Kara lekeleri silelim

A -
A +

Yanlış yönetimler sonucu yaşadığımız ekonomik kriz, birçok vatandaşımızı hak etmediği cezalarla karalamıştır. Krizin etkileri azaldıkça, bu lekeler de birer birer temizlenmeli. Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ali Coşkun'un belirttiği, esnaf ve tacirlerimiz için düşünülen sicil affı yerinde ve isabetli bir icraat olacaktır. Birçok vatandaşımız bu işlemin yapılmasını sabırsızlıkla beklemekte, normal iş hayatına dönmenin pembe hayallerini kurmaktadır. "Merkez Bankası kayıtlarındaki kara lekelerin silinip, tertemiz bir sayfa açılması, ülkenin geçmişine yönelik yanlış idarelerin sonuçlarını da temizleyecektir. 20 yıllık bir tacir olarak, 1994 Nisan ile Şubat 2000 kara günlerinde neler çektiğimizi bir biz biliriz. Ülke olarak çok büyük ekonomik kayıplar verdik. Spekülatif soygun kararlarında ülkemizin çektiği sıkıntıları, devletin bir parçası, ortağı olarak bizlerin de birer kara leke olarak ticaret sicilimize işlendi. Geçmişe yönelik, 31.12.2002 tarihine kadar olan Merkez Bankası'ndaki sicillerin bir defaya mahsus olmak üzere temizlenmesi ile yeni bir sayfanın açılması için yetkililerin gayret göstermesi, geçmişte bize yaşatılan sıkıntıları bir nebzecik unutturacaktır." Esnafımız başkalarının hataları yüzünden, hak etmedikleri ağır bir bedel ödedi. Bu bedelin izi acilen silinmeli ve tertemiz bir sayfa açılmalıdır. Sayın Ali Coşkun'un bu hayırlı işi geciktirmeyeceği beklenmektedir. Avrupa ülkelerinde verilen hakları istiyoruz Ben Meslek Lisesi mezunu, tek gözü görmeyen bir motor teknisyeniyim. Ehliyetim yok... Kendi bıranşımda iş bulamıyorum ve bu kısıtlamalar varken bundan sonra da iş bulamayacağım... 3-5 saat için kimse iş vermez! Gece yarısında araç bozulursa (yol yardımı) ben gidip de aracı tamir edemeyeceğim. Bu ehliyetin anlamı kalmıyor. Yine "sen git biz seni ararız" diyecekler. İşveren haklı, ben de olsam işe almam, çünki işlerine yaramam. Bizler zevk için değil, günlük zorunlu işlerimizi halledebilmek için sürücü belgesi istiyoruz... Üniversiteye gidip de mesleğimi geliştiremiyorum. Çünkü yine işe alınmayacağım. Tek istediğimiz, Avrupa ülkelerinde nasıl ehliyet veriliyorsa, bizlere de aynı hakkın tanınması... > Ömer A. SSK'dan "Kanser ilacı" açıklaması 10 Eylül 2003 tarihli gazetemizin bu köşesinde, kanser hastası eşi için "FARMORUBİCİN" ilacını bulamadığını belirten bir SSK'lı vatandaşın şikayetine yer vermiştim. SSK Okmeydanı Hastanesi ilgili biriminden gelen açıklama şöyle: "FARMORUBİCİN 10 MG 06.08.2003 tarihinde ihale ile 7 bin adet alınmıştır. 26.08.2003 tarihindeki 31. B ile onkolojik ilaç alım komisyonunda belirtilen ilaçtan 5 bin adetlik miktar ihale listesinde ilan edilmiş olup, teklif alınamamıştır. 27, 28 Ağustos ile 1 Eylül 2003 tarihlerinde acil alımla Selçuk Ecza Deposundan aynı ilaçtan toplam 910 adet temin edilmiştir. 2 Eylül 2003 tarihinde yine aynı ilaç için ihale ilan edilmiş ama teklif alınamamıştır..." Vatandaş hastası için ilaç istiyor; temin etmek de ilgililerin görevidir. İhale veya başka mazeretler kanser hastalarına karşı olan sorumlulukları azaltır mı? Öğretmen olamayacak mıyız? Milli Eğitim Bakanlığı'na; Ben İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arşivcilik Bölümü (4 yıllık) 2000 yılı mezunuyum. Ayrıca Pedagojik Formasyon da aldım. (Sınıf Öğretmenliği Formasyonum yok). Yine de 2003 KPSS - Öğretmenlik Sınavı'na 'Sınıf Öğretmenliği' için girdim. Aldığım 82.7 puana rağmen, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde başvurum resmileştirilmedi. Başvurumun kabul edilmeme gerekçesinin, Talim Terbiye Kurulu'nun 1-6-2000 tarihli 340 sayılı kararı olduğu söylendi. (Galiba bu karar ile Arşivcilik Bölümüne öğretmenlik hakkı tanınmamış.) Bu durumda bu formasyonun hiçbir değeri yok mu? Onca zaman boşuna mı çabaladık Öğretmenlik Formasyonu'nu almak için? Hem öğretmenlik hakkı veriliyor hem de bu hakkımızı kullanamıyoruz. Bizimle dalga mı geçiliyor? Bu nasıl bir mantık böyle... > İsmi mahfuz

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.