Ülkemizde her yıl 100 bin insan işitme engelli hâle geliyor. Bu da işitme cihazı sektöründe önemli bir pazar oluşturuyor. SGK'nın (Sosyal Güvenlik Kurumu), 2004 yılından önce protokol yaptığı işitme cihazlarına daha fazla para ödediği söyleniyor. Şu anda üretimi olmayan birçok cihazın SGK'nın ürün listesinde bulunduğu iddia ediliyor. Sistem; şirketleri yeni cihazlar yerine eski cihazları satmaya zorluyor. Çünkü SGK eskiden üretilmiş ve protokolü yapılan cihazlara daha fazla ödeme yapıyor. Eğer bir cihaz 2004'ten önce Emekli Sandığı ile protokolü yapılmadıysa, teknolojik vasfı dikkate alınmaksızın, protokol dahilinde olan en ucuz cihazın değeriyle eşleştiriliyor. Dolayısıyla kullanıcıların yeni teknoloji ile tanışıp bunu kullanması imkânsız hâle geliyor. En vahimi de, Bağ-Kur ve SSK'nın da bu sistemi uygulamaya çalışması. Diğer taraftan, SSK 2003 yılında yaklaşık 39 bin adet cihazı ihale yoluyla satın aldı. İhaleye katılan bazı firmalar sanki süresiz protokol yapılmış gibi 2003'ten beri cihaz vermeye devam ediyorlar. Bazı SSK il müdürlüklerinin, hastaları bazı firmalara yönlendirdikleri, diğer firmalara zorluklar çıkardıkları iddia ediliyor. Ödemelerin 128-250 YTL arasında yapılacağı söylenirken, yönlendirilen firmalara Emekli Sandığı protokolünden 800 YTL olarak yapıldığı söyleniyor. Bu firmaların da, daha fazla eski cihaz satmak için medikal firmalarından para karşılığı işitme cihazı raporları topladıkları, ve bu raporlara 250-350 YTL arasında ücret ödedikleri iddia ediliyor. SSK'lılar aynı primleri ödemelerine rağmen, farklı illerde yaşayan kişilere farklı ödemeler yapıldığı belirtiliyor. İstanbul'da yaşayan SSK'lıya işitme cihazı için 600 YTL ödenirken, Kayseri'de 720 YTL, Konya'da 600 YTL diğer illerde de daha farklı ödemelerin yapıldığı iddia ediliyor. İzmir'de ise protokolü olmayan şirketlere hiç ödeme yapılmıyor. Ağır işitme engelliler için uygulanan bir koklear implant ameliyatı için devlet cömertçe davranıp 22 bin dolar ödeme yapıyor. Her yıl bin 200 koklear implant ameliyatına devlet 220 milyon dolar ücret öderken, 100 bin kişinin ihtiyacı olan işitme cihazı için bu tür çelişkilere girişiliyor. İleride 100 bin insan koklear ameliyatlı hasta adayı oluyor. Artık vakıflar, dernekler cihazı dağıtmaya başladı. Bu ise devletimizin onurunu kırmaktadır. İnsanlar TV'lere çıkarak cihaz almaya başladılar. Özetle; Cihazların ciddi 5 sakıncasının bulunduğu söyleniyor: > Eski teknolojiye fazla para veriliyor > Yeni teknolojiden mahrum bırakılıyor > Protokolü olan firmalara özel avantaj sağlanıyor > Protokolün kendisi meşruiyeti tartışılan bir konu; yerli imalatçı 1.75 kat sayısı alırken, ithalatçı 2.5 kat sayısı alıyor. İthalat özendiriliyor. > Meşruiyeti tartışan bir sistem SGK'nın ödeme temelini oluşturuyor. > Eski sistemin değer kazanması, bazı firmaları gayri meşru ilişkilere zorluyor > Serbest piyasa ve eşitlik prensiplerine ters düşüyor. Ek gösterge adaletsizlikleri düzeltilemez mi? Devlet memurlarının ek göstergeleri, maaşlarının hesaplamasında, özellikle de emekli ikramiyesi ve emekli maaş hesaplamalarında büyük önem arz ediyor. Mesela, ek göstergesi 3000 olan bir devlet memurunun emekli maaş-ikramiye çarpım katsayısı 0.70 iken, 3600 ek göstergeli bir memurun emekli maaş-ikramiye katsayısı 1.30 olmaktadır. Yani neredeyse iki kat fark etmektedir. Bazı bölge müdürleri için ek gösterge 3000 olarak gösterilmekte; 3'lü kararname ile atama yapılırken de resmi gazetede 3000 olarak yazılmaktadır. Oysa buradaki katsayı farkını bilerek işi sıkı tutan bazı kurumlar, sonradan hazırladıkları bazı teklif ve düzenlemelerin kanunlaşmasını temin ederek, cetveldeki yerlerini değiştirip 3600 ek göstergeyi almışlardır. Mesela; Emniyet, Tarım, Bayındırlık, Milli Eğitim İl Müdürleri, Bakanlık Bölge Müdürü (Çalışma Bölge Müdürü gibi), TÜİK Bölge Müdürü, Gelirler Bölge Müdürü, illerde yeni oluşturulan Vergi Dairesi Başkanı gibi bazı il ve bölge müdürleri 3600 olarak ek gösterge almaktadırlar. Belli bir kurum kendi gayret ve kulisleriyle bu düzenlemeyi yaptırabilirse yaptırıyor. Oysa genel bir düzenleme yapılması gerekiyor. 7-8 ilin bağlı olduğu bir bölge müdürü 3000 ek gösterge alırken, sadece bir ilin il müdürünün 3600 ek gösterge alması dikkat çekici. Ayrıca, şu anda 1. Derecedeki bir Mühendis 3600 ek gösterge alırken, 1. derecedeki bir Bölge Müdürü 3000 ek göstergede kalmaktadır. Maliye Bakanlığı bu adaletsizliğe bir an önce son vermelidir.