Gerginlik çıkarmanın, istikrarı bozmanın da bir cezası olmalı

A -
A +

Ekonomide dengeleri bozan sebeplerin başında, ülkede oluşturulmaya çalışılan gerginlik ve pompalanan istikrarı bozucu hava geldiği kabul ediliyor. Faiz-dövizdeki ani yükselmeler, buna bağlı olarak dalgalanan piyasanın nelere mal olduğu daha önce görülmüştü. Türkiye'nin, rekor seviyede küçüldüğü, yüzbinlerin işlerini kaybettiği, birçok işletmenin iflas ettiği, halkımızın daha çok yoksullaştığı önceki süreç de böyle başlamıştı. Umarım bu defa o olumsuzluklar yaşanmaz... Olumsuzlukların insanımıza ne gibi zararlar verdiği de ortaya çıkmıştı; intiharlar, dağılan aileler, artan suç oranları ve başka bir sürü tahribat. Görüldüğü gibi, terörle bile mukayese edemeyecek kadar büyük zarar veren bu süreçler, birilerinin planlı hareketleri sonucu oluşuyor. Aylardır yazılıp-çiziliyor; iktidarı bazı adımlar atmaya zorlamak için oluşturulmuş yapılanma ve bu yapılanmanın atacağı adımlar; bilinçli bir şekilde tırmandırılacak gerginlik, istikrarı ve güven ortamını zedeleyici faaliyetler ve başka şeyler... Yani birilerinin attığı adımların sonucu bu dalgalanma ve oynak günlere gelindi. Vatana ihaneti, hainleri sık sık hatırlatırız. Ülkeye bu kadar kötülük yapmak ihanet değil mi? Hangi terörist ülkeye bu kadar büyük zarar verebilir ki? Oluşturulan bu tür ortamlar, teröristlerin ekmeğine de yağ sürmez mi? Sonucu bu şekilde belli olan bu fiili bilerek işleyenler, başı çekenler ortada, herkes biliyor. Kendi aralarında, dar bir çerçevede kurulan suç örgütlerine çete denip, haklı olarak yakalarına yapışılıyor. O çetelerin verdikleri zarar sınırlı. Ya bütün ülkeyi, bütün vatandaşları, devletimizin itibarını ve güvenliğini bu büyüklükte etkileyen bir faaliyetin organizasyonunu, sorumlularını çete olarak saymayacak mıyız? Hangi çete bu çapta bir zarar verebiliyor? Hangi hain vatana bu kadar zarar verebiliyor ki? Ülkeye ve insanlarımıza verilen bunca büyük zarar, yapılan bu kadar kötülük suç kapsamına alınmayacak mı? Hem de planlayarak, bilerek işlenmiş bir suç ve bu suçu işleyen-bilinen organize bir yapı... Eğer kanunlarımızda bir boşluk varsa, derhal giderilmeli ve bu büyük suçu işleyenler de cezasını çekmeli. Bu suçlar ve suçlular cezasız kaldıkça, ülkeyle oynayacak hastalıklı ruhlar, ideoloji tutkunu muhterisler, kinciler her zaman bulunabilir... > Vatandaş bu kadar mı sahipsiz? Sağlık Bakanı'nın dikkatine; Çorum-Osmancık Devlet Has- tanesi'nde yatan bir yakınım için bu hastaneye gittim. Hastaya bakması için görevli hemşireyi aradım, bir saat sonra ancak bulabildim. Kendisini çok aradığımızı, nerelerde olduğunu sorduk, hakaretlere ve tehditlere maruz kaldık. Görevinin başında bulunmadığı için bizden özür dileyeceğine, "nerede olduğumun hesabını sana mı vereceğim, maaşımı sen mi veriyorsun, eşim polis memuru, seni hastaneden dışarı atacağım, sen benimle uğraşamazsın" gibi tehditkar lafları saydı ve 155 polis imdat telefonunu aradı. Hemşire, hasta yakını olarak benim, kendisine hakaretlerde bulunduğumu ve tehdit ettiğimi belirterek davacı olunca, ifadem alındı. Olay bununla da kalmadı, hastamız, "bir daha bu hastaneye gelmeyin, siz terbiyesizlik yaptınız" denilerek, kendisi ile ilgilenen doktor tarafından taburcu edildi. Hastane yönetimi de bize yapılan bu haksızlığa seyirci kaldı, hasta hakkını savunmadı. Lütfen bu olayı bir de siz araştırın, suçluları cezalandırın! > İsmi mahfuz > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.