Tüketiciler Birliği tarafından hazırlanan "Hasta ve Hasta Yakını Hakları Raporu"nu değerlendiren Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Av. M. Bülent Deniz; "yaptığımız araştırmalar, hasta haklarının komada olduğunu göstermektedir" dedi. Uluslararası ve ulusal hukuk belgeleri ile güvence altına alınmış bulunan "hasta hakları" konusunda yapılan araştırma, iç açıcı olmayan sonuçları ortaya çıkarmış, özellikle 1998 tarihli Hasta Hakları Yönetmeliği ile açıkça belirlenen hasta haklarının hayata geçirilmediği; sağlık sistemiyle ilgili genel ve ağır problemlerin, hasta haklarının yoğun olarak ihlâline neden olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanında yapılan genel tercih sonucu, "parası olan için sağlık" yaklaşımının yerleştiği belirtilen raporda, "yasalarda öngörülen hak arama süreçlerinin, sistemin ağır işlemesi nedeniyle fiilen yarar sağlamadığı, esasen hak arama süreci için en kıymetli olan delillere dahi çoğu kez mağdurun ulaşamadığı" ifade ediliyor. Tüketiciler Birliği Başkanı Deniz, 59. hükümet tarafından 1998 tarihinde yürürlüğe giren Hasta Hakları Yönetmeliği'ndeki düzenlemelere uygun olarak, sağlık kuruluşları bünyesinde Hasta Hakları Biriminin oluşturulmasına yönelik genelgeyi olumlu karşıladıklarını belirterek, "5 yıldır hayatiyet kazandırılmayan yönetmelik hükümlerinin uygulanması için harekete geçen Sağlık Bakanını kutluyoruz. Ancak Hasta Hakları Kurulunda yer alacak sivil toplum temsilcisinin seçimi, kurulun çalışmaları için gerek duyulacak kaynağın gösterilmemiş olması gibi kimi konularda genelgede eksiklikler bulunmaktadır" dedi. Dernek, hasta haklarının lüks değil, insani bir mecburiyet olduğunun unutulmaması gerektiğini de hatırlattı. Bu rezaleti bitirin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na; Büyük iddialar ve büyük vaatlerle yapımına yıl başında başlanan ve Eylül-Ekim ayları başında hizmete açılacağı söylenen, büyük kısmı Gaziosmanpaşa ilçe sınırları içersinde yer alan Sultançiftliği-Vezneciler tramvay çalışmaları nedensiz bir şekilde durduruldu. Durdurulma sonucunda sözü edilen güzergah boyunca rezillikler de boy göstermeye başladı. Görüntü itibarıyla yılan hikayesine dönen tramvay çalışmaları hakkında yetkililerden ses çıkmazken, halk arasında değişik söylentiler yayılmaya başladı. İlçenin en büyük ve en işlek caddesi olan Eski Edirne Asfaltı üzerinde yarım bırakılan demiryolu çalışmaları yüzünden koca bir çukur yol boyunca uzayıp gitmektedir. Kuru havada etrafa yayılan toz toprak ev ve işyerlerine kapı pencere açtırmazken, yağışlı havalarda suni bir gölet halini almaktadır. Sadece bu olsa, ilçe halkı belki de katlanacak; ancak çok daha büyüğü, bir keşmekeş haline gelen trafik problemi. İki-üç kilometrelik yolu en az yarım saatte, yağışlı havalarda 90 dakikayı bulan zamanda kat eden halk bir yerden bir yere gitmekten nefret eder hale gelmiştir. Ayrıca çevresine uyarıcı, ikaz edici, engelleyici şekilde levhalar asılmazken, gün olmuyor ki bu çukurlara araçlar düşmemiş olsun. Karşıdan karşıya geçerken bile zorlanan insanlar hasarlanan araçlarını tamir ettirmekten de bıkmış durumdadır. Demiryolu ortasına dikilen ve elektrik direkleri oldukları tahmin edilen direklerin de kalbur üstü konması, yerine sabitlenmemesi yüzünden gelen geçenlerin üzerine düşebilecekleri endişesi içinde bulunan halk bu keşmekeşliğe, bu terkedilmişliğe çözüm bulmasını yetkililerden beklemektedir. Erol Kara - İSTANBUL Asgari ücretlinin hali ne olacak? Milyarlar alan kamu çalışanlarına zamlar veriliyor. Ama biz asgari ücretliler hatırlanmıyoruz. Acaba o zam alan kesimle 200 küsur milyon alsalardı ne olurdu? Bu parayla geçinmek mümkün mü? Buna rağmen meydanlara çıkıyor, göbek atıyor, açlık grevleriyle şov yapıyorlar. Biz de bu tür gösterileri yapmadığımız için mi hatırlanmıyoruz? Bizim hakkımızı kim savunacak? Devlet bizi unuttu mu? Hep üvey evlat muamelesi görmeye devam mı edeceğiz? Bir grup asgari ücretli