Gençlerin şiddete yönelmesi, iş yerlerini yakıp yıkmaları, insanlara zarar vermeleri ne ile izah edilebilir, bilemiyorum. Demek ki bu gençlerde din, iman ve merhamet duygusu kalmamış. Haksız yere insanları hunharca öldürmek, garip-gurebanın iş yerlerini yakıp yıkmak nasıl bir duygu olabilir? Bunu en iyi şekilde psikiyatri doktorları izah eder... Anarşistlerin ve teröristlerin yalnız ülkemizde değil, İslam coğrafyasının genelinde görülmesi dikkat çekicidir. Bunda, şimdiye kadar bu ülkeleri yöneten liderlere duyulan tepki ve öfke etkilidir. Belki de esas suçlular bu gençler değil, gençleri bu hale getirecek ortamı hazırlayanlardır. Teknoloji sayesinde bilginin anında yayılması ve bastırılmış duygular, terörün daha da tırmanmasına sebep oluyor. Mesela, ülkemizde 1980 darbesiyle yapılan zulümler, faili meçhuller dağa çıkmayı teşvik etmiştir. Demokrasinin bütün unsurlarıyla tatbik edildiği hiçbir ülkenin bulunmadığı söylenebilir. Ama eksik yanlarıyla dahi uygulanan bir demokrasi, totaliter rejimlerden evladır. Onun için hükümetin attığı demokratik adımlar ve vesayet odaklarının üzerine gitmesi ülkemiz için ümit verici ve sevindiricidir. Gençliği şiddet sarmalından kurtarmak için, süratle demokratikleşmeye gidilmeli, bunun yanında başka adımlar da atılmalıdır. Yapılan eğitim reformu, 4+4+4 uygulaması sevindiricidir. Gençlerin isteğe bağlı olarak Kur'an-ı kerim öğrenmeleri ve Peygamber Efendimizin hayatını öğrenmeleri, yaşantılarına ışık tutacak, ufuklarını açacaktır. Öğretmenler, sadece mevcut derslerle yetinmeyip, ahlaki değerler üzerinde de hem kendilerini hem de talebelerini daha ileri noktalara taşımalıdırlar. Yöneticiler, makam odalarına kapanmak yerine sahayı tercih etmeli, gençlerle iç içe olmalıdırlar. Gençlere yönelik konferans ve diğer aktiviteler mutat hale getirilmelidir. Televizyon dizileri ve gazete yayınlarında müstehcenlik ve şiddet muhtevalı görüntülere set çekilmeli, bunlarla ilgili cezalar caydırıcı olmalıdır. İmam Hatip Okullarının orta kısımlarının açılması ve Meslek Liselerine ağırlık verilmesi olumlu kararlardır. Branşlaşmış gençler ancak ekonomiye katkı sağlayabilir. Mesleki eğitim kurslarını, sanayi kesimi de özel okullar gibi açabilmelidir. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları, sadra şifa olamamaktadır. Günde kaç insan, yok yere öldürülüyor! Adil bir hukuk sistemine en kısa zamanda kavuşmamız gerekir. Katledilenlerin vebali, ceza kanununu değiştirmeyen ilgililerin üzerinde kalacaktır. Gençlerin, ihtiyaç halinde, konusunda uzmanlaşmış kişilerden yardım almaları gerekir. Kararlar istişare ile alınmalıdır. Esasında, her ailenin hekimi gibi danışmanı da olmalıdır. Müslüman gençler camiyi tanır ve bunun şuuruna varırlarsa, şiddete yönelik davranış ve duygularında büyük değişiklik olacağını düşünüyorum. Doğu ve Güneydoğu'da teşvikler daha etkili hale getirilmeli, gençlerin iş bulmaları kolaylaştırılmalıdır. Necdet Akman >> Kullanmadığım 2 hattın parasını alıyorlar Ben kamuda mühendisim, eşim de öğretmen; bizlere bile bunları yapanlar, okuma yazması olmayan vatandaşlarımıza neler yaparlar, düşünemiyorum bile... Ocak ayında bir GSM şirketinden 2 adet modem aldım. 1 ay geçmeden, bilgisayar, cihazı tanımadı. Cihazı, yetkili servise gönderdim. Firma, tamir etmemek için, "müşteri kullanım hatası" dedi ve cihazı iade etti. İlgili GSM şirketi de müşterisine değil, yetkili servise inandı. Ben ve eşim dışında bu cihazı kullanan yok ve ikimizde de modem var, tak çıkar bile yapmıyoruz. Nasıl kullanıcı hatası olduysa, bir türlü çözüm bulamadılar. Bu arada, iptal işlemi de yapamıyoruz, taahhütname vermişiz. 300 TL üzerinde masraf çıkarıyorlar. 3 aydır kullanmadığım internetin parasını bana ödetiyorlar. Dün 2. modem de aynı hatayı verdi ve onu da kullanamıyorum. Şu an 2 tane kullanmadığım hattın parasını ödüyorum... S. Alptekin >> Sahil, konaklama yeri midir? İzmir Menderes-Özdere sahili, henüz fazla kirlenmemiş nadir sahillerimizden biri. Son birkaç yıldır maalesef "sahil konaklayıcıları" tarafından hızla kirletilmekte. Özellikle Cuma ve Cumartesi akşamları, "sahil konaklayıcıları" 50-60 kadar aile (çocuklarıyla yaklaşık 200-250 kişi), Özdere Çukuraltı sahilini işgal etmekte, kumsalda yatmakta, her türlü beşeri atıklarını sahile bırakmaktadırlar. Cumartesi, Pazar sabahları, sahile yürüyüşe ya da denize yüzmeye gidenler, hâlâ uyumakta olan sahil konaklayıcılarının nahoş görüntüleriyle karşılaşıyorlar. Böylece bu güzel sahilimiz, âdeta katledilmektedir. Maalesef bu katliama bugüne kadar dur diyecek biri çıkmadı. Sahil konaklama yeri midir?.. Sahilde konaklayan 250 kişinin atıkları nereye gitmektedir? Sahilde çevre ve deniz kirletilerek, bedava konaklanabiliyorsa, otellerde pansiyonlarda kalanların suçu ne? Yetkililerin bu duruma bir an önce dur demesini bekliyoruz. Özdere Sakinleri > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00