deki seçim bürosunda devamlı "gençlerin ve sporcuların yanındayım" der ve "Şişli'ye 1000 pota" sloganını atardı. Şimdi gelsin de Mecidiyeköy civarını bir gezsin. Başkanlığı döneminde tüm potalar yok oldu. Ortaklar caddesindeki muhtarlığın yanı, Profilo'nun aşağısındaki Esentepe lokalinin oldugu yeri, Kar Kuyusu Durağı'nın arkası ve son olarak da Esentepe Dışbank şubesinin karşısı. Dedeman otelinin tam karşısında bulunan parka 3-4 ay kadar önce çeşmeler, banklar ve havuz gibi güzel şeyler yapıldığında çok sevindik. Ama çeşme damla akıtmadan parkla birlikte yıkıldı. Şimdi orası tam bir harabe ve o güzelim meydanda oto-park yapılacağını öğrendik... Biz çoğumuz üniversiteli, basketbol oynamayı seven gençleriz. Ben küçüklüğümden beri bu parklarda oynar ve yaşıtlarımla eğlenirdim. Bir genç olarak, bunun benim bir hakkım olduğunu düşünüyorum. 2004 yerel seçimlerine az bir zaman kaldi. Bakalım Belediye Başkanı genç seçmenin karşısına nasıl ve hangi vaatler ile çıkacak... > Mecidiyeköy'den Ahmet - İSTANBUL Noterlerin önemi bilinmiyor mu? Adalet Bakanlığı'na; Şu günlerde, ihale sözleşmelerinin, defter tasdik işlemlerinin ve motorlu araç satış sözleşmelerinin noterlerin elinden alınmak üzere olduğunu duymaktayız. Örnek gösterilecek bir çalışma düzeni içerisinde olan noterlerin elinden alınarak, bu işlerin başka bir kuruluşa verilmesi, tabiri caiz ise devletin bindiği dalı kesmesinden başka birşey değildir. Bütçenin acilen büyük miktarlarda paralara ihtiyacı olduğu biliniyor. Devlete hiçbir külfeti olmayan noterlerde yapılan işlemlerden tahsil edilen paranın büyük kısmı maliyeye yatırılmaktadır. Rakamların büyüklüğü kolayca tesbit edilebilir. Noterin kendi adına aldığı paranın bile yaklaşık %40'ı tekrar vergi olarak yatırılıyor. Çalışan noter personelinin SSK Primi ve muhtasar beyannamesi ile diğer vergilerin muntazam bir şekilde ödendiği bilinmektedir. Bürokrasinin azaltılması hedeflenirken; Tapu Dairesindeki yığılmaların kalkması için, tapu satış işlemlerinin noterlere verilerek hızlandırılması, mahkemelerce yapılan tespit işlemlerinin noterler tarafından yapılarak maliyeye gelir elde edilmesi mümkündür. Motorlu araç satış sözleşmesi muamelelerinin başka bir kuruluşa verilmesi halinde, bu işlemler daha da uzayacak, vatandaş mağdur edilmiş olacaktır. Bu durumda, noterlerde çalışan 5 bin kişi daha işsizler ordusuna katılmış olacaktır. Bunun sonucunda devletimizin ne kadar zarara uğrayacağı da ortadadır... > Noter Personeli - NEVŞEHİR Kıyma yerine yağlı kâğıt alıyoruz!.. Bütün kasaplara ve et satan marketlere sesleniyorum; et veya kıyma aldığımız zaman önce iki katlı yağlı kağıt, onun üstüne de et ya da kıyma konuyor. Sonra tartılıyor. Tartarken de o kadar hassas tartıyorlar ki, sanki altın. Peki o kıyma ile tartılan yağlı kağıdın kaç gram geldiğini biliyor musunuz? Ben, tartılırken gördüm; 30-40 gram geliyor. Denemek isteyen tartabilir. İnce naylon konarak tartılamaz mı, bunun ne sakıncası olur? Demek oluyor ki, yarım kilo kıyma almak isterseniz, bunun 470 gramı kıyma, geri kalanı da kıyma fiyatına yağlı kağıt... Kıymayı 12 milyondan hesaplarsak, 500 bin lirayı kıyma yerine kağıda veriyoruz demektir. Bir kasaptan, günde 30-40 kişi alış veriş yapsa, ayda 480 milyonluk yağlı kağıt satılıyor demektir. Kasap yağlı kağıt satıyor, yazık, çok yazık! Bu kadar insan bilinçsiz olamaz!.. Kasap ve et satanlar ellerini vicdanlarına koysun; bu yaptıkları doğru mu? > S. Şahin - İSTANBUL