Milletimiz son yıllarda tarihe geçecek isabetli kararlar verdi. Belki demokrasinin püf noktası da bu. Genç ve yeni bir ekibi ülkeyi yönetmekle görevlendirdi. Bunların verdikleri sözleri ve vaatleri inandırıcı bulduğu için destekledi. Hükümet kısa zamanda verilen desteğe layık olduğunu gösterdi. Kangren olmuş problemlerin üzerine kararlılıkla gitti ve başarılı oldu. Enflasyon, faiz, ihracat gibi ekonomik meselelerde tarihî başarılar gösterdi... Hükümetin en büyük imtihanı ise Kıbrıs ve Avrupa Birliği olacak. Bu iki konuda da niyetini ortaya koydu, cesur adımlar attı, yapacaklarını bütün şeffaflığıyla millete anlattı. Muhalefetin bütün propagandalarına rağmen, son yapılan seçimde halk, desteğini artırdı. Milletimiz bu problemlerin, politikacıların istismar aracı olmaktan çıkarılmasını ve makul bir şekilde çözülmesini istedi. Niyetini de çok açık bir şekilde ortaya koydu... Demokrasilerde ölçü milletin verdiği oy olduğuna göre yapılacaklar bellidir. Gücünü halktan almayanların, kendilerini Türk Milletinden daha akıllı zannedenlerin bu millete daha fazla zarar vermelerine müsaade edilmemeli... Bu ceza oranı nasıl hesaplandı acaba? Maliye Bakanlığı'na; Bir arkadaşa verdiğim aracıma ağustos 2003'te ceza kesilmiş. Durumu, önceki ay adıma tebligat yapılınca öğrendim. Kesilen ceza 32.100.000 lira. Banka hesabımdan (internetle) cezayı ödemek istedim. Karşıma 3 misli bir ceza çıktı (Bu bankanın otomatik olarak hesap ettiği rakam). Yani 96.300.000 lira. Merak ediyorum 7 ay içinde yüzde 300 oranı nereden çıktı. Yoksa ceza oranları kriz dönemi oranlarına göre mi hesaplanıyor. Bir açıklayan olsa da vatandaşlık görevimizi gönül rahatlığıyla yerine getirsek? (DB seri no.lu 746899 sıralı makbuzda bilgiler şöyle: Madde: 73, ceza mikt.: 32.100.00, tarihi; 13.08.2003. Tebliğ tarihi ise 22.01.2004). Ali İbrahimoğlu Nedir bu izdiham? İçişleri Bakanlığı Vatandaşlık ve Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü'ne; MERNİS Projesi açıklanınca çok sevinmiştik; artık nüfustaki işlerimiz kısa sürede bitecek, gereksiz bürokratik engeller kalkacak ve ödemede bulunmayacaktık. Bir işim için gittiğim Gaziosmanpaşa Nüfus Müdürlüğü'nde, boşuna ümitlendiğimi anladım. Devlet dairesi değil, sanki miting alanı; nedir bu izdiham? Gönül rahatlığıyla hüviyetimizi değiştiremeyecek, resmi işimizi yapamayacak mıyız? Elemanınız, binanız yeterli değilse, yeterli hale getirin. Lütfen, AB'ye üyelik aşamasında bulunan bir Türkiye'ye bu manzaralar yakışmıyor... Halil - İSTANBUL Bunalıma girdik İçişleri Bakanlığı'na; Karabük'te Trafik Polisi olarak görev yapmaktayım. Çalışma şartlarımız çok ağır; mesai saatlerimiz belirsiz, zamansız göreve çağrılıyoruz. Cep telefonu kullanmamız yasak, bir yakınımızdan telefon gelirse cevap veremiyoruz. Hatalı araç kullanan vatandaşa bile ceza yazamaz olduk. Hatalı vatandaşın yasalara uymasını nasıl sağlayacağız? Bunalıma girdik. Avrupa Birliği'ne giriş süreci gereği çok şeyler yapılıyor; bizim çalışma şartlarımızın iyileştirilmesi neden düşünülmüyor? İsmi mahfuz - KARABÜK