İşportada satılan güneş gözlükleri, göz ve görme sağlığı açısından tehlike saçıyor!

A -
A +

Normalde karanlık ortamlarda göz bebeklerimiz büyür. Ve böylece daha çok ışık göz bebeklerimizden içeri sızar. Eğer % 100 ultraviyole koruyuculuğu olmayan bozuk camları takarsak, karanlık bir ortam oluşacağından, göz bebeklerimiz genişleyecektir. Ve koruyuculuk oranı düşük olan bu camlardan geçen UV ışınları gözümüze zarar verecektir. Retinaya ulaşan zararlı UV ışık miktarı artacaktır. Standartlara uygun güneş gözlüğü camları, araç kullanırken trafik sinyal ışık renklerinin tanınmasında bir güçlük oluşturmamalıdır. Kırmızı yeşil renkler birbirinden kolaylıkla ayırt edilmeli ve tanınmalıdır. Ucuz, işportada satılan güneş gözlükleri ile trafikte sinyal ışık renklerinin algılanmasında güçlük meydana gelebilir, bu da sürüş güvenliğini bozar, kazalara sebep olabilir. Batıda hazır takılabilen okuma gözlükleri marketlerde satılır ve yukarıda belirtilen standartlara göre üretilir. Türkiye'mizde numaralı gözlükler reçetesiz satılamaz. Ancak işportada hazır numaralı gözlükler satılmaktadır. Çoğu zaman Uzak Doğu (Çin) menşelidir. Sosyal güvenlik kurumları, bu gözlükler müşteriye verildiğinde sözleşmeleri feshetmektedir. Gözün ve yüzün yaralanmalara karşı korunması ve emniyeti çok önemli bir husustur Cam olan güneş gözlüklerinde (işportada) ham madde olarak pencere camı ham maddesi kullanılmaktadır. Bu malzeme çok kırılgandır. Optik camlar pencere camlarına göre 6 defa daha basınca karşı dirençlidir. Kırıldığında dağılarak göze zarar vermezler. İşporta gözlüklerinde bu risk çok yüksektir. Güneş gözlükleri kolayca yanıp tutuşabilecek malzemelerden yapılmamalıdır, işporta gözlüklerinde bunu kimse garanti edemez. Çerçeveler zehirli olmayan, alerji yapmayan, tahriş etmeyen, kanserojen olmayan malzemeden üretilmiş olmalıdır. Güneş gözlüğü satın alırken, uzun dönemde gözlerin sağlığını maksimum koruyacak güneş gözlüklerini seçin. Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzu, garanti belgesi veya standarda uygun olanı tercih ediniz. Ecz-Göz. Taylan Küçüker Özlük haklarımızın düzeltilmesi için yasal düzenleme yapılmalı Sayın Başbakan'ın ve İçişleri Bakanı'nın dikkatine; Emniyet Teşkilatı bünyesindeki farklı birimlerde kolluk kuvveti olarak iç güvenlik hizmeti sunarken, bir yandan hiyerarşi ve disiplin esaslı, 7 gün 24 saat boyunca önemli görevler yapmakta iken, diğer yandan da askerlik görevinin ifası ile ilgili maddi ve manevi anlamda önemli problemler yaşayan meslektaşlarımızın mağduriyetleri ve sıkıntılarının giderilmesi yönünde yapmış olduğunuz değerli çalışmalarınızdan ötürü teşekkürlerimizi sunarız. Diğer problemlerimizin çözümü için de gereken adımların atılacağına inanıyoruz. Aynı görevi yapan ve sadece görev alanları farklı olan, İçişleri Bakanlığı'na bağlı kolluk kuvvetlerine mensup iki iç güvenlik kurum personelinden Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı personelin, 926 sayılı yasadaki emekliliğe esas ek göstergesi 3600; Emniyet Teşkilatına bağlı, 657 sayılı devlet memurları kanununa tabii personelin, emekliliğe esas ek göstergesi ise 2200'dür. Bu sebeple; emeklilik ikramiyesi aylığında maaş farkı ve dolayısıyla mağduriyet oluşmaktadır... Anayasanın 5. maddesindeki hüküm ve Anayasanın 55. Maddesinde belirtilen "1-Ücret emeğin karşılığıdır. 2- Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır" ibareleri ve ücrette, adaletin sağlanması başlığı altındaki maddeler gereğince, "eşit işe eşit ücret" ilkesi göz önüne alınarak, görevde ve emeklilikte ücret adaletsizliğinin giderilmesi gerekir. Bununla ilgili mağduriyetimizin giderilmesi yasal düzenleme ile olabilecek. Bir grup polis memuru Bayram tatili polisin de hakkı değil mi? Diğer bayramlarda olduğu gibi, bu Kurban Bayramı'nın 4 gününü de memurlar ve kamu çalışanları çocuklarıyla birlikte geçirdi. Ancak, durum polisler için hiç de öyle değil. Polis, bayram ve resmi tatil demeden, hiçbir farklı ücretlendirmeye tabi olmadan ya da dinlenme süresi daha sonra dahi kullandırılmadan çalışıyor, çalışacak. Polisin ve ailesinin de dinlenmeye, huzur ve güvene ihtiyacı olduğunu düşünmeyeceğiz. Fedakârlık diyeceğiz... Hatta polisin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olduğunu bile çoğumuz hatırlamadan. Hafta sonu, dini bayramlar, yılbaşı ve diğer özel günlerde, hatta resmi tatillerde dahi görev yapan polis memurları; bu günleri dinlenerek değil, tam tersine normal zamanlardan daha yoğun çalışarak geçiriyor. Bunun karşılığı olarak,herhangi farklı ya da fazla çalışma ücreti verilmez; dinlenme süresinin verilmesi de düşünülmez... Anayasanın 50/3 maddesi uyarınca, dinlenme, çalışanların hakkıdır. "Ücretli hafta tatili, bayram tatili ile yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir" maddesi neden uygulanmaz? Yoksa polis de memur değil mi? Emniyet Teşkilatı'nda 24 saat devamlılık gerektiren birimler var. Polis merkezini kapatalım, ekip arabasını stop edelim demiyoruz. Demeyiz de. Ancak, diğer devlet memurlarının (Hatta aynı kurum ve aynı şube içinde çalışan polislerin kullandığı) ama çoğu 24 saat devamlılık isteyen birimlerde çalışan polislerin bayram izni daha sonra kullandırılmak üzere, yıllık izinlerimize eklenmesi çok adil bir karar olur diye düşünüyoruz. Bu isteğimizin, 657. sayılı DMK ve Anayasanın Eşitlik ilkesine göre haklı bulunacağını umuyoruz. Bu durumda yıllık izinlerimiz de artar. Sadece, 1 Ocak, 23 Nisan 19 Mayıs, 1 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim ve öncesindeki yarım günlük tatiller vb. tatilleri hesaplarsak, yılda ortalama 25 gün yapıyor. Bu kadar idari izin hakkımız her sene veril(e)miyor. Lütfen, eşit işe eşit ücret politikası uygulayan İlgili, sorumlu ve yetkililer, polisin de çalışma esaslarının hukuka uygun ve hakkaniyet içerisinde düzenlenmesini sağlasınlar. Bir grup polis memuru Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.