İlgililerin, sorumluların, büyüklerimizin dikkatine; Devlet Memurluğu Sınavı (DMS), Daimi İşçi Sınavı (DİS) ve Kamu Personel Seçme Sınavı'nı (KPSS) kazandık. Erzurum Atatürk Üiversitesi Güzel Sanatlar Tiyatro Bölümü'ndeki imtihanı (memur, işçi, sanatçı), torpili olanlar kazandı; iyi bir performans göstermemize rağmen biz kazanamadık. Artvin'de Halk Eğitim Müdürlüğü, Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve Beyaz'la sahnedeki gösterilerimiz, şovlarımız performans olarak değerlendirilmedi. Zaman zaman yetkililerin yaptıkları açıklamalarla bizlere ümit verildi. Şahsen ve ailece moral bozukluğuna, strese girdik. Hükümetler Türk Hükümeti, biz de Türk gençleriyiz. Onlar bizim, biz onların. Durum bu olduğuna göre, biri araç tedarik etmiş, biri yakıt doldurmuş, diğerinin marşa basıp hareket sağlaması gerekmez mi? Gençliğin geleceği IMF'nin insafına bırakılır mı? Bunlar geleceğimizin güveni; bunun içi onlara iş, aş sağlanmalı, hayatlarını idame ettirmelerine imkan sağlanmalı. ABD ve Avrupa Birliği'nin de yükümlülükleri vardır. Bunların doğruları yalnızca kendi çıkarları olmamalı, bu tür isteklerine yetkililerimiz müdahale etmeli. Bu tür vurdumduymazlıklar Türk gençlerinin işsizliğine, ailelerinin bunalımına sebep olmaktadır. Böyle istekler her şeyden önce Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'ne de uymamaktadır. Yeraltı ve yerüstü bunca zenginliğimiz varken, insanlarımızın hâlâ işsiz ve yoksulluk içinde sürünmeleri, izah edilebilir mi? Yöneticilerimiz sadece ülkemizin ve insanlarımızın menfaatlerini düşünselerdi bu duruma düşer miydik? Emperyalistlikleri ispatlanmış devletlerin verdikleri reçetenin, bizden çok o ülkelerin menfaatine olacağı düşünülmüyor mu? Artık ülkemizin geleceği, gençlerimiz gözardı edilmemeli; bunlara iş, aş sağlanmalı, toplum için mutlu bir zemin hazırlanmalıdır. > Ahmet Torun - ARTVİN İş durumumuz ne olacak? Sayın Hilmi Güler'in dikkatine; Bizler Anadolu yakasında faaliyet gösteren TEDAŞ personeliyiz. Yaklaşık 3 ay önce gelen bir bildiriyle, TEDAŞ çalışanlarının işlerine son verileceği duyurulmuştur. Biz çalışanlar 2 veya 3 aylık geçici sözleşmelerle çalıştırılmaktayız. Fakat iş durumumuzun akıbeti konusunda tatmin edici hiçbir açıklama yapılmamaktadır. Bundan dolayı, TEDAŞ personeli olarak huzursuz ve verimsiz çalışmaktayız. Özelleştirilmeye gidileceği takdirde, çalışanların durumunun ne olacağı, Aktaş Elektrik'teki haklarımızı alıp almayacağımız belli değildir. Kurumumuz zarar etmemektedir. ISO 9001Kalite Belgesi almış bir kuruluştur. Çalışanların büyük bölümü genç ve eğitimli personelden oluşmaktadır. Enerji Bakanımız Sayın Hilmi Güler'den, en kısa zamanda bu mağduriyetimizi gidermesini bekliyoruz... > TEDAŞ personeli - İSTANBUL Camilerimize çan sesleri yakışır mı? Diyanet İşleri Başkanlığı'na; Memleketime, anavatanıma gittiğim zaman beni en fazla huzursuz eden, camilerde, kilise çanı gibi her saat başı tan tan çalan saatlardır. Nedir bu Allah aşkına? Camilerde huzurlu namaz kılamayacak mıyız? En son Aralık ayının son haftasında gittim, Nevşehir-Pazaryeri'ndeki camide öğle namazı kılıyorduk. Farzın üçüncü rekatına kalkmıştık, tam da saatin yakınına durmuşum; başladı çalmaya, (saat 12 olduğu için) biraz da uzun sürdü. O anda başımdan sanki kaynar sular döküldü, ondan sonraki rekatları nasıl kıldığımı hatırlamıyorum. Ben uzun zamandır Almanya'da yaşıyorum, kilise çanının sesini iyi tanırım. Bizim camilerimizin baş köşesinde asılı olan o saatlerin çıkardığı sesle, kilise çanlarının çıkardığı ses yüzde yüz aynı... Acaba buradaki kiliselere ezan okuyan saatleri koymalarını teklif etsek, adama ne derler? > İbrahim Akgül - ALMANYA