Milli Eğitim Bakanlığı 4. sınıflardan itibaren okutulan insan hakları dersini kaldırdı. Çocuklarımıza insan hakları konusunda bilinç kazandırmak amacıyla konan bu dersin kaldırılmasını ülkemiz açısından bir geri adım olarak değerlendiriyoruz. Bakanlık yeni müfredatta insan hakları dersinin kimi konularını bazı derslerin içine serpiştirmiş. Bu ülkede insan hakları ihlalleri bitti de mi bu ders kaldırıldı? İnsan hakları konusunda çocuklarımızın yeterli bilinç düzeyine ulaştığına inanıldığı için mi kaldırıldı? İnanç özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, cinsiyet ayrımcılığı, cinsel istismar, eğitim özgürlüğünden tutun da tüketici haklarına kadar çeşitli alanlarda istismar ve ihlalleri yaşıyoruz. İnsanın, insan olarak haklarını koruma ve sahiplenme bilinciyle yetişmesi kimleri, niçin rahatsız ediyor? İnsan hakları bir "değer" eğitimidir. Kişinin kendi hakları ve birlikte yaşadığı başkalarının haklarını bilmesi ve bunun gerektirdiği düşünce ve davranışlar bütünüyle kişilik gelişimi kazanması eğitim müfredatımızın temeli olmalıdır. Eğitimin işlevini, sanayinin istediği insan tipini yetiştirmekle sınırlandırmak, çocuklarımızı popüler kültürün değerlerden yoksun çarpık dünyasına atmak anlamına gelecektir. Bu ülkede hak ihlallerinin, yolsuzlukların, hırsızlıkların önüne geçmek istiyorsanız "değer eğitimini" ön plana taşımanız gerekir. İhtiyacımız, kendi haklarını ve toplumsal sorumluluklarını bilip bunlara sahip çıkma ahlakını gösterecek irade ve erdem sahibi bir gençliktir. > Yusuf Tanrıverdi (Öğretmen-Sen Genel Başkanı) Gençlerimize sahip çıkalım! Sayın Başbakan'ın ve Milli Eğitim Bakanı'nın dikkatine; İçki, sigara, uyuşturucu, tiner bağımlılığının ilköğretimde okuyan çocuklar arasında bile hızla yayıldığını gösteren bir araştırma yayınlandı, gözden kaçmadığını umarım. Sözkonusu araştırmaya göre gençliğimiz korkunç bir uçuruma doğru hızla gitmektedir. Hiç vakit kaybetmeden, "gün bugündür" diyerek, zehirlenen evlatlarımıza sahip çıkalım. Felaketin büyümesini önleyelim. Eğitimle, ödülle, nasihatla, adaletle bu korkunç gidişin durdurulabileceğine inanıyorum. İlkokul birden itibaren gençlerimize manevi değerlerimizi yeterince verelim. Bu sayede ülkemize huzur geleceğine inanıyorum. Vebal altında kalmak istemiyorsak, ülkemizin kalkınmasını, huzurlu olmasını istiyorsak geleceğimiz olan gençlerimize sahip çıkalım. Aksi halde, hızla büyüyen bu felaketin telafisi mümkün olmayacaktır... > Reşat Çavuş - BALIKESİR Oldu-bittiye getirilip vatandaş zor durumda bırakılıyor Geçtiğimiz günlerde bu sütunlarda ôpense izliö bir şikayet mektubu okudum. O yazıyı yazan vatandaşa yerden göğe kadar hak verdim. Sayacı kontrol edeceğiz diye mühürleri kopartan, sayaç camlarını zorlayarak çatlayıp kırılmalarına neden olanlar var ... Bu sayede binlerce dürüst vatandaş mağdur duruma düşmektedir. Eğer birileri suçlu ise, ceza verilmeden önce "yazılı uyarı" yapılır. Tutanak tutulur ve akabinde tekrar edilirse ceza verilir. Oldu bittiye getirip vatandaşı zor durumda bırakmak olur mu? Geçenlerde bizim binaya ekipler gelmiş. Kimseye haber vermeden sayaç dolabını sökmüşler ve kabloları dışarıda bırakıp gitmişler. Elektirkçi çağırıp düzelttirdim. > Bir vatandaş