İnsan sağlığı bu kadar ucuz mu?

ebze ve meyvedeki tarımsal ilaç kalıntıları ile kimyevi maddeler yüzünden insanlarımızın hayatı tehlike içinde. Yurt dışına ihraç ettiğimiz bazı sebze ve meyvelerin bu kalıntı yüzünden iade edildiğini ve hatta bu ürünlerin yurt içinde pazara sürüldüğünü bile okuduk, seyrettik. Hiç kimse oralı olmadı. Havaların ısınmasıyla beraber, vatandaşlarımızdan ilaç kalıntılı sebze ve meyve hususunda şikâyet alıyoruz. Birçok vatandaşımız, ağzında yara ve çeşitli rahatsızlık neticesi doktora gittiğini ve bunun sebebinin ilaç kalıntılı, kimyevi madde kalıntılı, yıkanmadan yenen ya da yıkansa da temizlenmeyen meyve ve sebzelerden oluştuğunu dile getirmektedir. İLAÇ KALINTILARI KONTROL EDİLSİN! Dünyanın her yerinde yapılan araştırmalar ortadadır. İlaç kalıntılı meyve ve sebze insan hayatını resmen tehdit etmekte büyük sağlık problemleri doğurmaktadır. Meyve ve sebzede ilaç kullanımının (Hormon ilaçları, zararlı böceklerden korumak için kullanılan kimyasal tarım ilaçları) ürünü toplamadan 2 gün önce kesilmesi gerekirken, bazen daha fazla kazanmak için, bazen de talep sahibine mal yetiştirmek için, bu süreye dikkat edilmiyor. Erken toplanmakta. Resmen sağlığımızla oynanmakta. Ne kadar yıkarsanız yıkayın bazı kimyasallar geçmiyor. Elin oğlu ilaç kalıntılı diye ülkesine sokmazken bizimkilerin haline ve davranışına bakın. Bizim hayatımız bu kadar ucuz mu? Tarım Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı birlikte hareket ederek, ekipler kurup koordineli şekilde denetimi arttırmalıdırlar. Tüm yurtta illerde ve ilçelerde kontrol merkezleri ihdas edilmeli ve üretilip piyasaya arz edilen bu ürünler elden geçirilmelidir. Piyasaya ilaç kalıntılı, kimyasal madde kalıntılı ürün sunan üreticilere gereken adli ve idari cezalar verilmelidir. Ziraat Odaları, dernekleri ve sivil toplum kuruluşları da yapılan denetimlere ve çalışmalara destek vermelidirler. Hallere giriş ve çıkışta ürünlerin analizinin yapılmasını istiyoruz. BİLİNÇSİZ KULLANIM ÖNLENMELİDİR Üreticiye, ilaç kullanımı, hormon kullanımı, kimyevi ilaçların kullanımı konusunda sık sık eğitim verilmelidir. Bilinçsiz kullanımın önüne geçilmelidir. Hatta hormon ilacı hiç kullanılmamalıdır. Böcekler ve zararlı haşerat için kullanılan ilaçlar ise çok sıkı ciddi izlenmeli denetlenmelidir. Kullanılan ilaç ve hormonlar sadece insan sağlığına değil, toprağa, çevreye, ekolojik dengeye de zararlı. O yüzden tarımda kullanılan 135 tarım ilacının şu an 75'i yasaklanmış vaziyette. Diğer ilaçların da 2012 yılına kadar kademeli olarak kaldırılacağı belirtiliyor. > Mustafa Göktaş (ÇETKODER Genel Başkanı) >> Kemalpaşa yeni Laleli olmuş Hopa'nın beldesi Kemalpaşa, Gürcistan'la aramızdaki Sarp Sınır Kapısı'na 3 kilometre mesafede. Kemalpaşa'nın "Yeni Laleli" olarak şöhret kazandığı ve son bir yılda burada büyük bir canlanma yaşandığı söyleniyor. Ucuzcu Mustafa diye bir esnaf bu işi başlatmış. Gürcü ve diğer komşu ülke vatandaşlarını buraya alıştırmış, arkası da gelmiş. Esnaf ve müşteri sayısı hızla artmış. Trabzon, Rize, Erzurum, hatta Diyarbakır, Denizli gibi illerden esnaflar gelip Kemalpaşa'da dükkan açmış. Kiralar artmış, yeni binalar, dükkanlar yapılmış. Esnaf sayısı 20-30'lardan 200'lere çıkmış. Burada pazar kurulan salı ve cuma günlerinde Gürci, Ermeni, Azeri ve hatta Ruslar'dan 15-20 bin kişi günübirlik geliyor, ağırlıklı olarak tekstil malları olmak üzere, ihtiyaçlarını alıp dönüyorlar. Pazar kurulan günlerde sabah 5'ten akşam 18'e kadar canlılık devam ediyor, gün ortasında iğne atsan yere düşmez diyorlar. Vize istenmeden geldikleri ve yanlarında götürdükleri mallar için gümrük vergisi ödenmediği için, Kemalpaşa'dan mal almak komşularımız için çok cazip hale gelmiş. Komşu ülkelerde bulunan bazı esnafların mal alımı için parayla çok sayıda kişi tutup gönderdikleri söyleniyor. Kalabalık arttıkça yeni dükkanlar, yeni binalar, yeni esnaflar geliyor. Bunların her biri asgari 3 kişi çalıştırınca, Kemalpaşa'da ekonomik krizin hiçbir izi görülmüyor. Kemalpaşa'da 20 yıldır esnaflık yaptığını söyleyen Yüksel Akbıyık, son bir yılda yaşanan canlanmadan büyük bir memnuniyet duyduklarını, bundan bütün Kemalpaşalıların hatta Türkiye'nin kazandığını, Türkiye'de bulunan ekonomik krizin beldelerinde hissedilmediğini belirtiyor. Kemalpaşa'daki canlılık, sınır kapısında bulunan uzun TIR kuyrukları; Kafkaslara açılan bu kapımızın ileride daha da hareketli olacağını gösteriyor.