HABAŞ'ı kim durduracak? Yanmak istemiyoruz!

Ambarlı Limanı'nda HABAŞ tarafından yapılması planlanan 10 milyon metreküp kapasiteli LPG Depolama ve Dolum Tesisleri ile ilgili olarak Çevre Bakanlığı'nca düzenlenen Çed-Halk Toplantısı, Yakuplu'da yapıldı. Yakuplu halkının büyük rağbet gösterdiği toplantının kurul başkanlığını İstanbul Çevre il Müdürü Yavuz Çengel yaptı. DSP hariç, Büyükçekmece'ye bağlı Yakuplu Beldesi'nin bütün siyasi parti başkanları toplantıya katılarak HABAŞ'ı kınadılar. Çoğunluğu kadınlardan oluşan katılımcılar, E-5 Karayolunu da pankartlarla donattılar. Pimi çekilmiş bomba gibi Bölge Afet İşleri Genel Müdürlüğü'nce onaylı "Jeolojik Rapor" kapsamında hassas arazi yapısına sahiptir. Afet İşleri, bölgedeki inşaat ve her türlü hafriyat ve gelişmelere ilişkin Altaş A.Ş'ye raporlama ve takip sorumluluğu vermiştir. Afet İşleri'nin isteği üzerine Altaş A.Ş bölgede hassas arazi ölçümlerini İ.T.Ü.'ye yaptırmaktadır. Bu çalışmalar kapsamında, bölgedeki kayma yüzeyinin 30-35 metre derinlikten geçtiği tespit edilmiştir. Bölge, tek giriş ve çıkış yolu bulunan stratejik bir yerdir. Liman ve limanda bulunan yükler büyük risk altındadır. Milli Emlak Genel Müdürlüğü, kurulmak istenen LPG depolama alanlarına ulaşımı sağlayacak dolfin ve dolfin depo bağlantı hattının geçtiği dolgu alanlarını Ambarlı Liman Kompleksindeki bazı firmalara kiralamış olup, ikinci bir kiralamanın yapılamayacağını bildirmiştir. Çevre Bakanlığı, bölgede LPG tesisi yapılmaması yönünde karar vermiştir. Evvelce verilen ÇED uygunsuzluk kararına uyulmalıdır. 17 Ağustos Depremiyle birlikte hepimiz parlayıcı, patlayıcı, yakıcı, yanıcı ve boğucu maddelerle ilgili tesisler hakkında iyice hassaslaştık. Bu tür tesisler için yerleşim yerlerine uzak mıntıkalar seçilmelidir. Yapılması düşünülen LPG tesisi, bölgedeki konutlarda yaşayan 40 bin insanın ve eğitim gören 5 bin öğrencinin hayatını tehdit etmektedir. Türkiye'nin en büyük özel sektör limanı olan Gümrüklü ithal ve ihraç mallarının yüklenip boşaltıldığı Ambarlı Liman Kompleksi yaklaşık bir milyar dolarlık yatırımları ve 2 bin çalışanıyla risk altına girecektir. Liman, emniyetli olmaktan çıkacaktır. Bilimsel raporlar, yapılmak istenen LPG tanklarının yarılması veya patlaması halinde 1-2 dakika içinde boğularak veya yanarak toplu ölümlerin olacağını göstermektedir. Yapılmak istenen tesisin her türlü sabotaj ve terörist saldırıya açık olması sebebiyle tehlike daha da büyük boyutlara ulaşmaktadır. Yetkililer bu sesleri duymalı Herkesi göreve çağırıyorum "15 bin kişinin yaşadığı sitemizi ve 4800 öğrencimizi temsilen buradayım. HABAŞ'ın yaptığı kanunsuzdur. Çevre Bakanlığı'nı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nı, Afet İşleri Genel Müdürlüğü'nü, Istanbul Valiliği'ni, Yakuplu Belediye Başkanlığı'nı ve HABAŞ'ı uyarıyorum. Zinhar yanlıştan dönsünler. Geleceğimizi ipotek etmesinler. Halkımız bu tesisten korkuyor, halka saygılı olun, kanımıza girmeyin..." * Sinan Tekin (İ. Marmara Evleri Sitesi Yön. Kur. Bşk.) Ciddi heyelan aktivitesi var "Bölge ciddi bir heyelan aktivitesi altındadır. Bu bizzat olumsuzluk olmasının yanında ayrıca, muhtemel bir depremin yıkıcı etkisini arttıracak bir husustur. Bir deprem, heyelan ve sabotaj halinde, felaketi engelleyecek teknolojik önlemlerin alınması mümkün değildir." * Dr. Yakup Çelik (İst. Ünv. Avcılar Müh. Fak. Öğr. Görevlisi - Jeoloji Müh.) HABAŞ yanlış yer seçti "Ben bir planlama uzmanıyım. HABAŞ yanlış yer seçti. Seçilen yer, 1/25.000'lik imar planlarına ve plan notlarına aykırıdır. Biz ÇED alırken, hayvanlara bile zarar verilmemesi şartını sağlamamızı istediler. Ayrıca, 25 bin insanın yararlanabileceği arıtma tesisi yapmamızı istediler. Eğer, HABAŞ'a onay verilirse, arıtma tesisi yapılamayacak ve kiraladığımız yer, mevzuata aykırı olarak üçüncü bir kişiye verilmiş olacaktır. Kiralanan bir evin içindeki bir oda, başka bir kiracıya verilebilir mi? Elbette, verilemez. Ama, burada verilmeye çalışılıyor. Bu konuda, Danıştay'da davalar devam ediyor. Bu sebeplerden dolayı, ÇED uygunluk raporu verilmemelidir." * Suavi Akansel (Marin City - Enelka Gnl. Md.) Gelin, insani açıdan yanlışı görün! "HABAŞ'ın LPG alanı sitemize çok yakın. Özetle HABAŞ yetkililerinden hayat hakkımızı nazar-ı dikkate almalarını ve daha uygun bir yer bulup bizi rahat bırakmalarını rica ediyoruz. Aksi halde, halkın tepkisinin altından kalkamazsınız. İleride bir insanın ölümüne sebep olsanız, mal varlığınız tazminata yetmez. Ya onbinlerce toplu ölüm, katliam!?.. Ya liman?!.. Gelin, insani açıdan yanlışı görün, biz de size yardımcı olalım, daha münasip bir yer bulun ve burayı unutun. * Prof. Dr. Ramazan Ayvallı (Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi) Hiroşima ve Nagazaki'nin iki katı bir faciaya yolaçabilir! "Bu tesis iki yönden tehlikelidir. Barışta; deprem, heyelan, sabotaj, işletme kusurları patlamaya sebep olabilir. Savaşta; stratejik limana kurulacak LPG tesisi ilk hedef olur. Her iki halde de patlaması 2 atom bombasına denk olur. Hele hele TOTAL ve BOTAŞ'a da sıçrarsa Hiroşima ve Nagazaki'nin iki katı bir faciaya yol açar. Buna, nasıl müsaade edilir?!. Behemahal durdurulmalı ve ret edilmelidir. * Adnan Tanrıverdi (Emekli General- Bölge sakini) Onbinlerce insanı yakmaya hakkınız var mı? "Gördüğüm kadarıyla bölge halkı HABAŞ'a karşı kenetlendi. Bence, bu iş burada bitmiştir. HABAŞ, derhal açıklama yapsın, "Vazgeçtik" desin. Ayrıca, yetkililer halkı dikkate alsın. Bugünkü tepki ilerde öfke seli olur. Bu sele ne bakanlıklar, ne HABAŞ, ne de başka bir güç dayanır! Halk yanmaktan korkuyor, halkı, 10 binlerce insanı yakmaya hakkınız var mı? * M. Salih Arvas (Gazeteci - Basın Sözcüsü) Bu iş kökten yanlış "Bu iş kökten yanlış. Yer yanlış, gemilerin gelmesi yanlış. Bir LPG gemisi lodosta karaya çarparsa ne olur biliyor musunuz? Bir atom bombası patlayınca ne olacaksa, o olur. Buna hakkınız var mı? Ekim 1997'de Total'ın boru hattına çarpınca olanlar ortada. Yarın LPG dolu gemiler kayalara çarparsa ne olur? Düşünün ve uyanın, lütfen!" * Akın Kural (Ambarlı R. Pilotaj Gnl. Md.) Ankara'ya yürürüz "Bölgemiz yakında 1 milyon nüfusa çıkacak. Onbinlerce öğrenci, çoluk-çocuk tedirgin. Halkım bu tesisi istemiyor. Gerekirse Ankara'ya yürürüz. Bu tesisin kurulmaması için ne gerekiyorsa yapacağız." * Vezir Ocak (Marmara Mah. Muhtarı) Bizi rahat bırakın, çekin gidin! "HABAŞ'la Danıştay'da davamız var. Ne biz, ne liman, ne Marin City, ne halk sizi istemiyoruz. Bu inat niye? Sizi ve ilgilileri uyarıyoruz. Bizi rahat bırakın. Çekin gidin. Nereye giderseniz gidin. Araziniz çürük, bize yakın, limanın içi, konutların dibi, gözleriniz kör, basiretiniz kapalı mı?" * Fevzi Sönmez (Soyak Holding Koordinatörü) Davalarınızı ücretsiz üstlenirim "Ben bu bölgede oturuyorum. Bu ölüm saçacak tesise şiddetle karşıyım. Bölge halkının HABAŞ'a karşı açacakları davaları ücretsiz üstleniyorum. Bu tesis kızıl kıyamet olur. Buna da hiçbir kimse onay vermez, veremez!" * Av. Tunay Gürsel (İst. Çevre Konseyi Gnl. Sekreteri) Tüpraş'tan daha tehlikeli "HABAŞ'ın yapmak istediği tesis, imar planlarına aykırıdır. Kamu kurum ve kuruluşları menfi görüş belirtmişlerdir. Bu menfi görüşler şahsi değil, mevzuat gereği resmi belgelerdir. Bu tesis, TÜPRAŞ'dan daha tehlikelidir. Çünkü TÜPRAŞ'da heyelan yok, burada ise heyelan vardır." * Ahmet Kömeli (Bölge Sakini) Kimse başını kuma gömemez Yukarıda bir kısım uyarılara yer verdim. Yer darlığından görüşlerini aktaramadığım o kadar çok vatandaş var ki... Hepsinin çığlığı aynı. İlgili olan bütün taraflar bu çok tehlikeli adımdan vazgeçmeli. Bilhassa yetkililer, böyle bir felakete alet olmamalı. Başta Koray Aydın olmak üzere bütün yetkililerin en kısa zamanda bu tesise tavır almaları, yaptıkları görevin ve halkın hayat hakkına saygının gereğidir. HABAŞ yetkilileri de artık gerçeği görmeli, bu kadar insanı riske atacak bir tesisin kendilerine hayır getirmeyeceğini anlamalıdırlar. Yol yakınken herkes yukarıda dile getirilen gerçekleri duymalı, uyarıların gereğini yapmalıdır...