İnsanlarımıza örnek olmak için, garip halimle 15 bin ağaç diktim

11 yıl 8 aydır bir orman dikme işi ile uğraşıyorum. Bunu öğünmek için anlatmıyorum. Kısıtlı imkânlarla bile böyle bir çalışma yapılabileceği duyulsun istedim. 1940 doğumluyum, öldüğümde ormanı götürmem mümkün değil. Ben az olan ömrümü yüzlerce yıl uzatıp, amel defterimin geç kapanmasını sağlayacağım ve öbür dünyada bunun mükâfatını göreceğim. 1969'da başlayan bir düşünce 1998'de eyleme geçti. Yüzlerce dekarlık, traktörün süremediği, insanın bile zor gezdiği erozyonun canına okuduğu kuş uçmaz kervan geçmez topaklarda insanımızın örnek alabileceği bir vaha meydana geldi. İnanılması zor bir güzellik oluştu. Ben de pek çok emekli gibi kazancımı rahat yiyip, ya evde hanımımla uğraşır ya da kahve köşelerinde pinekleyebilirdim. Zoru seçtim. Bu güzel garip ülkeme her şeyimi feda etmeyi düşündüm. Acaba bir örnek model oluşturabilir miyim diye uğraştım. Bu oluşum anında birtakım sıkıntılarla karşılaştım. En büyüğü su sıkıntısı idi. Devletime başvurdum, kendim kuyu kazdırdım, 8 km'den bir parmak kalınlığında su getirdim v.s olmadı. İlk zamanlar alay edildim, buralarda orman olamayacağı söylendi. "Sen ölünce kim bakacak?" dendi, yılmadım. Bugün çevrem olayı yakından görüp bir şeyler olabileceğine inanmaya başladı. Bazı örnek alan kişiler çıktı. Bir kaç benzer çalışma oluşmaya başladı. 42 yıllık öğretmenliğim süresince öğrencilerime telkinim, "bulunduğumuz yerde yapılacak bir şey var da, bu da bizim elimizden geldiği halde yapmazsak, bunun hesabını zor öderiz" oldu. Veren el olmak dururken, alan el olmak züldür dedim. Şimdi bakıyorum insanlarımız kendilerine güvenlerini yitirmiş. Biz bir şey yapamayız korkusu içerisine girmiş. Kahveler binlerce işsiz ve ümitsiz insanlarla dolu. Nadide köylerimiz boşalmış, oralarda takatten düşmüş insanlar kalmış. Benim bu çalışmamın bilinmesini ve ayakta durmasını istememin nedeni, çaba gösterilip sebebine sarılınırsa yokluklar içerisinde de bir şeyler yapılabildiğini göstermek. İnsanımıza güzel örnekler sunmalıyız. Bu ülkenin kalkınmasının, sadece mevkilere gelmiş birkaç insanların işi olmadığını bilmeliyiz. Hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Ben bir garibim, maddi gücüm yok, siyasi gücüm yok. Basınım yok, yaptığım çalışma şov olmaz, oy getirmez... Garip halimle 15 bin ağaç diktim. Evler gitti, şu an bu yıl diktiğim 4500 ağacı sulamak için ihtiyacım olan boruyu temin etmem gerekir, yoksa dikilen fidanlar kuruyacak, emeklerim boşa gidecek... > Rahim Demirbaş - KONYA >> Dolandırıcılık arttı, dikkat edin Tüketicilerin günlük alış-verişleri sırasında, ayıplı bir mal aldıklarında, 4077 sayılı Tüketiciyi koruma kanununa göre sahip oldukları yasal hakları vardır. Çok insanımız bunu bilmiyor. Biz bu konuda çok sayıda şikâyet alıyoruz ve vatandaşımızın mağdur olduğunu görüyoruz. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Kanununda her şey açıktır. Ancak halkımız bu kanunu ve yasal haklarını bilmediğinden maddi ve manevi büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Bununla ilgili, yılın ilk 3 ayında yurt geneli 11 bin 3 yüz 84 şikâyet aldık. Vatandaşları göz göre göre dolandırıyorlar. Ve vatandaş yasal haklarından bi haber olduğu için de hakkını aramakta geç kalıyor, mağdur duruma düşüyor. Tüketici, malın kendisine teslim edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde malı kabul edebilir ya da hiçbir yükümlülük altına girmeden bu malı reddedebilir. Burada seçimlik bir hak söz konusudur. Ancak attığı imzayı nereye atıyor ve imza attığı kâğıtta ne yazıyor? Okumadan atmayacak. Hizmet satımında ise süre yönünden bir farklılık bulunmaktadır. Malın tesliminde başlayan süre, hizmet satımında sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren başlamaktadır. Bu süre dolmadan satıcı, tüketiciden ödeme yapmasını ya da borç altına sokan her hangi bir belge vermesini isteyemez. Tüketicinin her satışta cayma yani vazgeçme hakkı vardır. Ancak bu hakkını yazılı olarak satıcıya bildirmekle yükümlüsünüz. Satıcı, "cayma bildirimi" vazgeçme isteği kendisine ulaştığı andan itibaren, 20 gün içerisinde malı geri almakla yükümlüdür. Kapıdan satış yapılan her türlü mal ve malzeme sözleşmelerinde, satılan mal veya hizmetin nitelik ve niceliğe ilişkin açıklayıcı bilgilerin yer alması yasal bir zorunluluktur. İmza attığınız sözleşmelerde cayma bildiriminin yapılacağı açık adresinde olması yasal zorunluluktur. Ayrıca, dikkat edilmesi gereken önemli bir husus ise; tüketicinin "cayma hakkı"nın imza attığınız sözleşmede en az 16 punto ve koyu siyah harflerle yazılması zorunluluğudur. Ayrıca, bu sözleşmede; "Tüketicinin, hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin ve hiçbir gerekçe göstermeksizin, teslim aldığı veya sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 7 gün içerisinde malı veya hizmeti reddederek sözleşmeden cayma hakkının var olduğunu ve cayma bildiriminin satıcı / sağlayıcıya ulaşma tarihinden itibaren malı geri almayı taahhüt ederiz" ibaresinin de imza attığınız sözleşmede mutlaka bulunması yasal zorunluluktur. > Mustafa Göktaş (ÇETKODER Genel Başkanı)