Halkına kan kusturan liderler, diktatörler

A -
A +

Bir seyyar satıcının kendini yakmasıyla kıvılcımlanan "Yasemin Devrimi", sadece Tunus'la irtibatlı kalmadı, Ortadoğu'da da bütün dengeleri yerle bir etti. Kuzey Afrika'da başlayıp ilerleyen sokak öfkeleri, baş kaldırmalar ile artık ok yaydan çıkmış, bardak taşmıştır. Bu ülkelerdeki liderler de, hep aktif midelerini, yandaşları olan ekabir kesimi düşünmüşlerdir. Bir de kendilerinden sonraki veliahdı de belirlemeleri, öfkenin dozunu arttırmıştır. Kendilerinin 20, 30, 40 vs. senelik tahakkümleri zaten halkı canından bezdirmiştir. Halk açmış, tokmuş bunlar için problem değil. Hele İslamiyet'in neşvü-nema bulduğu, dal budak saldığı bu coğrafyada yaşananlar, gayrimüslimlerin yaşadığı bölgelerde yanlış algılanmalara sebep olmaktadır. İşin esas üzücü boyutu da budur. Bu yaşantının İslamiyet'le uzaktan yakından bir ilişkisi yoktur, olamaz da. Hani "komşun aç, sen tok isen, kamil mümin değilsin" mealindeki Hadis-i Şerif, anlaşılan bu liderlerin zihinlerine, gündemlerine hiç uğramamış. Onun için Müslüman Arap dünyasının 22 ülkesi birlik ve beraberlik içinde değil, paramparça vaziyette!.. Onun için yıllarca Avrupa devletlerinin sömürülerine muhatap oldular, olmaktalar. Onun için binlerce masum insan petrol uğruna katledildi ve buna sadece seyirci kalındı. Onun için birkaç milyonluk İsrail, bugüne kadar rest çekmekte, Filistinlilere zulüm yapmakta, yeni yerleşim birimleri açarak topraklarını genişletmekte bir beis görmediler. İbrenin esas yerine dönmesi, en büyük temennimizdir. Ülkemizde de zaman zaman bu tür heveslerin depreşmesi, en büyük talihsizliğimizdir. Demokrasinin tam anlamıyla yerleşmesi hep engellenmiştir. 2. Abdülhamit Han'ın Padişahlıktan uzaklaştırılması, Balkan ve 1. Dünya Harbine sokulmamız, İttihad ve Terakki Partisi liderlerinin yanlış siyasetleriyle oluşmadı mı? 23 milyon kilometrekare civarında olan topraklarımız bu hatalar sebebiyle 780 bin kilometrekareye düştü. Bu siyaset onlara da yar olmadı. Kurtuluşu kaçmakta buldular ve kaçtıkları ülkelerde öldürüldüler. Bazı insanlarımıza bu yaşananlar keşke ibret olabilse... Bundan böyle hiçbir ülke, ne askeriyenin gölgesinde, ne de başka güçlerin vesayeti altında yaşayabilir. Kitle iletişim araçları herkesin gözünü açmıştır. Otokrat liderler; demokrasi, insan hak ve özgürlükleri düşüncelerinden kendilerini soyutlayamazlar artık. Hızlı adımlarla hedefe kilitlenmeleri gerekir. Otoriter rejimin yaylarını gevşetmek değil, kırıp atmak artık kaçınılmaz oldu. Necdet Akman Çaresizliğin ne demek olduğunu bilen var mı? Oğlum Erkan Erdoğan"a 1992 yılında annesinden karaciğer nakli yapıldı, 2002 yılında da FMF hastalığına yakalandı. Kronik böbrek yetmezliği başladı. 3 yaşından beri hastalıklarla boğuşan Erkan, şimdi 22 yaşında. Tahliller yapıldı, annesi tekrar böbrek verecek. Hastalığı ilerledi, tedavisi Başkent Üniversitesi'nde yapılıyor, ameliyatı da orada olacak. 18 senedir Erkan'ın tedavisi ile uğraşmaktan dolayı, maddi ve manevi olarak tükendik. Hastalığı sürekli, iş göremez malul raporu var. Hastane, eczanede asgari ücretle çalışıyordu. Şimdi çalışamıyor; hastaneye gidip gelmesi, takibi, bakımı çok zor. Annesi de, ben de onunla uğraşmaktan, çalışamaz durumdayız. Zaten annesi de onun yanında hastanede, nakil için hazırlık yapılıyor. Oğlumuzun yanına gidip gelmeye yol paramız, ekmek paramız kalmadı, çok perişan durumdayız. Evladımız gözümüzün önünde günden güne eriyor. Gücümüz tükendi... Oğlumuzun tedavisi için acilen desteğe ihtiyacımız var... Cevdet Erdoğan Et Balık Kurumu'na Et Teknikeri değil, Sosyolog alınması doğru mu? Tarım Bakanlığı'na; Adnan Menderes Üniversitesi Et Endüstrisi Bölümü'nden Et Teknikeri olarak mezun oldum. En son yapılan KPSS'den sonraki atamalarında, Et Balık Kurumu ve Tarım Bakanlığı'na yapılan memur alımlarında, "Sosyolog" gibi alakası olmayan bölümlerden alım yapılırken, tercih listesinde bölümüm yer almadığı için, ben tercih bile yapamadım. Bu bölümü seçmeden önce, okul ve dershane öğretmenlerimiz, bölümümüzden mezun olan kişilerin Et Balık Kurumu ve Tarım Bakanlığı'nda iş bulabileceklerini söylemişlerdi ve bizi yönlendirmişlerdi. Şimdi ise, ben ve bu bölümü bitiren arkadaşlarım, atamalarda tercih listesinde, bölümümüzün kodu olmaması sebebiyle mağdur edildik. Bundan sonraki atamalarda bari mağdur edilmeyelim, bizim bölümümüz de ilave edilsin. Bizim bölüm mezunları, bu kurumlarda da işe alınmazsa, nerede iş bulabiliriz ki? Lütfen bu bölümlerin varlığını ve mezun onca işsiz genci de göz önüne alarak eleman alımları yapılsın... E.M. > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.