Anayasa değişikliği ile birlikte, Yüksek Askerî Şûra ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu tarafından verilen cezalara yargı yolu açıldı. Uyum yasaları ile birlikte, haksızlıkların ve mağduriyetlerin kısa sürede telafi edilmesi bekleniyor. Aynı sıkıntı diğer kamu görevlileri için de söz konusu. 500 binden fazla memurun bir şekilde mağdur olduğu söyleniyor. Anayasa ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun verdiği aşırı yetkileri haksızca kullanan, politize olmuş bazı idarecilerin, birçok kamu görevlisini mağdur ettikleri belirtiliyor. Zamanında, yakın oldukları politikacılar tarafından, hak etmedikleri halde kendilerine makam tahsis edilmiş bazı liyakatsiz idarecilerin, emirleri altında çalışan ihtisas sahibi uzman personele ve başkalarına usulsüz cezalar verdikleri, yargıya kapalı olması sebebiyle hak aramaya da gidilmediği belirtiliyor. Hükümetin bu hususta da bir an önce mağduriyetlere son vermesi isteniyor. Bu şekilde mağduriyete uğradığını belirten G. Ş., yetkililerden adım atmalarını bekliyor. "Politize olmuş, baskıcı bazı idareciler tarafından, 'nasıl olsa yargıya kapalı, cezayı basayım da, gününü görsün' zihniyeti ile tarafıma usulsüzce uyarı ve kınama cezaları verildi. 'Tek suça bile 2 ve daha fazla ceza verilemeyeceği' kanunen amir hüküm olmasına rağmen; İdare -kınama, uyarı, teşvik kesintisi, sicil puanını düşürme, maaş düşüklüğü, mobing, bullying... gibi- 7 cezayı birden uyguladı. Sözleşmeli olduğum için de devamlı tehdit edildim, halen bu tehditler devam ediyor, mobing ve bullying kıskacındayım.. Usulsüz verilen cezalar dahi yargıya kapalı olduğundan, yargıya gidemedim. Kurumca daha sonra usulsüzlüğü anlaşılıp, değiştirilen mesai kriterleri tespiti üzerine; tarafıma ödenmeyen teşviklerin tesbiti ile ödenmesini istememe rağmen, talebim karşılanmadı. Hastanede yatıp, ameliyat olduğum, sonucunda da sağlık raporlu olduğum gayet açık ve belgeli olmasına rağmen; bugünlerde de sağlam ve işimin başındaymışım gibi tarafımdan mesai istendi, sonra da puanım düşürüldü, teşvikler ödenmedi... Daha önceki tarihlerde de tarafıma usulsüzce verilen uyarı cezaları sonucunda teşviklerim kesildi ve sicil puanı düşürme, maaş düşüklüğü, mobing, bullying ile cezalandırıldım. Buna benzer başka usulsüz işlemler de yapıldı. Hakkımı aramam, idareciler tarafından farklı metodlarla engellendi. Önce, Kurum dışından bir konu mankeni kullanılarak, tarafıma usulsüzce uyarı, kınama cezası verildi, bunun sonucunda da 1 maaş tutarında teşvik ikramiyem kesildi. 2004 yılı maaş artırımı, muadillerim oranında tarafıma yapılmadı. Kurum GSM 3 hattım bile diğer personelden farklı doldurulmak suretiyle önce verdirilip, sonra iptal ettirildi, maddi kayba uğradım. Bu durumu yazılı olarak 2004 yılında ilgililere bildirmeme rağmen, failler hakkında bir işlem yapılmadı. Kurumumuzda 'performans esası' uygulanıyor. Verdiğim yüksek mesaim düşük gösterilmektedir. 100 üzerinden 118 olması gereken aylık ortalama mesaim 94 olarak gösterilmiş, bunu ispat etmem bile sorun edilmiştir. Lojman tahsisatı talebimin ilk önce karşılanmaması gibi daha pek çok usulsüz işlem tarafıma uygulanmıştır... Bu durumlara benzer pek çok uygulamalar [görevden alınan] idarecilere yakın kimseler tarafından şahsıma hâlâ mobing ve bullying olarak uygulanmaktadır. 12/09/2010 tarihli referandum sonucunda gerçekleşen Anayasa değişikliği ile, idari cezalara da yargı yolu açılmıştır. Anayasanın değişikliği doğrultusunda, bizimle ilgili uyum yasasının bir an önce çıkarılmasını istiyoruz. Hakkımdaki ve benzer durumdaki usulsüz işlemlerin yok hükmünde sayılması, iptal edilmesi; bunların sonucu olarak kesilmiş bütün özlük haklarımızın iadesi ile diğer parasal haklarımızın yasal faizi ile birlikte bize ödenmesi gerekmektedir." Bering'deki soydaşlarımızın çığlığını kim duyacak? Arte Televizyonunda, Bering'de yaşayan soydaşlarımızla ilgili bir program vardı. Oraya göç etmiş Rusların içki ve sigara ile dejenere ettiği soydaşlarımızın çoğu verem hastalığına yakalanmış. Diş, ağız sağlıkları da bitmiş, imdat çığlıkları yükseliyor. Kimse bunları umursamıyor, çığlıkları duyulmuyor. Bu iş bize düşer. Buradan doktorlarımıza ve duyarlı insanlarımıza seslenmek istiyorum. Bu soydaşlarımızın tedavileri Yakutistan'da, Kazakistan'da ve Türkiye'de yapılabilir. TİKA ve diğer yardım kuruluşlarımız, gönüllü doktorlar bir an önce bu soydaşlarımıza el atmalı... Ziya Fikret Çıkrık-KÖLN > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00