Her mesleğin bir okulu var

Ben Marmara Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği son sınıf öğrencisiyim. Yani öğretmen adayıyım. Bir süreden beri bu köşeden Fen-Edebiyat Fakülteleri mezunlarının istekleri dile getiriliyor. Bizimkilerden ses çıkmayınca ben yazmaya karar verdim. Demokratik ortamlarda tartışmaya açık bir konu varsa, karşıt düşünceler gündeme getirilmelidir. Sadece Fen-Edebiyat mezunları dinlenmemelidir. Üniversiteye girerken herkes istediği meslekle ilgili tercihler yapar. Mühendis olmak isteyen mühendislik fakültesine, avukat olmak isteyen Hukuk Fakültesi'ne, vs. öğretmen olmak isteyen de Eğitim Fakültesi'ne gider. Fen-Edebiyat Fakültesi'ni bitirenler öğretmenlik diplomasını alamayacaklarını en baştan biliyor olmalılar. Çünkü öğretmen yetiştiren okul Eğitim Fakülteleridir. Öğretmen olma hakkı da Eğitim Fakültesi mezunlarına aittir. İsteyen herkes kurslarla, sertifikalarla öğretmen olabilecekse bizim öğretmen olarak yetiştirilmemizin ne anlamı olabilir? Bizim mühendis ya da avukat olma isteğimiz ne kadar kabul edilemez ise, bu da aynı derecede kabul edilmemelidir. Öğretmenlik ciddi bir iştir. Tüm meslekler gibi üniversite eğitimini almayı gerektirir. Aksi doğru ise, Eğitim Fakülteleri boş yere var ve biz boş yere 4 yıl boyunca eğitim dersleri alıyoruz! Kimin ne söz verdiği çok da önemli değil. Gençler, istedikleri mesleği, eğitimini alarak istemelidir. Bakanların sözlerine bel bağlayıp, "nasılsa ben de öğretmen olurum" diyerek değil... > Süeda Muradoğlu - İSTANBUL Emeklilerin farkı ne oldu? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na; Emeklilerin maaş farklarının bulunduğu bizzat önceki Bakan Sayın Yaşar Okuyan tarafından açıklanmıştı. Hepimiz ümitlendik ve bu farkların ödenmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Karı-koca olarak kira ödemememize rağmen geçinemiyoruz, çok zor durumdayız. Bu işin kararını verenler işi hep geciktiriyor. Bunlar bizim sıkıntılarımızı bilmiyor, hissetmiyorlar herhalde. İşlerine gelen hususlarda kısa sürede kararlar alabiliyorlar. Bizim gibi yüzbinlerce insanı ilgilendiren bu hayati meselede neden ağır davranılıyor? Bıçak kemiğe dayandı, artık direnecek gücümüz kalmadı. Bizi anlamaları için daha ne yazıp, ne söyleyelim.? Meramımızı kimlere, nasıl anlatalım? Maaşımızı Emlak Bankası'ndan alıyorduk. Şimdi bu banka Ziraat Bankası ile birleşti. Büyük bir yığılma oluyor, uzun kuyruklar oluşuyor. Çoğu zaman gününde maaşımızı alamıyoruz. Bu işleri düzeltmek çok mu zor? > Ali Osman Güzel - İSTANBUL Mahkumlar kazanılırken bizler kaybediliyoruz Bizler 28-30-33 yaşlarında evli Çankırılı 3 arkadaşız.1 Ekim 2000'de açılan işçilik sınavına girip bu sınavı kazanan binlerce kişilerdeniz. O günden beri işsizleri tatmin edecek sayıda işçi alımı olmadı. Fakat 1. ve 2. aflarla çok sayıda mahkum affedildi; durmadan mahkum kadrosunda işçi alımı yapılıyor. Bir insanı bir bakıma 2 defa affediyorlar, ama biz Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına riayet eden vatandaşları bir defa bile affetmiyorlar. Şunu da belirtelim ki, bizler mahkumların kazanılmasına, işe alınmalarına karşı değiliz. Ama devletimiz bir taraftan onları kazanırken, öbür taraftan bizleri kaybetmesin. İmtihanın geçerlilik süresi 2 yıl olduğu için, bu süre 1 Ekim 2002'de doluyor. Artık bu konuya eğilen birileri çıksın... > İsmi mahfuz - ÇANKIRI İnternete bağlananlar dikkat! 30 Temmuz tarihli gazetemizin bu köşesinde okuyucumuz Sefer Koçyiğit'in şikayetine yer vermiştim. Sözkonuzu yazıda, gelen çok yüksek rakamlı telefon faturasından sözedilmekte, adını bile ilk defa duyduğu Valis Futuna ile bilgisi dışında görüşme yapıldığı belirtilmekteydi. Konu ile ilgili olarak Telekom'dan gelen açıklama şöyle: "Son zamanlarda bazı firmalarca telefon abonelerimize Okyanus veya Güney Amerika ülkelerindeki telefonlar aratılmaktadır. Bu firmalar, hızlı download, zengin içerik vaadiyle, internete bağlı kişileri kendi programlarına çekmekte, daha sonra da indirilen programlarla kişilerin internet bağlantılarını keserek, uluslararası telefon bağlantısı kurdurmaktadır. Bu tür programların yabancı dildeki versiyonlarında hem içerik hakkında, hem de internet bağlantısının kesilerek uluslararası bağlantı yapılacağı yönünde çeşitli uyarılar olmasına karşın, Türkçe versiyonlarında telefon ücretinden ya bahsedilmemekte, ya da çok ucuz olduğu yönünde yanıltıcı bilgiler verilmektedir. Yapılan incelemede okuyucunuz Sefer Koçyiğit'in de bu sorunla karşılaştığı anlaşılmış, kendisi konu hakkında bilgilendirilmiştir. Sorunun şirketimizden kaynaklanmadığını öğrenen adı geçen kişi bize teşekkür yazısı göndermiştir."