Bayındırlık Bakanlığı'na; Şahsıma ait 14 dönüm arazi üzerine, 3 dönümü kapsayacak şekilde açık besi tesisi yapmak üzere işe başladım. Köy muhtarımızdan "yapılmasında sakınca yoktur" ibareli yazıyı aldıktan sonra inşaata başladım. İnşaatım köy yerleşik alanı dışında olduğundan, mevzuatın değiştiğini, bu yetkinin muhtarlıktan alındığını öğrendim. Bunun üzerine Bayındırlık İl Müdürlüğü'ne 25.09.2001 tarihinde ruhsat için müracaat ettim. Bayındırlık İl Müdürlüğü yetkilileri, Tarım İlçe ve Çevre Sağlık Müdürlüğü'ünden gerekli oluru alarak müracaat etmemi söylediler. Gerekli olurları aldıktan sonra tekrar müracaat ettim. Bayındırlık İl Müdürlüğü ilgilileri inceleme için geldiler ve arazimin yola cephesi olmadığı için ruhsat veremeyeceklerini söylediler. Köy yoluyla aramızda, 1989 yılında DSİ tarafından kendi arazimden kamulaştırılan, içinde sulama kanalı bulunan 16 metrelik kanal bulunmaktadır. DSİ Bölge Müdürlüğü'nden, kanal üzerine köprü yaparak köy yoluna çıkış yapabilmem için izin aldım. DSİ'nin verdiği projeye göre 36 tonluk köprü yaptım. DSİ Bölge Müdürlüğü'nden "kanal ve köprüyü kullanabilir" diye yazı aldım ve tekrar müracaat ettim. Bayındırlık İl Müdürlüğü, ruhsat talebimi bakanlığa iletti. Bakanlık, DSİ mülkiyetinde olan kanal-bakım-servis yollarının, kamu eline geçmiş yol olarak kabul edilmeyeceğini beyan ederek, talebimi reddetti. Bunun üzerine, Bayındırlık İl Müdürlüğü inşaatımı mühürleyerek, 4.600.000.000.TL (Dörtmilyar altıyüzmilyon) ceza kesti. İdari Mahkemeye başvurdum. DSİ'nin kamulaştırdığı alan 5 kilometrelik bir şeridi kapsayıp, benim gibi diğer şahısları da mağdur etmektedir. DSİ, yol olarak kamulaştırma yapmış olsaydı, mağduriyetimiz olmayacaktı. Kanunlara uymak adına, ruhsat talebimiz bize ceza olarak geri dönmüştür. Kendi arazimizden kamulaştırılan yer bize mani olmuş, müktesep hakkımız elimizden alınmıştır. Müracaat etmeyip, inşaatımı yapsaydım, bunlar başıma gelmeyecekti. Tek suçum kanunlara uymak olmuştur! Bayındırlık Bakanlığı'nın ve DSİ'nin mağduriyetimize son vermesini, dürüst vatandaşı teşvik etmesini bekliyoruz. > Bahadır Dırık (Çayüstü Köyü) - Suluova/AMASYA Taşıma ücretlerimizi alamıyoruz Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik'in dikkatine; Muğla/Yatağan'ın 49 köy ve beldelerinden, SS 20 Numaralı Minibüs ve Otobüs Mot. Taş. Kooperatifi olarak, almış olduğumuz Milli Eğitim'in Taşımalı Servislerini yapmaktayız. Ocak, Şubat, Mart aylarına ait taşıma ödemeleri yapılmadığı için, üyelerimiz aşağıdaki problemlerle karşı karşıya kalmaktadır: 1. Akaryakıt alamıyorlar. 2. Vergilerini gününde ödeyemiyorlar. 3. Bağ-Kur primlerini ve diğer faturalarını gününde ödeyemiyorlar. 4. Servis araçlarının bakımını yaptıramıyorlar. 5. Kendi geçim giderlerini sağlayamıyorlar. İlgililere gerekli talimatların verilerek, mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. > Mehmet Koca (Kooperatif Başkanı) - MUĞLA Milli Eğitim Bakanlığı'na sorular 1-Bakanlık sene başında 10.000 kişilik sınıf öğretmeni kadrosunu aldığı halde, neden bu sayının sadece yarısı kadarını atayıp kalan kadroya atama gerçekleştirmiyor? 2-Kasım ayında bakanlığın kendi sitesinde yayımladığı habere göre, bizler atanıp da göreve başlamayan 2500 sınıf öğretmeni yerine atanacaktık, atamalar neden gerçekleşmedi, bakanlık bizlerle dalga mı geçiyor, umut verip bizleri hayal kırıklığına uğratıyor? 3-Kadro yok deniyor, ama ellerinde olan kadroya atama yapmıyorlar, neden böyle bir aldatmacaya başvuruyor? 4- "Bakanlığı kimse iş bulma kurumu sanmasın" diyorlar, kendilerince haklılar, ama bizi ÖSS, ÖYS diye iki sınava tabi tutmuş, senden öğretmen olur denmiş ve beni o alanda eğitmişler, şimdi de "burası iş bulma kurumu değil" diyorlar, o zaman bizlerin günahı neydi? 5- Bizler, neden imkan varken mesleğimizi gerçekleştiremiyor ve farklı mesleklerde uğraşıyoruz? Ben berberde, arkadaşlarım inşaatta marangozda .... çalışıyor, neden? Bunun sorumluluğunu kim üstlenecek? Lütfen bu sorulara bir cevap bulun ve bizleri rahatlatın... > Atamayı bekleyen bir öğretmen