Her yıl olduğu gibi, bu defa da 24 Kasım günü, anlı şanlı laflarla, törenlerle fedakâr ve cefakâr öğretmenlerimizin günü kutlandı. Sonra yine her şey lafta ve rafta kalacak. Artık Milli Eğitim sistemimizin, eğitim ve öğretimimizin temeli olan öğretmenlerimizin hayat standartları, çalışma şekilleri, mesleki ve sosyal problemleri en kısa sürede çözüme kavuşmalıdır. Aksi takdirde bu işten verim almak, ülkenin gelecek nesillerini emin ellerde, adam gibi adam olarak yetiştirmek hayal olacaktır. Bütün bu meselelerin çözümü; Milli Eğitim sisteminin, teşkilatının, müfredatının, işleyiş tarzının yeniden yapılandırılması ve çağdaş, tam demokratik hale gelmesi ile olacaktır. Öğretmenlerin her zaman kendilerini yenilemeleri gerektiği söylenir. Bunun hangi ekonomik gelirle, hangi sosyal kazanımla, hangi özlük hakkı ile hangi demokratik yapı ile hangi iş yeri çalışma ortamı ile sağlanacağını anlatan, aktaran, izah eden ve çözen yok. Her sene konuşuluyor. Konuşulanlar rafta ve lafta kalıyor. Başöğretmen, uzman öğretmen diyerek sınıflandıracağınıza; öğretmenleri, ekonomik ve sosyal refaha kavuşturun, pırıl pırıl hale getirilmiş, teknik donanımı olan, altyapısı çözümlenmiş okullara kavuşturun. Eğitim ve öğretim müfredatını günün şartlarına, mesleğin ulviliğine ve kutsiyetine yakışır hale getirin. Öğretmenlerin mesleki problemlerini çözün. Sık sık değişen eğitim politikaları yüzünden, eğitim ve öğretim sıkıntıya girmiş. Lüzumlu el becerisinden mahrum, o sınav senin bu sınav benim oradan oraya koşan bir gençlik yetişiyor. Mesleki standartları düşürülmüş öğretmen kardeşlerimiz artık çözüm istiyor. Öğretmen açıklarının bir an evvel giderilmesi gerekmektedir. Sınıf öğretmenliği çok özel bir alan olmasına rağmen, sınıf öğretmeni olarak yetiştirilmeyen kimseler bu alanda görevlendirilerek eğitimin kalitesi düşürülüyor. Meslek içindeki ekonomik girdap ve sosyal sıkıntılar yüzünden öğretmenler, "bir an evvel vakti gelse de emekli olsak" derdine düşüyorlar. Ya da ekonomik ve sosyal refahlarını arttıracak başka arayışlar içine düşüyorlar. Öğretmen, bu milletin geleceği için örnek, önder, öncü kişidir. Gençliği öğretmenliğe özendirecek, mevcut öğretmenlerimizi onore edecek, özendirici ücret ve sağlıklı çalışma şartları bir an evvel hayata geçirilmelidir. Öğretmenlerin tayin ve atamalarında siyasal tercihler bir kenara konmalı, atama komisyonlarında öğretmen temsilcileri bulunmalıdır. İl içi tayin ve atamalarda puan, sıra sistemine kesinlikle adil ve eşit bir şekilde uyulmalıdır. Hizmet içi eğitimler çok sık verilmeli, seminerler ve kurslar yapılarak öğretmen her zaman günün şartlarına hazır hale getirilmelidir. Öğretmenler teknoloji ile barışık hale getirilmeli. Okullarda araç ve gereçler, teknik donanım, laboratuvarlar arttırılmalı, uygulamalı ve bilimsel eğitim imkânları arttırılmalı, sınıf mevcutları yurdun her yerinde 30 kişiyi geçmemelidir. Öğretmenler kredi, borç batağında, sefalet içindeler. Onlara önemli insanlar olduklarını, onurları ile hayatlarının hakları olduğunu, toplum içinde çok önemli bireyler olduklarını hissettirecek ekonomik ve sosyal çalışmaların çok hızlı şekilde yapılması, hayata geçmesi lazım. Eğitim Sistemi'nin birinci ve en önemli meselesi, sistemin lokomotifi olan öğretmenlerin statüsünün yükseltilmesidir. Yıpranma tazminatları, ders ücretlerinin güncellenmesi; eğitime hazırlık ödeneklerinin yeterli ve yaygın hale getirilmesi gerekmektedir. Süper lise ve Anadolu lisesinde görev yapan yabancı dil öğretmenlerinin aynı statüye kavuşması, sınıfta 30'dan fazla öğrenci var ise sanki iki sınıf okutuyormuş gibi öğretmene ücret verilmesi, Öğretmenlerin kiradan kurtarılması sağlanmalıdır. Mustafa Göktaş Beni hayal kırıklığına uğrattı Milli Eğitim Bakanlığı'na; Ben emekli bir öğretmenim. Bu seneki Öğretmenler Günü öncesinde, meslektaşlarıma bu önemli günün hatırasına, karınca kararınca bir hediye vermek istedim. Oturduğum yere yakın olan Eminönü Büyük Reşit Paşa İlköğretim Okulu'nda çalışan meslektaşlarıma birer takvim verebileceğimi düşündüm. Piyasada kabul görmüş, suç unsuru ihtiva etmeyen, yıllardır Türkiye'nin her tarafında rahatlıkla dağıtılan, her vatandaşın gönül rahatlığıyla duvarına astığı bir takvimde karar kıldım. O okuldaki meslektaşlarımın sayısı kadar takvim temin ettim, ilgili okulun yolunu tuttum. Meslektaşlarıma bir jest olarak, bu hediyelerimin, benim adıma dağıtılmasını yöneticilerden rica ettim. Emekli bir öğretmen olarak takdir ve teşekkür beklerken, ilgili müdürün hakaretleri ile karşılaştım, hayal kırıklığına uğradım. Sayın Milli Eğitim Bakanı'na, eski bir öğretmen olarak seslenmek istiyorum. Sınıfları teknoloji ile donatmanız çok güzel. Ama bundan daha önemlisi, öğretmen kalitesidir. Lütfen idarecileri de, bu ulvi mesleğe layık kişiler arasından, tabir yerindeyse, "kılı kırk yararak" seçin... Galip Çevik-İSTANBUL > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00