Kamu yönetiminde bariz bir anlayış değişikliği yaşanıyor. Nitelikli yöneticilerin getirdiği yeni anlayış sayesinde, artık yapılan birçok iş ve hizmet şeffaflaştı. Vatandaş, verdiği vergi ile nelerin yapılmakta olduğunu şimdi daha iyi görüyor. Bunun en güzel örneğini Van Valiliği veriyor. Van Valisi Mehmet Niyazi Tanılır'ın imzasını taşıyan "Ne yaptık, ne yapıyoruz?" başlıklı broşürle, verilen bütün hizmetler gözler önüne seriliyor. "Kamu kaynaklarının nerelere kullanıldığını ve halkın cebinden çıkan vergilerin de nerelere gittiğinden kamuoyunun haberdar olmasını şeffaflık açısından önemsiyoruz." diyor ve bu amaçla halkı bilgilendirmek için bu broşürü hazırladıklarını belirtiyor; yapılanları ve yapılacakları peş peşe sıralıyor Sayın Tanılır... Ya, "Devletin vatandaşa hizmet örgütü olduğu ve kamu personelinin görevinin halka hizmet olduğu bilinciyle vatandaşlarımıza en iyi hizmeti en az bürokrasiyle vermeyi ilke edindik." şeklindeki ifadeler... Türkiye'deki değişimi bu cümleler çok güzel bir şekilde ortaya koyuyor. Artık hiçbir görevli vatandaşa "ben devlet memuruyum, karışamazsın" diye diklenmeyecek, azarlamayacak anlamına geliyor. Her kamu görevlisi, maaşını vatandaşın verdiği vergiler sayesinde aldığını bilerek halka yaklaşacak... Ön sayfasında böyle güzel cümleler bulunan broşürün muhtevası da harika. 3 bin yıllık tarihi bulunan, birçok medeniyete ve kültüre ev sahipliği yapan Van ilimizin yeniden kendine layık şekilde ayağa kalktığı görülüyor. "Tuşba Sanat Kenti Projesi" ile Mimar Sinan'ın eseri Hüsrevpaşa Camii, tarihi Van Kalesi ve diğer nadide eserler, en önemli tarihi eserlerimizden biri olan Hoşap Kalesi eski ihtişamına kavuşturuluyor, o civarda bulunan medrese, cami ve diğer eserler restore ediliyor... Van Gölü'nde su sporları, mavi turlar düzenleniyor; kayak sporları için modern tesisler yapılıyor. Okullar, sağlık, sosyal ve altyapı tesisleri için için dev adımlar atılıyor. Yoksulluğu ve işsizliği yenmek için de "Mikro Kredi Projesi" hayata geçirilmiş, ekonominin canlanması için atılan her adıma destek çıkılmış... Yurdumuzun bu güzel köşesi artık terörü değil, kalkınmayı, iş-aş sahibi olmayı, turizmi, zenginliği konuşuyor... Broşürden çıkardığım bu küçücük özet bile içinizi ferahlatmadı mı? Umarım bütün bu adımlar sonuca ulaşır... -------- Böyle üst geçit olur mu? Ben, Sefaköy Gültepe Mahallesi'nde 1968'den beri ikamet etmekteyim. E-5 Karayolu'nun her iki tarafında da Beşyol otobüs durakları var. Bizler bu duraklara ulaşmak için yıllardır alt geçiti kullandık. Ben size buraya üstgeçit yapılması için daha evvel bir yazı göndermiştim. Neticede uyarıları dikkate alarak veya program dahilinde olduğu için bir üstgeçit yapıldı. Fakat yapılan üstgeçit evlere şenlik. Belki de İstanbul'da bir eşi dahi yok. Geçidin genişliği 2 metre civarında. Fakat çıkışları yaklaşık 1,5 metre. Beşyol otobüs durakları ana durak niteliğindedir. Dolayısıyla insan kalabalığı çoktur. 1,5 metre genişliğindeki bir yerden kaç kişi yan yana inebilir veya çıkabilir? En önemlisi merdiven yok, onun yerine çıkışları meyilli yaptılar. Yerden üstgeçite ulaşmak için 60-70 metre yol katetmek zorundasınız. Topkapı'dan Beylikdüzü'ne kadar böyle bir üstgeçit yok. Daha estetik birşey yapamazlar mıydı? Eğer özürlüler için bu şekilde düşünüldüyse, özürlüler sadece Beşyol üstgeçidinden mi geçecekler? > Mehmet Özkan (Mahalle Sakini) ------- Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00