İyi yönetim ve yöneticiler çare bulur

A -
A +

İnsanların topluluk hâlinde yaşadığı her yerde yönetim vardır. Bu bakış açısıyla, teknolojiden ve modern araç-gereçlerden uzak, tabii bir hayat süren bir kabilede de yönetim vardır. En yüksek teknolojiye sahip en modern araç-gereçlerle donatılmış cemiyetlerde de yönetim vardır. Bırakın insan topluluklarını, hayvan toplulukları arasında da yönetim vardır. Allah'ın izniyle bal yapan arılar, yuvalarına yem taşıyan karıncalar, göklerde uçuşan kuşlar ve diğer hayvan toplulukları da bir yönetim içerisindedir. Bir toplulukta yönetimin mevcut olması, tabii bir durum, yönetimsizlik ise arızi bir hâldir. Elbette, en kötü yönetim bile, yönetimsizlikten iyidir. Yönetimin de kaliteli, iyi, etkin, verimli ve adil olanı, başka bir ifadeyle, ideal olanı istenir. İdeal yönetim üzerine yüzlerce cilt kitap yazılmıştır ve hâlen de yazılmaktadır. Bu konuda şu 8 temel husus önem taşıyor. 1- İnsana, Allah tarafından bahşedilmiş temel hak ve hürriyetler vardır. Bu temel hak ve hürriyetlere yönetim saygı göstermek zorundadır. Allah'ın hak ve hürriyetlerle donattığı insanın, başkasının hak ve hürriyetlerine zarar vermediği müddetçe, hak ve hürriyetlerinden asla mahrum edilmediği yönetim idealdir. 2- Yönetim, kendini koruma konusunda varlığı, kuvvet ve iradesi olana değil, bu varlık, kuvvet ve iradeye sahip olmayanlara öncelik vermelidir. Bu nokta itibariyle, çocuklar, yaşlılar, kadınlar, hastalar, fakirler, zavallılar, hayvanlar ve bitkiler öncelikle korunmalıdır. Bunları koruyan yönetim idealdir. 3- Kamu yöneticileri ve görevlileri, kendisine her fırsatta gözü açıklık ederek başvuranı ve isteyeni değil, ihtiyacı olduğu hâlde, sırf çekindiği ve utandığı için başvurmayanı ve istemeyeni öncelikle bulmalı ve korumalıdır. Bunu sağlayan yönetim idealdir. 4- Kamu yöneticilerinde ve görevlilerinde emanet, adalet ve merhamet fikir ve duygusu mutlaka bulunmalıdır. Kamu yöneticisi ve görevlisine, emanet, adalet ve merhamet penceresinden baktıran ve bu minval üzerinde çalıştıran yönetim idealdir. 5- Kişisel yarar ile kamu yararı bir iş ve işlemde karşı karşıya geldiğinde, kamu yararı her zaman kişisel yarardan önce gelmelidir. Kişisel yararını önde tutarak, kamu yararını feda eden bir kamu yöneticisi ya da görevlisi doğruyu yapmıyor. Kişisel yararını önde tutan kamu yöneticisi ve görevlisini bünyesinde barındırmayan yönetim idealdir. 6- İdare, sağlam irade gerektirir. Sağlam iradenin olmadığı yerde, güzel, adil ve doğru bir idarede olmaz. Sağlam iradeli yönetici ve görevli çalıştıran yönetim idealdir. 7- Kamu yöneticisi ve görevlisi israftan kaçınmalıdır. Kamu kaynağını emanet görerek özenle ve dikkatle korumalıdır. Tasarrufu esas alan yönetim idealdir. 8- Kamu yöneticileri ve görevlileri, şikayet ve mazeret üretmemeli. Sorunlara ve şikâyetlere çözüm bulmalıdır. Kamu yöneticileri ve görevlileri sorunun değil, çözümün bir parçası olmalıdır. Sorun çözen yönetim idealdir. İdeal yönetim için gerekli olan hususlar elbette bu 8 maddeyle sınırlanamaz. Başka hususlar da, başka esas ve ilkeler de bu mânâda dile getirilebilir. Ancak, bu esas ve ilkelerin temel olabileceğini düşünüyorum. Bu esas ve ilkelerin uygulamada dikkate alınmadığı bir yönetim ideal olmaktan uzaktır. Bekir Tekiner (Kamu Yönetimi Uzmanı) Küresel iklim değişiklikleri tarım ve hayvancılığımızı sekteye uğratmasın Yaz aylarında bir anda, beklenmedik zamanda, hesapları kat kat aşan yağmurlar ve bunun sonucunda oluşan sel felaketleri, su baskınları... Ülkemizin her köşesi için bu tür vakalar artık olağan olmaya başladı. Başka ülkelerde de benzer yağışların arttığını basından öğreniyoruz. Küresel ısınmanın bunda etkili olduğu söyleniyor. Bütün bunlar tarım alanlarına da büyük zararlar veriyor. Bu tür anormal yağışlar ve iklim değişikliklerinin artarak devam edebileceği belirtiliyor. Bu durumda zararların daha da artacağı söylenebilir. Bizler için vazgeçilmez olan gıdalarımız, tarım ürünleri için tedbir alınmalı. Özellikle buğday üretimi ve stokları riske atılmamalı. İhmal ettiğimiz tarımımıza önem vermemiz gerekir. Dört mevsimin bir anda yaşanabildiği, her türlü sebze, meyve ve hububatın yetiştirilebildiği, eşi-benzeri olmayan güzellikteki ülkemizi daha çok korumalı ve kollamalıyız. Özellikle ülkemizde yetiştirilebilen ürünlerin üretimini arttırmalıyız, bunların dışarıdan alınması yoluna gitmemeliyiz. Mesela, gıda sanayinin birçok alanında kullanılan çok önemli bitki soyanın büyük kısmını başka ülkelerden alıyoruz. Oysa en güzel soya ülkemizde yetişebilir. Bu önemli ürünün ve diğer ürünlerin daha çok üretilmeleri için tedbirler alınmalı, gerekli teşvikler verilmelidir. Tarım ve hayvancılığımızı ihmal etme lüksümüz yoktur. Gıda ürünlerimizin önemli bir kısmını dışarıdan alır duruma gelmemiz, bizim için affedilmez bir durumdur. Eğitimse eğitim, kredi ise kredi; ne gerekiyorsa yapılmalı, tarım ve hayvancılığımız canlandırılmalıdır. Hüseyin Aksu > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.