Hasan Bey, kesilen emekli maaşının bağlanması için daha ne yapsın?

A -
A +

Hasan Geçer, 42100099692 Tahsis Numaralı ve 3400004944992 Sicil Numaralı SSK emeklisi. Herkes gibi çalışır, primlerini öder, süresi dolunca emekli olur. 19 yıl boyunca Ziraat Bankası Gelibolu Şubesi'nden maaşını alır. Sağlık karnesini kullanır. Anadolu'nun bu şirin köşesinde emeklilik günlerini huzur içinde geçirmeye çalışır. Aldığı maaşın azlığına bakmadan, buna da şükür der, yetinir... Hasan Bey, Avustralya'da bulunan yakınlarının, akrabalarının ısrarlarına dayanamayarak, 2002 yılında oraya, ziyaretlerine gider. Uzun ayrılığın verdiği hasret kısa sürede dinmez, misafirliği biraz uzar. Dönüşünde sevinçle bankanın yolunu tutar. Aylardır alamadığı emekli maaşı, birikmiş faturalarını, ihtiyaçlarını karşılar diye düşünür. Bankadan aldığı ilk cevapla biraz üzülür. Müdürün belirttiğine göre, süre biraz uzayınca, Hasan Beyin birikmiş parası iade edilmiş. Sağlık Karnesi de iptal edilmiş. Ama fazla üzülmesine de gerek yokmuş, bir müracaatla parası geri gelir, tekrar maaşını eski şubeden alabilecekmiş... Hasan Bey bu ümitle, söylendiği şekilde ilgili yerlere müracaatta bulunur, beklemeye başlar. Bir ay, iki ay, üç ay... Bekler de bekler, olumlu bir cevap gelmez. Tekrar müracaatta bulunur, bununla yetinmez bizzat gider, tekrar tekrar gider; ama bir türlü netice alamaz... Aradan 5 koca yıl geçti, Emekli Hasan Geçer'in maaşı hâlâ gelmedi. Doğru dürüst cevap verilmiyor, hâtta müracaatta bulunduğu ilgili yerlerden, bazen yaka paça dışarı atıldığını söylüyor... Hasan Bey emekliliği hakketmiş, 19 yıl maaş vermişsiniz, sonra bir süre parası çekilmedi gerekçesiyle, "muhtemelen vefat etmiştir" diye maaşını kesmişsiniz. Bu yaptığınız işlem mevzuatınıza uygun olabilir. Peki emekli vatandaşı, 5 yıl hakettiği maaşından mahrum bırakmak sağlık karnesini vermemek hangi mevzuata sığar? Yaşadığını size nasıl ispat etsin? Sosyal Güvenlik Kurumu bu kadar büyük hatayı nasıl devam ettirir? Gariban vatandaşın işini yokuşa sürmeden halledemez misiniz? İlle araya hatırlı kişiler sokması mı gerekir, hakettiği parayı avukata harcaması mı icab eder? Lütfen artık bu rezaleti bitirin, Hasan Geçer'den özür dileyin, gönlünü alın!.. >>> Namazgâh Camii cemaatini tramvay ayırdı Gaziosmanpaşa Çukurçeşme Namazgâh Camii Cemaati, tramvay hattının boydan boya telle kapatılmasından dolayı camiye ulaşmakta güçlük çekiyor. Edirnekapı-Sultançiftliği tramvay hattında çekilen koruma telleri Gaziosmanpaşa ile Bayrampaşa'yı bir çok yerde birbirinden ayırdı. Bazı yerlerde ara geçit verilmeden kilometreyi bulan tel örgüler oluştu. Hiçbir noktada da üst geçit yapılmayışı sıkıntılara sebep oluyor. Gaziosmanpaşa Çukurçeşme Namazgah Camii Cemaati bu durumdan rahatsız. Yolun Bayrampaşa tarafında oturanlar camiye ulaşmakta güçlük çektiklerini ifade ediyorlar: "Bizler yaşlı insanlarız. Evimiz Bayrampaşa tarafında, yolun karşısında camiye 100-150 metre mesafede. Tramvay hattına çekilen teller dolayısı ile karşıya geçmek için Bereç tarafına 600 -700 metre yürüyüp karşıya geçiyoruz. Oradan aynı şekilde camiye kadar da yürüyoruz. Yani bir kilometreden fazla yol yürüyoruz. Bu da bizim gibi ihtiyarları yoruyor. Bereç'ten, Beşyüzevler'e kadar neredeyse karşıya geçecek nokta yok. Az ilerimizde alt geçit var ama içi tinerci ve serseri dolu. Işıklar da yok, güvenli değil. Oradan geçerken saldırıya uğruyoruz. Burada cami yakınına bir üst geçit yapılmasını istiyoruz. Bayrampaşa tarafında eski elektrik binası var; orası yıkılıyor. Bir ayak oraya, bir ayak Gaziosmanpaşa tarafına oturtularak bir üst geçit yapılmalı. Bu teller yüzünden Bayrampaşalı yıllardır dost olduğumuz bazı arkadaşlarımız buraya gelememekte. Bunun dışında burada karşılıklı iş yapan, gidip gelen yüzlerce işyeri ve insan var. Bu noktada herkes mağdur olmuş durumda" diyerek sıkıntılarını dile getiriyorlar. Cami cemaati, cama astığı elle yazılmış, zor okunan notla mücadele etmeye çalışıyor. Yazıda "Büyükşehir Belediye Beyaz Masa Telefonu no:153'den 1 tuşla, geçit için şikayeti bildir" yazıyor. >>> Devlet, memuruna sahip çıksın Bizler devletinize hizmet eden memurlarız. Son günlerde hükümet ile yürütülen toplu görüşmelerde anlaşma sağlanamadı. Görülen o ki, memurun hakettiği, makul bir zam çok görülmektedir. Enflasyonun düşük olduğunu gerekçe gösteren yetkililer, sadece 20 YTL gibi komik bir zam yapmayı planlamaktadır. Halbuki biz kömürü geçen seneye göre bu sene 60 YTL zamlı aldık. Kiraya da geçtiğimiz yıla göre %30 zam yapıldı. Yetkilileri daha insaflı davranmaya çağırıyoruz. Kamu işçilerine verdikleri zammın hiç olmazsa yarısını, üniversite bitirmiş, devletin temelini oluşturan ve devlet işlerinin bizzat yükünü çeken memura çok görmesinler. > Bir grup memur >>> Emekli öğretmenlere üvey evlat muamelesi yapmayın Milli Eğitim Bakanlığı'na; Her yıl eğitim yılı başında ödenen "Eğitim Ödeneği"nin yalnız çalışan öğretmenlere verilmesi, emekli öğretmenlerin bunun dışında tutulması, biz emekli öğretmenleri üzmektedir. Aldıkları cüzi emekli maaşlarıyla geçim sıkıntısı çeken, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan ve borç içinde yüzen biz emekli öğretmenlere, bakanlığımız tarafından da üvey evlat muamelesi yapılması, üzüntümüzü daha da katlamaktadır. > Emekli öğretmenler adına >>> Gençlik kan kaybediyor; ilgilenen yok! Bu yaz sezonunda, Ege Bölgesi'nin bir sahil kentinde, uzaktan da olsa gözlemlediğim "Rock" festivalindeki ibret dolu tablolar, orada izleyenlerle birlikte beni de derinden etkiledi. Küçük denecek yaşta kız ve erkek "Rock"çıların tavır ve hareketleri, kıyafetleri, su gibi içilen başta bira olmak üzere içkiler ve belki de alınan uyuşturucular karşısında umutsuzluğa kapılmamak mümkün değil. Atalarımızın bu ülkeyi emanet ettiği gençler bunlar olamaz... İşin en enteresan tarafı da şu ki; bu festivali tertip eden beldenin belediye başkanı, "bizim için önemli olan kazanımlarımızdır. Halkımız ve esnafımızın gelirine katkı sağlanmıştır..." şeklinde bir beyanatla gazetelerde yer aldı... Şu an kesin olarak inanmaktayım ki, gençlerimizin ufkunu açacak, meslek sahibi olmalarını sağlayacak ilave projelere ihtiyaç vardır. Hükümetin, belediyelerin ve iş dünyasının gençlerimiz için birşeyler yapmaları lazım... İşi gücü olmayan gençler, kötü örnekleri kendilerine model alarak, hem kendilerine hem de ülkeye zarar vermektedirler. Bu gençlere, bilinçli bir program çerçevesinde ve herkesimin katkılarıyla meslek kazandırılsa, kalifiye eleman ihtiyacı da giderilmiş olacaktır. Eğitilmemiş, bir meslek sahibi yapılmamış ve sporla barışık olmayan gençlerin kötü tuzaklara düşmesinden daha tabii ne olabilir ki? Artık sokakta başıboş gezen gayesiz gençler bu ülkeye yakışmıyor! > Necdet Akman

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.