Bir müddetten beri, "şehrimize tren gelir mi, gelmez mi" diye, bilim insanları arasında hararetli tartışmalar yapılmaktadır. Bir kısım bilim insanı tren yolunun pahalı olacağını, tren işinin olamayacağını dile getirirken, diğer bir kısım bilim insanı da, bunun öyle pahalı olmayacağını ve mutlaka şehrimize tren getirilmesi gerektiğini söylemektedirler. Güzel şehrimiz Trabzon, doğuda kaldığından, diğer şeylerde bir pahalılık olduğu gibi, ulaşımda da biraz pahalıdır. İnsanlarımız büyük şehirlere gideceği zaman, genellikle otobüsleri kullanmaktaydılar. Uçak kullanımı son zamanlarda artarak devam ediyor. Bir de deniz yolu ulaşımı var ki, o da biraz pahalı. Uzmanların dediğine göre; trenle yolculuk, diğer vasıtalarla yolculuğa oranla daha ucuz. Bazı yerlere trenle gitmenin, yolculuk ücretini yarı yarıya düşürdüğünü öğrendim. Büyük devlet olmanın gereği olarak, halkımızın hizmetine her türlü seyahat yolunun sunulması gerekir. Halkımız kendi tercihini kendisi yapmalı, isteyen hava yolunu, isteyen otobüsleri, isteyen trenle sehayati ve isteyen de gemi ile seyahati seçebilmelidir. Devletimizin zenginliği halkımızın arasında eşit dağıtılmalıdır. Devletimizin paralarının sadece belli bir zümrenin eline geçmesine fırsat verilmemelidir. Halkımız biraz fakirdir. Bundan dolayı daha uygun seyahat imkanları bir an önce sunulmalıdır. Dünya devleti, "Devlet-i Aliye-i Osmaniye"de Trabzon nasıl farklı idi ise, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde de Trabzon'da bir farklılık vardır. Bu noktada, öncelikle Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve şehrimizin milletvekillerini, bölgemizin milletvekillerini göreve davet ediyoruz. Devletimizin büyük devlet olmasının bir göstergesi olarak, Trabzon'a tren getirilmelidir. Nasıl ki ülkemin diğer köşeleri tren raylarıyla örülüyorsa, benim güzel şehrim Trabzon'a da tren rayları döşenmelidir. Tren rayları Samsun'dan gelmeli, Sarp'a kadar yol uzanmalıdır. Güzel şehrimiz Trabzon'dan Erzurum, Erzincan'a doğru da tren rayları döşenerek, bölgemiz de tren raylarıyla donatılmalıdır. Tren, sadece bugün için düşünülmemelidir. Bunun yarını da vardır. Allahü teala muhafaza buyursun, ülkemiz bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığında, tren diğer ulaşım yollarına göre daha ucuz ve daha kolaydır. Güzel şehrimiz Trabzon'a tren istiyoruz. Bizler elimizden geldiğince mevcut imkanları halkımızın emrine sunalım da, halkımız kendi tercihini kendisi yapsın. Nizamettin Bekar-TRABZON Bakkal ve küçük esnafın "muhasebeci tutma" mecburiyeti kaldırılsın Ben küçük bir bakkal dükkanı işletiyorum. Büyük marketlerle rekabet etmenin ne denli zor olduğunu, bakkalların ayakta kalmak için nasıl çırpındığını bilmeyen yok. Bakkalların büyük bir kısmının rekabete dayanamayıp, kepenklerini indirdiği biliniyor. Zaten bakkal dükkanlarının günden güne azalmasından bu durum kolayca anlaşılır. Oysa bu küçük esnaf, Türkiye çapında büyük istihdam oluşturuyor, toplam olarak büyük meblağlarda vergi veriyor, ekonominin kılcal damarları görevini görüyor... Ben de bakkal dükkanımı açık tutmak için çırpınanlardan biriyim. Yetkililer hep küçük esnafın korunacağını söyler ama bunun icraatı bir türlü görülmez. Mesela küçük bir bakkal olarak her ay sadece muhasebeci parası olarak 75 TL ödemem gerekiyor. Bu defterin yıllık tasdik parası da 350 TL tutuyor. Diğer ödemeler ve vergiler de herkesin malumu... Bakkallar için büyük külfet teşkil eden bu muhasebe mecburiyeti olmazsa, çoğumuz rahat nefes alırız, zira bu para bizim için büyük bir meblağ. Belki bu sayede birçok iş yeri kapanmaktan kurtulur... Vergimizi verelim, kayıt dışı olmasın, her türlü denetim de olsun; ama küçük esnaf için büyük yük olan bu tür gereksiz formaliteler de olmasın... Aslında sıkıntımız anlatmakla bitmez, ama bu gibi küçük adımlar bile bize nefes aldırır, ayakta durmamızı sağlar. Lütfen artık bu tür fiili adımlar atılsın, küçük esnafın kapanmaması için tedbir alınsın... Erhan Şahin-MERSİN Yolcuların mağduriyetine yol açacak uygulamalardan kaçınılmalı! Malumunuz olduğu üzere; İDO (İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş.), özelleştirilmesini takiben, bilet ücretlerinde değişken bir tarife uygulayarak, tüketici aleyhine yüksek ve haksız kazançlar sağlamaktadır. Her ne kadar görünüşte 2 ay önceden alınan bilet ücretleri düşük tutulmakta ise de, bu 300 kişide 1 kişi kadar olmaktadır. Biletlerin büyük çoğunluğu, ise eskiye oranla çok yüksek fiyatlarla satılmaktadır. Bu durumdan, yolcular olarak zarara uğramaktayız. Diğer taraftan; kullanılmayan biletlerin iadesinde vermediği bir hizmetten, hiçbir sektörde görülemeyecek oranda %30 kârını peşin alarak, kalan parayı iade etmektedir. Bunun web sayfasında önceden duyurulmuş olması, haksız kazanç sağlamasının bir dayanağı olamaz. Vermediği hizmetin bedelini nasıl alabiliyor, anlamak mümkün değildir. İDO, yalnız başına rakibi olmayan, alternatifi olmayan, vazgeçilemeyecek bir kurumdur; vatandaşın, tüketicinin mağduriyetine sebep olacak uygulamalardan kaçınmalıdır. Bu nedenle, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında, tüketicinin korunarak keyfi, insafsız fiyat politikalarının önlenmesi gerektiğine inanıyorum. Mehmet Akşar Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00