Maliye Bakanlığı ile Devlet Personel Daire Başkanlığı'nın dikkatine; Kamuda görev alan Teknik Eğitim Fakültesi mezunu, ancak eğitim hizmetleri dışında, teknisyen, memur kadrosunda çalışan yüzlerce kişiden biriyim. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda daha önceki düzenlemede, Yüksek Teknin Öğretmen Okulu mezunları, Yüksek Tekniker kadrosunu almaktaydı. Bir olan okul sayısı, Türkiye çapında 27 üniversite açılarak, ismi Teknik Eğitim Fakültesi olarak değiştirildi ve 4 yıllık oldu. Dolayısıyla, Teknik Eğitim Fakültesi mezunları, kamudaki sosyal haklar, statü, derece, kademe, kadro, ünvan yönünden mağdur olmuş; bu okul mezunları kamuda mühendis, tekniker (2 yıllık) altında lise diploması ile teknisyen ve memur kadrosu ile çalışmaktadır. Okul teknik hizmetler sınıfında olduğu için, "Kamuda Yükselme Sınavı"na tabi tutulmamaktadır. 1- Tüm kurumlarda (Tarım, Sanayi, Bayındırlık, Turizm, Enerji) boş, kullanılmayan binlerce ünvan, kadro olmasına rağmen bu okul mezunlarına verilmiyor. Maliye Bakanlığı'nın, gerekli düzenlemeleri yaparak, Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarının da bu haklardan yararlanmalarını sağlaması, adaletli bir çalışma yapması gerekmez mi? Güncelliğini kaybetmiş kanunlar neden hâlâ uygulanıyor? 2- Teknik yönden (pratik ve teorik) 4 yıl eğitim görmüş bu okul mezunlarının, ünvan, maaş, statü, kadro bakımından tekniker (2 yıllık) alt kademesi olan memur teknisyen olarak çalışması, kamuda verimsizliğe, sosyal adaletsizliğe, disiplinsizliğe, hiyerarşinin bozulmasına sebep olmaz mı? 3- Sanayi, Tarım, Bayındırlık, Enerji gibi bakanlıklarda yüzlerce (Makine, İnşaat, Elektrik) Teknik Eğitim Fakültesi mezunu, düzenleme yapılmamasından dolayı bu mağduriyeti yaşarken, memur ve teknisyen olarak çalışırken; Milli Eğitim Bakanlığı emrinde mühendislik mezunu (Elektrik, İnşaat, Makine) çok sayıda kişi öğretmen olarak çalışmaktadır. Daha verimli bir kamu düzeni için, gerektiği zaman kurumlararası takas yapılmalı, bu çarpık düzen düzeltilmelidir. Rıfat - ANKARA Kefaletimiz süresiz mi? Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'ne; Ziraat Bankası, çiftçileri birbirlerine müteselsil kefil ederek, bir yıllığına zirai kredi verir. Ancak banka verdiği krediyi, ödeyenden alır, ödemeyenlerinki yıllarca faizli olarak devam eder. Kefiller sanki sonsuza kadar kefil olmuşlar gibi, bir türlü kurtulamazlar. 1997 yılında alınan kredi borcunun 1998 yılında ödenmesi gerekirken, borçlular hâlâ ödemediler. Bir yıl sonra alınması gereken para, politik sebeplerle bugüne kadar geciktirildi. Şimdi deniz bitti, kara gözüktü. Bu kayrılan borçlulardan alınması gereken para, kefillerden, avukatların canı kimi isterse onlardan tahsil edilme yoluna gidiliyor. Bu hakça bir uygulama değil. Geçmişte yapılan bu yanlışa yeni hükümetin devam etmemesi gerekir. Bizler 60-70 dönüm arazisi olan çiftçileriz. Bu araziler de elimizden alınırsa ne yaparız? Banka, alacağını borcunu vermeyen torpilli gerçek borçlulardan alsın? İsmi mahfuz Bizim sokağımıza da bu parke taşları döşenecek mi? Seyhan Belediye Başkanı Sayın Yıldıray Arıkan'a; Adana Yeşilyurt Mahallesi sakinleri olarak, Seyhan Belediye Başkanımız Sayın Yıldıray Arıkan'a sormak istediğimiz bazı sorularımız var. Konu, Yeşilyurt Mahallesi'nde bulunan Evren Siteleri ile ilgili... Bu site 800 dairelik, çok özel oy potansiyeline sahip bir site. Sitenin içi, 1. sınıf denecek şekilde kalın asfalt ile kaplı iken, bu kalın asfalt söküldü, yerine parke taşları döşendi. 15.03.2003 tarihinde de, Sayın İsmail Cem tarafından açılışı törenle yapıldı. Bu sitenin arka tarafında bulunan mahalle sakinleri olarak sormak istiyoruz: Bizim sokaklarımıza da bu şekilde parke taşları döşenecek mi? İkinci olarak; bu sitenin içinde bulunan ve vatandaşlar, öğrenciler, hatta site sakinleri tarafından kullanılan bir geçit site yönetimi tarafından kapatıldı. Böyle bir hakları var mı? Sokaklarımıza parke taşı döşenmesi ve bu geçidin açılması için ne yapmamız gerekiyor? M. Öztürk - ADANA