Samsun'dan başlayıp, Gürcistan sınırına kadar devam eden Karadeniz Sahil Yolu bitti sayılır. Ancak, yapılan birçok iş gibi, bunda da insan faktörü yeterince düşünülmemiş. Bölgenin yerleşim şekli ve insanların günlük hayatı dikkate alınmamış. Bu sahil şeridinde, denize yakın ilk 10-15 kilometrelik kısım yoğun yerleşim yeridir. Samsun'dan Sarp'a kadar, çok sayıda ilçe, köy ve küçük yerleşim yeri bulunmaktadır. Burada oturan vatandaşlar, iş, okul, alışveriş, gezme vb. ihtiyaçlar için karşıya geçmek zorundadır. Özellikle yaz aylarında, denizden faydalanmak isteyen binlerce insan, yolun karşısına geçip, denize giriyor, denizden çıkınca yine aynı yolu geçerek evine dönüyor. İki gidiş ve iki dönüş olmak üzere 4 şeritten oluşan sahil yolunda (emniyet şeridi de var), dönüş kavşakları ihtiyaca cevap veremeyecek durumda, az sayıda bulunmaktadır. Mesela, Giresun'dan Yağlıdere ve Güce ilçelerine veya oralardan başka yerlere gitmek isteyenler; ters yönde gidip, tekrar dönüşler yapmak için kavşaklar aramak zorunda kalıyor. Yaya vatandaşların karşıya geçmelerinde ise her an faciaya yol açabilecek manzaralar görülüyor. Karşıya geçmek için önce bariyerler aşılıyor, sonra yolun ortasında bulunan su toplama arklarının üstüne köprü niyetine konmuş tahtalardan geçiliyor. Erkekler pantolonlarından dolayı bir nebze şanslı, ama bayanlar bariyerlerin altından sürünerek geçebiliyor. Yaşlılar ve bayanlar kesinlikle sürünerek geçiyor. Yağmurda, karda, çamurda bu vatandaşların çektikleri sıkıntıları düşünebiliyor musunuz? Peki köprü niyetine konmuş tahtalardan geçmek kolay mı? Ne gezer! Birer çiviyle tutturulmuş tahtalar, bazen kayıyor, yan yatıyor. Vatandaşların ihtiyaçları doğrultusunda acilen yeni tedbirler alınmalıdır. Mesela, bariyerler vatandaşın geçtiği yerlerde, belli bir mesafede alçaltılmalı, 25-30 santimetreye düşürülmelidir. Vatandaşın geçtiği yerlerde, tahta yerine 50 santimetre eninde beton köprüler yapılmalıdır. En azından bu gibi acil tedbirler alındıktan sonra, insanlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda daha kalıcı tedbirlere de başvurulabilir. Bu yollar insanlarımız için olduğuna göre, öncelikle orada yaşayanların can ve mal güvenlikleri ve ihtiyaçları düşünülmelidir. > Yeşilay'dan SAM Merkezi projesi Alkol, sigara, uyuşturucu, kumar gibi kötü alışkanlıklarla mücadele eden ve Bakanlar Kurulu'nun 1934/2-1288 sayılı kararıyla kamuya birinci derecede yararlı dernek seçilen Yeşilay, SAM Merkezi projesini geliştirdi. Projeye göre Yeşilay'ın bünyesinde sigara, alkol ve madde bıraktırma merkezi kurulacak. Amerika ve Almanya'da örnekleri olan SAM Merkezleri Projesi Yeşilay tarafından geliştirilerek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne taslak olarak sunuldu. Projenin onaylanması halinde resmi kurumlarla da iş birliğine gidilerek, sadece "uyarıcı, bilgilendirici ve koruyucu" bir misyon üstlenmiş olan Yeşilay, tedavi konusunda da ihtiyaç sahiplerine hizmet verecek. Kurulması düşünülen merkezin emsallerinde sigara bıraktırma oranı % 72 civarında. "Pilot Bölge" olarak seçilen İstanbul'da kurulacak merkezin başarı oranına göre, daha sonra birçok ilde açılması hedefleniyor. Yeşilay Genel Başkanı M. Necati Özfatura: "Her hafta Yeşilay haftasıymış gibi çalışmalar yapıyoruz. Ülkemizin Yeşilay'a ihtiyacı var" diye konuştu. Ahmet Sırrı Arvas (Yeşilay Genel Sekreter Yrd.) Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00