Ben 2002 yılında üniversiteden mezun olan ve asgari ücretle çalışan bir kişiyim. Bu ay, diğer binlerce kişi gibi öğrenim kredisi ödemelerim başlıyor. Dört yıl boyunca aldığımız para topu topu 900 milyon olmasına rağmen, 2 milyarın üzerinde para ödememiz isteniyor. Aldığımız paranın geri ödemesini beyaz eşyaya endekslemişler. Öğrenim kredisini alırken imzaladığımız evrakta bu vardı, doğru. Fakat üniversiteye başladığımızda öğrenimimizi tamamlamak için bu parayı almak zorundaydık. Nasıl olsa mezun olunca işe girer öderiz diye düşündük. Fakat bitirdiğim bölümle alakasız bir işte asgari ücretle kıt kanaat geçiniyorum. 2002 yılına kadarki kriz döneminde beyaz eşya fiyatları sürekli ve azami olarak arttı. Son 1.5 yıldır beyaz eşya fiyatları düşmesine rağmen, bizim ödeyeceğimiz taksitler 1.5 yıl önceki yüksek fiyatlar üzerinden hesaplandı. Bizler borcumuzu ödemeyeceğiz diye bir şey söylemiyoruz. Fakat bu yüksek tutarı yine yüksek taksitler halinde ödememiz mümkün değil. Kendi mesleklerinde çalışan arkadaşlar neyse, ama bizler gibi işsiz veya asgari ücretle çalışan bir insanın üç ayda 400 milyonluk taksitleri ödemesi imkansız. Asgari ücretle ay sonunu zor getirirken üç ayda 400 milyon arttırmamızı nasıl bekliyorlar? Üniversite okuduk da suç mu işledik. Eğitimli bir insan olup ülkemize hizmet etmek için bu paraları aldık. Bu işsizlik ortamında işsiz kalıp zaten cezalandırılmışken, bir de böyle mi cezalandırılmamız gerekiyor? Ödemelerimizi yapmazsak hacizle karşı karşıya kalacağımızı söylüyorlar. Daha alacakları ne kaldıysa... Devlet dün bizlere el verirken şimdi kafamızı mı kesmek istiyor? İsteğimiz, borçlarımızın şimdiki düşük beyaz eşya endeksi üzerinden hesaplanması ve makul taksitlerle ödemenin bölünmesidir. Kredi Yurtlar Kurumu, parasını tahsil edemediğini söylüyor. Bu imkansızlıklar içinde 400 milyonu kaç kişi ödeyebilir ki? Yüz milyonluk taksitler halinde borcumuzu bölseler, tahsilatta sıkıntı yaşanmaz. Bizler de zor duruma düşmeyiz. > Ali Öztürk Kazalardan bizar olduk Bağcılar Belediye binasının önünden geçen Mahmutbey Caddesi ile Kirazlı Caddesinin kesiştiği yerde ışıklandırma olmasına rağmen, trafik kurallarına uymayan sürücüler yüzünden her gün burada küçük çaplı kazalar meydana gelmektedir. Mahmutbey Caddesine bağlantısı olan Ömür Sokak tek yönlü olmasına rağmen, burayı kullanan ve trafik ışığı olmadığı için ters yönden gelerek trafiğe giren araçlar kazaya davetiye çıkarmaktalar. Bu bölgede görev yapan ekiplerin bu konuda daha dikkatli olarak, Ömür Sokaktan Mahmutbey Caddesine girişleri engellemeleri, sürücülerin ve trafiğin sağlıklı akması için faydalı olacaktır. > Sadık Gökçe-İSTANBUL Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00