Gençlere haksızlık yapılıyor
Haksızlığa uğramış, mağdur edilmiş çok sayıda üniversite mezunu gencimiz var. Verilen haklar görmezden gelinmiş, mevzuat hakkaniyetle uygulanmamış, günübirlik uygulamalara gidilmiş... Ama her defasında binlerce gencin geleceğiyle oynanmış, hayalleri karartılmış... O bir dönemdi, geldi geçti. Bir daha olmamasını dileriz. Ama o dönemin oluşturduğu tahribatlar, çektirilen çileler bitirilmiyecek mi, süründürülen insanlara el atılmayacak mı? Kazanılmış hakların gereği yapılmayacak mı? Kimse sizden hak etmediğini istemiyor, sadece kendi haklarını istiyorlar; onu da çok görmeyin. Çok sayıda gençten seçtiğim aşağıdaki 3 örneğe hak verilmez mi? Mağdur edildik "1998'de Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü'nden mezun oldum. Mezun olduğumuz zaman, Sınıf Öğretmenliği Sertifikası olan (33 kredilik sertifikası olanlar) Ziraat Fakültesi mezunları öğretmen oldular. Biz bakakaldık. Neymiş efendim, bizim sadece 21 kredilik formasyonumuz varmış. Açıkta kaldık, boş geziyoruz... Mevzuata göre ise, Sınıf Öğretmenliği'ni bitirenlerin sayısı yetmediği zaman, kredisi yetmezse bile Fen Edebiyat Fakültesi mezunları öğretmenlik için müracaatta bulunabilir. Kazanılmış haklar kaybedilmez, bizim kazanılmış haklarımızın da korunması gerekmez mi? 18 kredilik formasyonu alın gelin, dediler. Kimimiz Ankara'ya, kimimiz de İstanbul'a gittik, oradaki üniversitelerden formasyon aldık. Ama bu defa da verdikleri sözlerinde durmadılar. Şimdi tekrar çalışıp, o kadar kişiyle sınava gireceğiz, 10-15 kişi öğretmen olacak. Bakıma muhtaç iki kardeşim var, onlara bakmam lazım. Ama haksızlığa uğradık, mağdur edildik. Milli Eğitim Bakanımız bu haksızlığa son vermeli artık..." Edebiyat Fakültesi mezunları ne olacak? "Ben Zeynep Altuntaş, 30 yaşındayım. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi (4 yıllık) Bölümü mezunuyum. Felsefe, Psikoloji, Mantık derslerinin kredilerini doldurmama ve Öğretmenlik Formasyonunu almama rağmen, durumum belirsiz. Şu anda bir firmanın bilgi işlem servisinde asgari ücretle çalışmaktayım. Öğretmenlik formasyonum var, fakat KPSS'de ne öğretmeni olarak başvuracağımı bilmiyorum. Gerekli formasyonu alıp sınıf öğretmenliği için mi başvurmalıyım? Sayın Milli Eğitim Bakanı'na sesleniyorum; Edebiyat Fakültesi mezunu olup, yıllardır ne olacağını bilmeyen birçok genç benim gibi kötü durumda. Lütfen buna bir çare bulun..." Yasalar uygulanmayacak mı? "Ben Ömer Dağ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunuyum. Bu konuyu benim durumumdaki herkes adına yazıyorum. KPSS denen bir sınav var bu sınavla devlete eleman alımı yapılmaktadır. KPSS-A: Üst düzey eleman alımı için, KPSS-B ise sıradan memıur alımı için kullanılmaktadır. Bu sınavda belli bir puanı alan kişiler bakanlıkların üst düzey görevleri için sınava girmektedirler. Buraya kadar herşey normal. Ama önemli olan konu, kurumlar sınava alınacak kişi sayısını KPSS yönetmeliğine göre almayabiliyor İçişleri Bakanlığı bir ay önce 114 kaymakam adayı için KPSS yönetmeliği gereği 20 katı adayı, yani 2280 kişiyi sınava çağırdı, yönetmeliğe tam uydu. Ama Maliye Bakanlığı, 950 kişilik Denetmen ve Uzman alımı için bu sayıyı sadece 2000 olarak belirledi; yani yasa 20 kat öngörürken, Maliye Bakanlığı bunu 2 kat olarak uyguladı. Bir de, bu yetmezmiş gibi, geçen seneki sınavda uzman olan kişiler tekrar bu sınava alınarak, denetmen olmak isteyen birçok kişinin bu sınava girmesini engellediler. Çünkü bir yılda alınan KPSS puanı, iki sene geçerli oluyor. Bu yılki uygulamada, KPSS'den 75 alan kişiler bu sınava başvurabilmekte, başvuranların sayısının 2000'den fazla olması halinde de, puan sırasına göre ilk 2000 kişi sınava alınacak. Benim puanım 77.642 ve ben bu sınava giremiyorum. Çünkü 2000 kişinin puanı 78.540, yani aramızda bir puan bile fark yokken, 0.898 puan farkıyla ben bu sınava giremiyorum. Adalet bunun neresinde? O kadar çalışmam boşa gitti. Umutlar gelecek seneye kaldı. Çünkü, Maliye Bakanlığı yönetmeliği uygulamıyor... Geçen sene bir kadroya yerleşen kişiler, daha üst mevkiye gelmek için benim ve benim gibilerin hakkını yediler. Çıkarılan kanunlar, yönetmelikler sadece kağıt üstünde mi kalacak, uygulanmayacak mı?"