İnsana verilen değer, inşaatlarda ortaya çıkar

A -
A +

Yıkıcı ve üzücü depremler yaşandığı zaman, kurumlar, insanlar halihazırda alınmış olan tedbirler ve alınacaklar üzerinde fikir teatisinde bulunarak yoğunlaşırlar. Daha sonrası ise "hafıza-i beşer nisyan ile maluldür" vecizesini hatıra getirir. 1999 senesinde oğlumla beraber 11 Ağustos-25 Ağustos döneminde Kuzuluk Kaplıcaları'nda idik. Bilindiği gibi, 17 Ağustos depreminin merkez üssü Adapazarı civarı idi. Gerçekten korkunç bir travma yaşandı. Bir yandan 14 yaşındaki çocuğu uyandırmaya çalışırken, diğer taraftan yüksek olmayan balkondan atlamayı düşünüyordum. Çocuk hâlâ uyumakta ısrarlı idi. Uzun bir uğraşma sonunda kendimizi dışarıya atabildik. Telefon irtibatı yok, İstanbul'dakiler merak ve üzüntü içinde; İhlas Holding'le irtibat kurarak, kaplıcalarda ölüm hadisesi ve yaralanma olmadığını öğrenince rahatlıyorlar. Kaplıca hemen tahliye edildi ve saatler sonra İstanbul'a gelebildik. Burada değinmek istediğim esas konu, İhlas Holding bünyesindeki inşaatların, tesislerin sağlam ve güvenilir olması. Kalben inanıyorum, yağ çekmek için değil. Evlerin 9 şiddetinde depreme dayanacak şekilde inşa edildiğini duymuştum. Deprem hadisesini yaşadığımda, sadece çatı kiremitlerinde hasar olduğunu gördükten sonra buna inanmamak mümkün mü? Yine bu kuruluşta, bazı firmalar gibi çimentodan, demirden çalma gibi gayri ahlakilikler olsaydı herhalde biz de enkaz altında kalmış olacaktık. Burada ilgililere, emeği geçenlere şükran ve minnet borcumuz büyüktür. Yine bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum ki, bu da çok önemli. İnşaatlarda standart ölçüler dışında balkon ve müştemilatın birçok binada dışarı sarkmasını ve boşlukta kalmasını hep üzülerek izlerim. Ülkemizin deprem bölgesi olduğu hep unutuluyor. İhlas, TOKİ ve bazı ciddi firmaların inşaatlarının belirlenen standartlara tam uygun olduğunu memnuniyetle görüyorum. İnsanlara verilen değer, sevgi ve şefkat duyguları, inşaatlarda daha belirginleşir. Necdet Akman Giyim Öğretmenliği mezunları da Teknoloji ve Tasarım Dersi için atansın 2005 yılında Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Öğretmenliği Bölümü'nden mezun oldum. 2005 yılından beri KPSS'ye hazırlanıyorum fakat çok yüksek puanlar yüzünden, hâlâ öğretmen olarak atanamadım. Binlerce mezun olmasına rağmen, her sene ortalama 25-30 kişilik kontenjan ayrılmaktadır. 2/11/2009 tarih ve 2009/15546 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile, bazı yükseköğretim kurumları bünyesinde bulunan Teknik Eğitim Fakülteleri, Mesleki Eğitim Fakülteleri, Mesleki ve Teknik Eğitim Fakülteleri, Ticaret Turizm Eğitim fakülteleri ile Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakülteleri kapatılmış ve yerine yeni fakülteler kurulmuştur. Bu kapatılan fakültelerden, sadece bir tanesinin yerine yeni bir fakülte kurulmamış ve herhangi bir fakülte ile ilişkilendirilmemiştir. O da Gazi Üniversitesi bünyesinde bulunan Endüstriyel Sanatlar Fakültesidir. Bu fakülte, Türkiye'de sadece bir üniversite bünyesinde bulunmaktaydı ve kapatıldı. Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi bünyesinde 4 bölüm bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla Endüstriyel Teknoloji Eğitimi, Aile ve Tüketici Bilimleri Eğitimi, İşletme Eğitimi ve Bilgisayar Eğitimi Bölümleridir. Bunlardan Bilgisayar Eğitimi dışındaki bölümler, İlköğretimde Teknoloji ve Tasarım dersine atanmaktaydı. Talim ve Terbiye Kurulu'nun 7.7.2009 tarihli ve 80 sayılı kararı doğrultusunda, Teknoloji ve Tasarım dersine bundan böyle Endüstriyel Teknoloji Öğretmenliği mezunları alınacağı çizelgede belirtilmiştir. Ancak Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi, dolayısıyla bünyesindeki Endüstriyel Teknoloji Öğretmenliği Bölümü kapatıldığından, Teknoloji ve Tasarım Dersine kaynak olacak bir yükseköğretim programı yoktur. Geçmiş yıllarda, Teknoloji ve Tasarım Dersi için ayrılan atama kontenjanı doldurulmadığından, Seramik Öğretmenliği, Nakış Öğretmenliği, Geleneksel Türk El Sanatları Öğretmenliği, Çiçek Örgü Dokuma Öğretmenliği ve Dekoratif Ürünler Öğretmenliği mezunları ikinci öncelikli olarak atandılar. Bu sayılan bölümler Ayrıca Giyim Öğretmenliği bölümü mezunu bazı öğretmen adayı arkadaşlarımız Milli Eğitimde 'ücretli öğretmen' statüsünde çalışmışlardır. Bakanlık, aldığımız eğitimi Teknoloji ve Tasarım dersi için yeterli görüp, ücretli öğretmen statüsünde çalıştırmasına rağmen, bu bölüm için atanma hakkı tanımamaktadır. Lütfen bu hakkı tanıyın... Figen Efe Bu eziyete son verin! Ülkemizde olduğu kadar, hiçbir ülke kendi öğretmenine "ücretli köle" muamelesi yapmamış, bu kadar bir kenara itmemiştir. Ben, severek seçtiğim bu mesleğime verilen değer(!) yüzünden kendimi, kendi ülkemde üvey evlat görülmüş bir meslek grubunda olarak hissetmekteyim. Bizler, sırça köşklerimizde değil, devletin verdiği bin 500 lirayla orta çaplı bir hayat sürmeye çalışıyoruz.Tabii kadro verdiyse devletiniz. Kadronuz yoksa, 500-600 TL'ye kadrolu gibi çalıştırılmakta, üstelik öğrenciler, öğretmenler tarafından kaale alınmamaktasınız. Öğretmenler olarak, 3 ay değil, zaten 2 ay tatil yapmaktayız.. Yine de her şeye rağmen, Doğu'nun en ücra köşelerine bile göreve gitmeye hazırken, devletimiz var olsun bize bunu bile layık görmeyerek, binlerce öğretmen atamasını yapmamakta. 2011 KPSS'ye girenleri hiç düşünmediği gibi, 11bin gibi komik bir alımla, özürle imtihan etmiştir. Devlet özür dilemez, gereğini yerine getirir. Söz verildiyse tutulur, özür ise sadece çocuk avutur. Bu, bize yaşatılmak istenen bir imtihandı. İmtihan diyorum, çünkü 80-90 puanlarla bölümler kapanmış, buna rağmen alım az olduğu için, öğretmenler beklemeye mahkum edilmiştir. Devletten ricam, kasımda, kalan 44 bin atamanın yapılması, artık öğretmenlere yaşatılan bu azaplara son verilmesi; gazetelerin ve yazarların destek olarak bu işin takipçisi olmalarıdır..... Bir öğretmen Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.