Kardeş ülke medyaları birlikte hareket edecek

A -
A +

Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün çeşitli illerde düzenlediği Yerel Medya Eğitim Seminerlerini zaman zaman bu köşede dile getirdim. Gazetecilerin kaynaşmasını sağlamak, yerel medyada çalışanların mesleki kariyerlerine katkıda bulunmak; halkı bilgilendirenlerin bu görevlerini daha sağlıklı bir şekilde yapmalarını teşvik ve temin etmek gibi amaçlarla tertip edilen bu seminerler yurdun en ücra köşelerinde de zaman zaman yapılıyor. Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Sayın Salih Melek, şimdi kardeş ülkeleri de bu çembere kattı. Kışın Kıbrıs'ta yapılan seminer, geçtiğimiz günlerde Azerbaycan'da düzenlendi. Bir grup meslektaşımız ve akademisyenlerle birlikte katıldığımız bu seminer vesilesiyle, kardeş ülke Azerbaycan'ın medya mensupları ile tanışma, kaynaşma ve karşılıklı bilgilenme fırsatını bulduk. Tek millet iki devletten oluşan Türkiye İle Azerbaycan'ın daha çok kaynaşması gerektiği görüldü. Bağımsızlığını kazandığı ilk başlarda Azerbaycan'a büyük ilgi göstermiştik. Sonra araya bir durgunluk girdi. Vakit kaybetmeden başlangıçtaki ilgiye dönmemiz gerekiyor. Bu bölge boşluk kabul etmez... Azerbaycan'daki gelişmeler göz kamaştırıyor Azerbaycan'ın petrol gelirleri gittikçe artıyor. Şimdiden yıllık 13 milyar dolara çıkmış. 8 milyonluk nüfus için çok büyük bir rakam... Bu para ile hızlı bir kalkınma hamlesi başlatılmış. Bakü baştan başa inşaat alanına dönmüş. Dev binalar, alışveriş merkezleri yapılıyor. Tekfen tarafından yapılan Bakü-Ceyhan petrol boru hattının terminali muhteşem. Devasa bir tesis. Tekfen tarafından yapılan platformlar da mühendislik harikası... Bu kadar büyük bir projeyi, sıfır kazayla, büyük bir başarıyla tamamlayan bu firmamız, hepimiz için gurur kaynağı. Bu proje sayesinde kazanılan bilgi, teknoloji de Türkiye için paha biçilmez kıymette... Refahın bütün toplum katmanlarına yayılmasıyla, Azerbaycan o bölgenin İsviçresi olacaktır... Karabağ yarası ise, Azerbaycan'da yaşayan herkesin kalbini kanatmaya devam ediyor. Ermenistan'ın yaptıklarını gelecekte de affedeceğe benzemiyorlar... Yurt dışında okuyan üniversiteli öğrencilere de kredi verilemez mi? Türkiye'de bir üniversiteye yerleşemeyen binlerce öğrenci, şartlarını zorlayarak başka ülkelerde yüksek tahsillerini devam ettiriyor. Özellikle eğitim kalitesi yeterli olmayan okullardan mezun olan ve dershanelere gitme imkânı bulamayan gençler, ÖSS'den (Öğrenci Seçme Sınavı) yeterli puan alamadıkları için bir fakülteye yerleşemiyor. Bunların arasından, yüksek tahsil için her zorluğa göğüs geren gençler, çareyi yurt dışında arıyor. Çoğu dar gelirli ailelere mensup olan bu öğrenciler, az maliyetli olduğunu düşündükleri ülke üniversitelerini tercih ediyorlar... Bu gençler tarafından tercih edilen ülkelerin başında gelen Azerbaycan'da 5 bin gencimiz üniversite tahsiline devam ediyor. Üniversitelere yıllık ödenen bin dolar civarındaki para karşılığı kayıt yaptıran gençler için zorluklar da sonra başlıyor. Yurt imkanı olmayınca, mecburen evler tutuluyor. Her geçen gün zorlaşan şartlar yüzünden, bu gençler büyük sıkıntılar çekebiliyor. Görüşme fırsatını bulduğum, Azerbaycan üniversitelerinde okuyan bir grup genç, YÖK, Milli Eğitim ve Kredi Yurtlar Kurumu yetkililerinin kendileriyle ilgilenmediklerini belirtiyorlar. Hiç olmazsa, Türkiye'de okuyan öğrencilere sağlanan kredi imkânının kendilerine de sağlanmasını isteyen üniversite öğrencileri, aylık 500 dolardan aşağı düşmeyen masrafları karşılayamadıklarını, çok zor durumda kaldıklarını ifade ediyorlar. Misyonerlerin ve art niyetli bazı teşkilatların bunu fırsat bilerek, gençlerimize el attığını, onları emellerine alet etmek için büyük gayretler gösterdiğini anlatan üniversite öğrencileri, yetkililerin bu tuzaklar karşısında gereken tedbirleri bir an önce almasını istediler. Sadece Türkiye'deki gençlerimizi değil, yurt dışında okuyan gençlerimizi de korumamız gerekir. Yüksek öğrenim gençliğini korumak ve desteklemekle görevli kuruluşlar, dışarıda okuyan üniversite öğrencilerini de hatırlamalılar. Onlar da bu ülkenin gençleri ve üniversite öğrencileri. Türkiye'de okuyanlara sağlanan imkânlar yurt dışında okuyanlara da sağlanmalı... Büyükelçiler ve valilerde büyük değişiklik Son zamanlardaki valilerimizde büyük değişimler görülüyor. Artık Hükümet konağına kapanan, halka karşı mesafeli olan, risklerden kaçan vali tipi değişti. Halkla iç içe olan, üretim, istihdam, ihracat, yatırım gibi mevhumlara gece gündüz kafa yoran valiler geldi. Vatandaşın dertleriyle hemdert olan bu valilerimiz kısa zamanda fark ediliyor, o iller birdenbire rahatlıyor. Bu çeşit valilerin her geçen gün daha da arttığını görmek memnuniyet verici... Bakü seyahatimizde gördüğümüz kadarıyla, büyükelçilerimiz de böyle. Bakü Büyükelçimiz Sayın Bülent Uğur'u tanıyınca, yaptıklarını görünce, ilerisi için daha da ümitlendik. Bükelçimiz, iş adamımızın derdine çare arıyor, tüccarımızın sıkıntısını gideriyor, Azerbaycan'da bulunan 15 bin vatandaşımızın dertleriyle hemdert oluyor... Bütün bunlardan da önemlisi, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik münasebetlerini geliştirmek için gösterdiği gayretleri ve attığı adımları görünce, Sayın Büyükelçimizin ne büyük işlerin üstesinden geleceğini de tahmin etmek zor olmadı. Güler yüzlü, misafirperver, sevecen, enerjik ve kardeş ülkelerin önemini çok iyi bilen Bakü Büyükelçimiz Sayın Bülent Uğur hem Türkiye, hem de Azerbaycan için büyük bir şans... Umarım bütün büyükelçilerimiz böyle olur...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.