İstanbul'da birçok apartmanda doğalgazla merkezi ısıtma yapılmaktadır. Bizim apartmanda da ısıtma, bahsettiğim şekildedir. Yıllar önce apartmanda oturanların birçoğunun, merkezi ısıtmanın problemli olduğunu söyleyerek karşı çıkmalarına rağmen bu karara varılmıştır. Daha sonra buna rıza gösterenler bile yaptıklarına bin pişman olmuşlardır. Ama ne var ki İGDAŞ'ın koyduğu bir kural yüzünden bu ortaklığı bugün bozmak hemen hemen mümkün değildir. Nasıl mı? İGDAŞ, bu ortaklığı bozabilmeniz için yüzdeyüz imza ile müracaat edin diyor. Söyleyin lütfen, bu apartman 100 daireli olsa, yüzünün de imzasını almak, onları ikna etmek mümkün mü? İki kardeş bile birbiriyle ortaklık yapsa, sonunda mutlaka bir gün kavga eder. Komşuluk ilişkilerinin bittiği günümüzde bu ortaklık huzurla devam eder mi? Biri en soğuk günde kaloriferi kapatmak ister, diğeri Haziran ayında bile yakılacak diye tutturur. Doğalgaz evlerin içine giremediği için mutfakta, banyoda hâlâ tüpgaz kullanırız. Evden gidecek olsak bile kalorifer parasını ödemeye devam ederiz. Para toplamak öylesine derttir ki, bu yüzden kimse yönetici olmak istemez. Çevreden duyduğum kadarıyla bu dertten mustarip pek çok apartman var. İGDAŞ yetkilileri lütfen bu konuyu düşünsünler. Çoğunluk istemediği zaman ortaklık bozulabilmelidir. Buna imkan veren kuralı bir an önce çıkarmanızı bekliyorum. Bizi birbirimize mahkum etmeyiniz. Yüzdeyüz imza ile müracaatın imkansız olduğunu biliyorsunuz. Hiç olmazsa yüzde ellibir imzaya indiriniz. ¥ Müyesser Hanifi - İSTANBUL Eğitimimizi engellemeyin! Milli Eğitim Bakanı'nın dikkatine; İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden, eğitimine lisede ara vermek zorunda kalanlar için "Meslek Liseleri'ne devam etme ve yüzyüze eğitim görme" kolaylığı sağlanmış. Eğitimine ara vermiş, daha sonra Açıköğretim Lisesi'nde eğitimine devam etmek isteyen bir öğrenciye engel çıkarmak doğru mu? Umarım bu haksızlığa son verecek bir çalışmanız vardır. Böylece ben ve benim gibi yüzlerce İmam Hatip Lisesi mağduru eğitimine devam etme şansını bulur. İmam Hatip Lisesi'nde bir yıl okumuş olmama rağmen, Açıköğretim normal liseye kayıt olamıyorum. Günümüz ekonomik şartlarında yüzyüze eğitim görme mecburiyeti, yaşımız da gözönünde bulundurulunca, ne derece doğru, bilmiyorum... Açıköğretim Meslek Liseleri'nin sınırlı il ve ilçelerde bulunması da ayrı bir sorun zaten. Eğitimimize devam etmek, topluma ve kendimize daha faydalı olmak, yarınlar için umut beslemek bizim de hakkımız değil mi? Bu şansı ve hakkı bize çok görmeyin!.. ¥ Turan İnanır - İSTANBUL Okulumuzu "kahvehane" yaptılar Bizler, Adapazarı ili Kaynarca ilçesine bağlı Sarıbeyli köyü Mehter Mahallesi'ndeniz. Biz, köyümüzde okuma yazmayı öğrendik. Taşımalı sistem diye bir uygulama başlattılar, köy okullarını kapattılar. Bizim okuma-yazma öğrendiğimiz, eğitim-öğretim gördüğümüz okulumuzu "köy kahvesi" yaptılar. Burada sabahlara kadar kumar oynanıyor! Bu okulun çivisinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır. bundan 20 sene önce, zamanın Milli Eğitim Müdürü Salih Gökhan, bu okullara gelip çok emek sarfeder, bahçesine dünyanın fidanını dikerdi. Öğretmenimiz de Rübil Demir idi. Şimdi okulumuzu gördükçe içimiz kan ağlıyor. Neymiş, Kaymakamlık muhtara tahsis etmiş, muhtar da burayı köy kahvesi yapmış. Bir zamanların eğitim yuvası olan bir müessese bugün kumarhane olmuş. Bu okulun bir lojmanı vardı, o da samanlık olmuş, müdür odası da tavuk kümesi... Bu uygulamadan acaba yetkililer haberdar mı? Diğer köylerdeki okullar da benzer durumda. Bu okullarımız ahır, kahvehane, samanlık yapılacağına, daha iyi işlerde kullanılamaz mıydı? En azından depremzede ailelerin barınmasında kullanılsaydı, daha iyi olmaz mıydı? ¥ Sarıbeyli Köyü - ADAPAZARI