Ülkemizde, bilgisayar, internet, cep telefonu ve televizyondan kaynaklanan güzel, hayırlı ve iyi gelişmeler olduğu gibi, maalesef, bu aletlerden kaynaklanan kötü, çirkin ve yanlış hadiseler de var. Özellikle cep telefonu ve interneti kötüye kullanma eğilimleri artmaktadır. Ülkemizdeki insanların bunlardan olumsuz etkilendiğini anlamak için araştırma yapmaya dahi gerek yoktur. Gazetelerin üçüncü sayfa haberlerini bir hafta takip etseniz yeter. Bunun dışında, TV'lerdeki birçok dizi ve eğlence programından ya da sözde sanatçı diye geçinen uçuk-kaçık tiplerden etkilenerek de yanlışa, batağa saplanan gençlerimiz bulunmaktadır. Hepimiz bilmekte ve görmekteyiz ki, TV'deki dizilerin, yarışma ve eğlence programlarının bazıları topluma kötü örnek olmaktadır. Buna rağmen, bu gidişatı önlemek konusunda ilgili kurumlarca alınan tedbirler çok yetersiz kalmaktadır. Niye mi yetersiz? Çünkü, meselenin adı konulmuyor. Önce meselenin adı konulmalıdır. Meselenin adı şudur: TV, internet ve cep telefonu "reyting, tıklanma ve konuşma" uğruna suiistimal ediliyor. Mesele "suiistimal"dir. Para ve reyting uğruna bir büyük nesil fütursuzca hiçe sayılıyor. Meselenin özünü böyle belirledikten sonra, karşımıza bir gerçek daha çıkıyor. Topluma, gençlere model olarak gösterilenlerin bir kısmının sanatçılıkla ilgileri bulunmamaktadır. Sanatçı da ölçü, kural tanımalı; örf ve âdetlerimize saygı duymalıdır. Bazı uçuk-kaçık tiplere, reyting uğruna, para uğruna göz yumuluyor. Göz yumulmakla da kalınmıyor. Bu tipler TV'ler vasıtasıyla saygıdeğer bir makama da oturtuluyor. İşte burası en önemli noktadır. TV'de yarışma, eğlence programları adıyla, reyting uğruna, gençlerimiz için kötü örnek olanları saygıdeğer bir makama yerleştirdikten sonra, istediğin kadar, "aman gençlerimiz, kötü yola yönelmeyin, iyi ve ahlaklı olun" diye tavsiyede bulun. Boştur bu. Gençler, senin tavsiyeni değil, el üstünde tutulan, ama gerçekte, iyi vasıflara sahip olmayan sözde sanatçıları, örnek alır. Çünkü onlar birileri tarafından saygıdeğer makama yerleştirilmiştir. Durum budur. Yetkililer ve anne-babalar geleceğimiz olan evlatlarımızı, gençlerimizi bu tuzaklara karşı savunmasız bırakmamalı, gereken tedbirler bir an önce alınmalıdır. * Şahin Barış-TEKİRDAĞ >> Öğretmenlere daha çok değer verilmesi gerekmez mi? Öğretmenlik kutsal bir meslekken, şimdi ne oldu da ayaklar altına alındı, anlayamıyoruz. Başka hiçbir meslekte kadrolu-sözleşmeli-vekil-ücretli kavramları yokken, öğretmenlik niye böyle bölündü bilemiyoruz. Nasıl olur da eğitim üzerinde, ekonomik sebepler yüzünden kesinti yapılabilir? Ana dilimizin, kültürümüzün koruyucusu olan, haftada beş saat ders ağırlığı olan Türkçe için 447 kişi alınırken, ders ağırlığı çok daha az olan bazı branşlara daha fazla atama yapıldı, bunu da anlamakta güçlük çekiyoruz. Aşk ile düştüğümüz bu yolda, kültür mirasımızın temeli olan Türkçe'yi korumayı sorumluluk bilen biz Türkçe Öğretmenleri elbette ki ışık saçmaya devam edeceğiz. * Gencay Kordel >> İstanbul'a bu yollar yakışır mı? Yeni ilçemiz Başakşehir'in Şamlar Köyü ile yeni ilçemiz Arnavutköy'ün Hacımaşlı köyü arasındaki kara yolu, maalesef içler acısı bir durumda. İki köyü birbirine bağladığı gibi, bu iki yeni ilçeyi de birbirine bağlayan en kısa kara yolu artık traktörle dahi gidilemez oldu. 2006 programına alındığı ve bu aynı yıl asfaltlanacağı muhtarlarca defalarca söylendiği halde, aradan 3 yıl geçti, halen toprak yol geçilmez durumda. Hacımaşlı ve Şamlar köy içlerine kadar, çok bakımsız ve yoldaki çukurlar amortisör patlatan bir vaziyette. AB'ye girme mücadelesini verdiğimiz bu dönemde, Hakkari, Rize gibi illerimizin dağ köylerinde bile böyle bir yolun kalmadığını sanmaktayız. Yüzlerce aracın geçtiği 4 kilometrelik bu toprak yolu, başta İstanbul âşığı Sayın Başkanımız olmak üzere, bütün yetkililerin dikkatine sunuyor, ilgilerini ve acil çözüm bekliyoruz. * Mustafa Güney, Ali Şener (Hacımaşlı köyü sakinleri adına) >> BİZE DAİR Daha iyi bir TÜRKİYE için; okuyucularımızın da fikirlerine ihtiyacımız var... Gazetemizde görüp eleştirdiğiniz, beğenip övdüğünüz, düşünüp bize yol göstereceğini umduğunuz her şeyi paylaşın; behcet.fakihoglu@tg.com.tr Tel: (0212) 454 38 22 / Faks: (0212) 454 31 00 Adres: Türkiye Gazetesi- Yenibosna/İSTANBUL