Görme, her alanda olduğu gibi, eğitim öğretimde de etkili ve önemlidir. Türkiye'de gözlük kullanma oranı, batı ülkelerine göre son derece düşüktür. (Türkiye'de %15, batıda %55) Düzenli göz taramaları yapılamadığından, öğrenciler gözlük kullanmamaktadırlar. Yeterli görme keskinliği olmadan, eğitim ve öğretim olmaz. Bu da eğitim ve öğretimlerine olumsuz yansımakta ve başarı oranlarını düşmektedir. Bu sebeple de gazete okuma kültürü gelişmemiş. Trafik kazalarının da başlıca bilinmeyen sebeplerinden biri budur. Net göremeyen çocuk hırçın, özgüveni zayıf, derslerinde başarısız olur. Az görmenin ekonomik kayıp ve zararı milyar dolarlarla ifade edilmektedir. Görmeden, okumadan, öğrenmeden nasıl çağdaş toplum olacağız? Anne ve babalara, çocuklarına doğumlarından itibaren, senede bir defa görme testi ve muayenesi yaptırmalarını ve çocuklarında aşağıdakilere benzer davranışlar gördüğünde, mutlaka bir göz hekimine götürmelerini öneriyoruz. Çocuklarda görme probleminin belirtileri: Berrak görmeme, yazı tahtasında yazılanları defterine yanlış aktarma, Kitabı gözüne çok yakın olarak tutma. Harfleri ve kelimeleri ters olarak algılama. Okurken başını kitaba bir açı ile eğme. Dikkat zayıflığı, yakın çalışırken çabuk yorulma, okurken ya da yazarken bir gözünü kapatma ya da şaşı bakma. Arada bir veya ısrarla yazarken, okurken ve özellikle görevi zor iken çift gördüğünü veya bulanık gördüğünü söyleme. Yazı tahtasından deftere aktarma yaparken veya diğer yazılı materyalden kopya alırken yerini kaybetme. Okuduğu kelimeyi parmağını kullanarak işaret etme (bu durum küçük çocuklar için normaldir). Düzenli olmayan harfler ve kelime aralıkları ile yukarı doğru veya aşağı doğru yazma. Okurken küçük kelimeleri ihmal etme. Okumadan ve yakın çalışmadan sonra gözlerinde kaşınma, yanma ve baş ağrısı oluşması. Yakın mesafe çalışması yaparken aşırı derecede göz kırpıştırma, kısa süreli okuma esnasında veya sonrasında gözlerini ovalama, devamlı okudukça kavrayışında azalma. Çocuk net görmediği zaman özgüveni zayıflar, içe kapanır, hırçınlaşır ve derslerinde başarısız olur. Çocuğun çok yakından okumasını ve yazmasını teşvik etmeyiniz. 30 cm yakınlık yeterli mesafedir Ev ödevi yaparken veya kitap okurken oda aydınlanmasına dikkat ediniz. Masa ya da tabla üzerine yaslanarak veya yere uzanarak okumasına izin vermeyiniz. Uygun mesafeden TV izlemek çocuğun gözlerini bozmaz. Uygun olmayan mesafeden TV seyretmesini, TV'ye yakın yere yatarak seyretmesini önleyiniz Ecz. Taylan Küçüker (Anadolu Gözlükçüler ve Optisyenler Dernekleri Federasyon Başkanı) >> İngilizce Öğretmenleri hayal kırıklığına uğradı Atanmayı bekleyen bir İngilizce Öğretmeni olarak, verilen kontenjanı görünce şoke oldum! Kontenjanı görünce sadece ben değil, bütün adaylar şoke oldu. Gerek Milli Eğitim Bakanımız, gerekse bakanlıkta görevli birçok kişi çıktıkları her televizyon programında, İngilizce Öğretmenliği'ne çok fazla kontenjan verileceğinden, İngilizce'nin çok önemli bir ders olduğundan, kur sistemine geçileceğinden vs. bahsedip durdular. (Üstelik bir ara yurt dışından ithal öğretmen getirileceği bile söylenmişti.) İngilizce branşına her yıl toplam kontenjanın %10'u veriliyordu. Konuşulanlara bakarak, bu yıl da 40 binde en az 4 bin alım olacağını düşünüyorduk. Fakat kontenjanları görünce hayal kırıklığına uğradık. İngilizce'ye beklenenin çok altında, 2799 atama kontenjanı verildi. Kontenjanlar verilirken lise branşları göz ardı edildi. Seçmeli dersler daha belli olmadan kontenjanlar açıklandı. Dersler başladıktan sonra çok sıkıntı yaşanacaktır. Acilen bu yanlıştan geri dönülmesi gerekmektedir. Hesap kitap yapılmadan alelacele verildi bu sayılar. Sadece ben değil, bütün İngilizce Öğretmenleri mağdur durumda. Lütfen ek bir atama yapılsın. Atama bekleyen İngilizce Öğretmenleri >> Lütfen bekletilen dosyalara siz el atın Sayın Başbakan'ın dikkatine; Biz, terör sebebiyle zarar görmüş, mağduriyete uğramış bir grup vatandaşız. Evlerimiz, ahırlarımız, bahçelerimiz yakılmış, canımızı kurtarmak maksadıyla arazimizi, çiftimizi-çubuğumuzu terk etmiştik. Yıllarca halimizi-hatırımızı soran olmamış, ne yiyip-içtiğimizi, nasıl yaşadığımızı hiçbir yetkili sormamış, acılarımız ve mağduriyetimizle yüzüstü bırakılmıştık. Siz geldiniz, mağduriyetleri bitireceğinizi söylediniz, bunun için önemli adımlar attınız. Birçok vatandaşın zararının karşılanmasını sağladınız, vatandaşın terör sebebiyle uğradığı zararı tazmin ederek bir ilki başlattınız. Varını-yoğunu kaybetmiş vatandaşın sefaletine ilaç olarak, yüzlerin bir nebze olsun gülmesini sağladınız... Bazılarımızın dosyalarında pürüz çıktı, eksikliklerin tamamlanması için dosyalar beklemeye alındı. Tam bu süreçte ilimizde yeniden terör belasına tutulduk. Her zamanki gibi, bunun ceremesini çekmek yine biz gariban vatandaşlara kaldı. Dosyalarımız rafa kalktı, bakmak, işlem yapmak ilgililerin aklına gelmedi. Şiddet arttıkça, bu tür mağduriyetleri giderme işi de sürekli ertelendi. Asayişten başka işlere mesaisi kalmayan yetkililere de bu durumu ne biz anlatabiliriz, ne onlar anlar. Oysa planlarımızı yapmıştık, bu tazminatların kısa sürede ödeneceğini umarak bazı işlere teşebbüs etmiştik. Kimimiz evini-ahırını yeniden yapma işine girişmiş, kimimiz çiftini-çubuğunu yeniden ayarlama telaşına düşmüş, hayatın normalleşmesi için adımlar atmış, bunun için borçlanmıştık... Aylar, yıllar geçti bir hareket yok; olacağına dair bir emare de yok. Oysa hayat devam ediyor, mağduriyetimizin bir an önce giderilmesi gerekiyor. Bölgenin, hayatın normalleşmesi de başka türlü olmadığına göre... Lütfen bu işe siz el atın, bu dosyaların bir an önce neticelendirilmesini sağlayın. Ya tazminatlar ödensin, ya da ödenmeyeceği açıkça söylensin de bu beklenti bitsin, yargı devreye girsin... Terör mağduru bir grup vatandaş-HAKKARİ > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00