Kararlar ne için alınır?

A -
A +

Her ülkede olduğu gibi, yurdumuzda da zaman zaman tabii afetler yaşanıyor. Milletçe acılara ortak olur, elimizden gelen yardımı yaparak acıları paylaşır, gereken desteklerde bulunuruz. Ülkemizi bizim adımıza yönetmekle görevli Hükümet de çeşitli kararlar alarak afetzedelere yardımcı olur, onları rahatlatır. Benzer bir afet, hatırlanacağı gibi Sarıkamış'ta yaşandı. Çiftçilerimiz çok mağdur oldu. Bunda da Hükümetimiz gönüllere su serpen açıklamalarda bulundu; vatandaşlarımızın yaralarının sarılacağı, yalnız bırakılmayacakları açıklandı. Çeşitli kararlar alındı ve alınmış kararlar hatırlatıldı. Bunlardan bir tanesi Bakanlar Kurulunca 21.09.2000 tarihinde kararlaştırıldı ve bu Karar, 17 Ekim 2000 tarih ve 24203 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. 2000/1390 Sayılı bu Kararnameye göre ; "Tabii afetler nedeniyle tarımsal işletme, tarımsal ürün ve hayvan varlıkları ile menkul, gayrimenkul malları ve işyerleri en az %40 oranında zarar gören ve bu durumları 20.05.1977 tarihli ve 2090 Sayılı Kanun ile 08.07.1948 tarihli ve 5254 Sayılı Kanuna göre tesis edilen il ve ilçe hasar tespit ve ihtiyaç komisyonlarınca belirlenen gerçek ve tüzel kişilerin TC Ziraat Bankası, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Tarım Kredi Kooperatiflerine tabii afetin vuku bulduğu tarih itibariyle oluşmuş olan mevcut borçları; ilk yıl anapara ve faiz ödemesiz, müteakip 2 yılda 4 eşit taksitle ödenmek üzere 3 yıl süre ile ertelenir. Ancak deprem afetinin vuku bulması durumunda hasar tesbitinde söz konusu %40 hasar oranı aranmaz" denmektedir. Peki bu kararlar uygulandı mı? Bunun cevabını, Sarıkamış'tan gelen ve altında Ziraat Odası Başkanı Hamit Karadağ, Ticaret Odası Başkanı İsa Ezelhan, Ziraat Odası Meclis Başkanı A. Kerim Hindistan ve 4 mahalle muhtarının imzası bulunan mektupta arayalım: "17 Ekim 2000 Tarih ve 24203 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan tabii afetlerle ilgili ve Ziraat Bankası'na borçlu bulunan, komisyonlarca hasar tesbiti yapılmış çiftçilerinin borçlarının ertelenmesine dair Bakanlar Kurulu'nun 2000/1390 Sayılı Kararnamesi, Ziraat Bankası Şubesi'nce uygulanmamaktadır. Şöyle ki; 1- 22.05.2000 tarihinden geçerli olmak üzere Mahalli Hasar Tesbit Komisyonu'nca hasara uğradığı belirtilen çiftçi borçları bu kararname gereğince ertelenmiştir. 2- Ertelenen çiftçi borçları, kararnamenin 2. maddesindeki hüküm gereğince, anaparanın faizsiz olarak ertelenmesi gerektiği halde, anaparaya ilaveten %127 ve ayrıca komisyon ücreti ilave edilmek suretiyle cari faiz tam uygulanmakta; temerrüd faizi de ilave edilmek suretiyle çiftçinin aldığı 2 milyarlık Zirai Kredi'ye 1 milyar 800 milyon faiz tahakkuk ettirilmiştir. Her geçen gün de bu faiz uygulanmakta, binlerce çiftçi mağdur ve perişan olmaktadır. 3- Kararnamenin 2. maddesinin son paragrafında "ertelenen kredilere cari faiz oranının yarısı uygulanır" denmekte ise de, banka cari faizi tam olarak uygulamakta, ayrıca temerrüd faizi ve komisyon ücretini ilave etmektedir. 4- Çiftçiler bankaya müracaatlarında, kararname gereğince taksitlendirmeyi talep ettiklerinde, banka yetkilileri bu talebi reddetmekte ve borcun tamamını defaaten cari faiz ve komisyon ücretleri ile birlikte ödemelerini istemektedir. Tabii afete uğrayan binlerce borçlu çiftçi perişen duruma düşmüştür. Bakanlar Kurulu Kararını uygulamayan ve keyfi bir hareket sergileyen yetkililer hakkında gereken işlemlerin yapılmasını istiyoruz..." Sıkıntılı gününde mağdurlara ümit verip bunun için Resmi Gazete'de Karar yayınlayanlar, bu kararlarının uygulanıp uygulanmadığını da araştırmalılar. Gayet kolay, açın Sarıkamış'a sorun! İhmali olan, keyfi davranan var ise, bunun da gereğini yapmak sizin göreviniz!.. Her gün her şeye zam yaparken elinizi vicdanınıza koyun! Açlık sınırının aylık 760-780 milyon olduğu söylenirken, böyle bir parayı rüyasında bile göremeyen memuru, emeklileri, dar gelirlileri ve işçileri ne çabuk unuttunuz? Bu kesimler ne hayallerle sizlere oy verip başa getirdiler... Memur ve işçi için ödenek bulamadıklarını söyleyenler, kendilerine gelince ne de kolay ödenek bulabiliyorlar... Hiç mi vicdanınız sızlamıyor, verdiğiniz vaatleri ne çabuk unuttunuz! Hazır kıyak emekliliğiniz de var iken, neden emekli olup da bizleri kurtarmıyorsunuz? Sayın Derviş'in bulduğu borç paralar ne oldu? Biz doların 800 binlere gerilemesini beklerken, dolar 1 milyon 700 binlere ulaştı. Kimi kandırıyorsunuz beyler? Ne kriz biter, ne de dış borçlanmalar. Dolar, Mark, senetler ve devlet tahvilleri zenginlere göre; biz karnını doyuramayan, ekmek parası için çırpınan garibanların bankada kefen parası bile yoktur... Para zenginlerde, onlar da dışarıdan giyinip, oralarda harcıyorlar. Küçük esnafın ve dar gelirlinin eline para geçerse kriz biraz aşılır. O bakımdan çalışanlara ve emeklilere açlık sınırı olan 760-780 milyon civarında para verilirse piyasa biraz canlanır, bir bereketlenme olur. Şu anda almakta olduğumuz 120-225 milyon sadece ekmeğe bile yetmiyor... Lütfen elinizi vicdanınıza koyun, her gün her şeye zam yaparken biz garibanları da düşünün!.. ¥ İsmi Mahfuz Bir Emekli - İSTANBUL İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü'nün açıklaması 24.10.2001 tarihli gazetenizin 15 sayfasındaki "Okuyucu Köşesi"nde yayınlanan "Bakanlığın gücü dergicilere yetmiyor mu" başlıklı haberde, İlimiz Beyoğlu İlçesine bağlı Kasımpaşa'daki okullarda 13-16-18 milyondan ve kimi okullarda peşin, bazı okullarda da 3-6-8 taksitten dergi satıldığı, okullarda satılan dergilerden toplam 7-8 milyar gelir sağlanmasına rağmen, satışlar karşılığında herhangi bir fiş ya da fatura verilmediği için Okul Koruma Dernekleri'nin bu alışverişten faydalanamadıkları belirtilmektedir. Haberde bahsi geçen ve şikayette bulunan Bülent Ağırgün'ün dilekçesi 04.10.2001 tarihinde Müdürlüğümüze intikal ettikten sonra, konuyla ilgili olarak derhal Müdürlüğümüz İlköğretim Müfettişlerince soruşturma başlatılmış olup, söz konusu soruşturma halen devam etmektedir. Müdürlüğümüz bu konu üzerinde hassasiyetle durmakta ve bu tür şikayetler derhal incelemeye alınmaktadır. ¥ Ömer Balıbey (Milli Eğitim Müdürü) Mısır'daki mallarımızı kim talep edecek? Dedemin Kahire'deki mal varlığına, devrin ihtilal hükümetince el konulmuştur. Bugüne kadar yaptığımız teşebbüsler kaale alınmadı. Bizim durumumuzda olan birçok Türk vatandaşı mevcuttur. Devletimizin hükümetler nezdinde, bu konuda bir çözüm bulması gerekmez mi? ¥ Saadet Yeröz - Akyazı - SAKARYA Enflasyon canavarıyla savaş Uzun yıllardan beri enflasyonla savaştık Ne kadar uğraştıksa, her daim yenik çıktık. Bilmem ki nasıl güç-kuvvet var bu hınzırda Bütün dirençlerimiz sağlamadı bir fayda. Onunla uğraşmakla artık takattan düştük. Mücadele etmekle artık tükendik bittik. O canavar yüzünden herşeyden mahrum olduk Yine onu yenmeğe, takibine koyulduk. O yüksele yüksele tırmandı ta uzaya Vatandaş peşindeydi, onu yakalamaya. Lakin onun hızına asla yetişemedik. Yakalamak bir yana, büsbütün kaybeyledik. Nihayet başımızı çarptık bir galaksiye Paldır küldür düştük biz hem gerisin geriye. Ağrı sızı içinde biz yerlerde yatarken Enflasyon canavarı göründü yükseklerden Alaylı bir bakışla tebessüm ediyordu "Sizi bırakıp nere giderim ben" diyordu. Bize diyor "savaşı bırakıp barışalım Bir arada beraber kardeşçe yaşayalım" Ne kadar uğraştıysak zaten baş edemedik Onun bu teklifine mecbur kaldık "pes" dedik. Ne diyelim sana biz, Allah cezanı versin. Bizden ayrıldığın yok, şeytan mısın, sen nesin? Ey Zarif'im istedim biraz latife olsun Enflasyon şiirimiz buracıkta son bulsun. ¥ M. Zarif İnce - İSLAHİYE İETT'den isteklerimiz var İETT Genel Müdürlüğü, 50. Yıl Mahallesi sakinleri olarak bizlerin bu taleplerimizi yerine getirirse çok memnun olacağız. *Bir süre önce Eski Edirne Asfaltı üzerinde bulunan ve yıkılan kapalı durağımızı tekrar koydurmanız; malumunuz önümüz kış ve bir aydan fazla bir süredir durağımız yapılmadı. *Sözü edilen durağımızın adı "Baştabya" idi. Ancak bu hiçkimseye birşey ifade etmiyor. Bu durağımıza "50. Yıl Mahallesi" adını yazdırmanızı rica etsek... Mahallemize gelen yabancılar, otobüslerle geldiklerinde durak ismini takip ediyorlar. *Durağımızın yeri B caddesi çıkışından 130 adım ileride. Bu da bir hayli mesafe demektir. Cumhuriyet Mahallesi ile aramızda 1 kilometreden fazla mesafe varken, bu duraktan bir sonraki durak olan Yeni Mahalle (yeni adı Kaşgarlı Mahmut Lisesi) durağı ile arası 200 metre mesafede... Bu durağımızı B caddesinin çıkışına, mümkünse trafik ışıklarının öncesine ve yakınına alırsanız, bir hayli dua alırsınız... *Mahallemizden değilse bile, Sultançiftliği ya da Cebeci Mahallesi'nden Mecidiyeköy'e otobüs seferleri koydurmanızı da istiyoruz. Sayın Nevzat Pakdil'in bu sıkıntılarımızı gidereceğine inanıyoruz... ¥ Mahalle sakinleri adına Erol Kara - İSTANBUL Ek ders ücretleri neden geciktiriliyor? Milli Eğitim Bakanı'nın dikkatine; Denizli'nin Buldan ilçesinde çalışan öğretmenler, Eylül ayı "Ek Ders" ücretlerini alamamışlardır (22 Ekim) . 1 Ekim'de ödenmesi gereken bu paralar neden ödenmiyor? Biz öğretmenler, görevimizi zor şartlar altında yapmaktayız. Hakkımız olan bu paraların ödenmemesi bizleri üzmektedir. "Ödenek yok" gerekçesiyle bizi oyalıyorlar. Buldan'da görev yapan 300 öğretmenin daha fazla mağdur edilmeyeceğine inanıyoruz... ¥ Bir Grup Öğretmen - Buldan - DENİZLİ

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.