Iraklılar çok çekti; yıllarca bir diktatörden, şimdi ise kurtarıcılarından!.. Yapılanları seyretmeye bile yürek dayanmaz. İnsanlıktan çıkılınca nereye kadar gidileceği bilinmiyor. Canavarlıkta ve iğrençlikte sınır tanınmıyor. Ekrem Hortu'nun ifadesiyle, bir bakıma bütün insanlığın başına tasma geçirildi. "Irak'a girdikleri zaman neler söylenmişti? Saddam'dan kurtulan Iraklılara barış, demokrasi ve özgürlük gelecekti. Aradan bir yıl geçince, korkunç gerçek su yüzüne çıktı. Meğerse bunların yerine ölüm, sefalet, işkence ve boyunlara takılan tasmalar gelmiş... Bu yapılanlara kayıtsız kalmak mümkün mü? Hangi insan bu insanlık dışı muameleden ıstırap duymaz... Bütün insanların bu vahşete tepki göstermeleri gerekmez mi? Bu tepkiyi, o yüz kızartıcı davranışın müsebbiplerinden ve yandaşlarından beklemek abestir. Ama Türkiye, Pakistan, Mısır başta olmak üzere bütün Müslüman ülkeleri tek ses olarak, gür bir şekilde bu olayları tel'in edebilir, tepki gösterebilirler. Zalimler elbette müstehak oldukları cezayı bulurlar. Mazlumun ahı yerde kalmaz, ama bunca duyarsızlık insanlığa, bizlere yakışır mı? Artık televizyonlarda gösterilen bu manzaralara bakamıyor, insanlığımdan utanıyorum. Aynı muamele batılılara yapılsaydı, olabilecekleri tahayyül edebiliyor muyuz? Bu işkenceler, insanlık dışı muameleler basit bir özürle geçiştirilemez..." Batılı değerler, batı uygarlığı diye bize anlatılanlar, bu olmamalı. İnsan hakları, demokrasi, özgürlük böyle sağlanmamalı. Ayla Öztürk'ün anlattığı gibi, kendilerini medeni diye tanıtanların çirkin yüzleri bütün açıklığıyla ortaya çıkmıştır. "Irak'a özgürlük getirmek vaadiyle bu ülkeyi işgal edenlerin kirli yüzlerini basından izledikçe insanlığımdan utanıyorum. Asıl maksadın özgürlük ve insan hakları olmadığı açıkça ortaya çıktı. Aslında bu yapılanlar insanlık için sürpriz olmamalı; Kızılderililere yapılanları kim unutabilir? Dün o zulmü ve soykırımı yapanlar, bugün de masum insanlara o zulümleri yapmakta beis görmüyor. Demek ki onların değerleri için fazla hayale kapılmamak gerekir. Onca propaganda ve göz boyama ile anlatılanların gerçek olmadığını bu üzücü olaylar gösterdi. Demek ki "Haçlı Seferi" sözü bir dil sürçmesi değil, bir gerçeğin açıkça ifadesi idi. Bu olaylar, o insanlara ve ülkelere bel bağlamamamız gerektiğini ortaya çıkarmıştır... Ayla Öztürk - İSTANBUL Hükümet ve YÖK Öncelikle kararlılığından dolayı Hükümeti kutluyorum. Hükümetin yaptığı düzenleme, Meslek Liselilere uygulanan haksızlığı bir nebzecik de olsa ortadan kaldırmaktır. Ama bazı kesimler ısrarla konuyu çarpıtıyor. Bu düzenleme yeni bir şey değil. 1999 yılı öncesi uygulamaya dönmektir. Bunun laik eğitime zarar vereceğini düşünenler yanılıyor. Çünkü İmam Hatipten mezun olmuş nice kişiler şu anda devlette önemli görevlerde yer alıyorlar. Hangisinden zarar gelmiş? Dolayısıyla Hükümetin kararı yerindedir ve halkın çoğunluğunun bu kararı desteklediğini görüyorum. Gerekirse bu gibi konularda referanduma gidilmesinin iyi olacağını düşünüyorum. Küçük bir kesimin ortamı germeye hakkı olmadığına inanıyorum... G.Y. -TARSUS Bafa'ya kitap gönderin Bafa Belediyesi olarak, geleceğimizin garantisi olan çocuklarımızı, gençlerimizi kötülüklerden korumak, okuma alışkanlığını geliştirmek, onlara daha geniş ufuklar açarak; bilinçli bir gençlik yetiştirmek amacıyla hazırladığımız Kütüphaneye sizlerin de kitap bağışlarınızı bekliyoruz... İhsan Akarsu (Bafa Belediye Başkanı) Telefon: 0 252 5435059