Kardeşliğimizi bozmak isteyenlerin tezgâhlarını bozalım

A -
A +

Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün Diyarbakır ziyareti çok faydalı olmuştur. Oradaki vatandaşlar Sayın Gül'ü büyük bir sıcaklıkla, güllerle karşılamış, Cumhurbaşkanımız da her zamanki gibi pozitif enerji yaymış, olumlu havayı pekiştirmiştir. Bundan sonra da herkesin aynı sorumluluk duygusuyla hareket etmesini, bütün meselelerin konuşularak halledilmesini ve bu anlamsız kavganın son bulmasını dilerken, konu ile ilgili, Muzaffer Sargın'ın yazısında belirtilen bazı tarihî bilgileri hatırlatmakta fayda görüyoruz: "Ülkemizin güneyinde yıllardır süren ve zaman zaman diğer şehirlerimize de sirayet eden terör belası, binlerce vatandaşımızın şehit olmasına ve yaralanmasına, milyarlarca liralık maddi zararlara, emek ve zaman kaybına sebep olmuştur. Bu terör belası sebebiyle, güzel memleketimizde gözyaşı akmayan kimse kalmamıştır. Kardeş kavgasının sonunda, kazanan tarafın olduğunu söylemek yersiz ve gereksizdir. Terör, meşru bir mücadele aracı değildir. Hepimiz aynı dinin mensuplarıyız. Din kardeşiyiz ve Müslümanın kanı Müslümana haramdır. Kürtler ve Türkler; Orta Asya, Macaristan, Maveraünnehir, Azerbaycan, İran gibi coğrafyalarda ve başka yerlerde bir arada yaşamış, kader birliği yapmış, iç içe geçmiş aynı ulusun mensuplarıdırlar. Sibirya'nın Yenisey havalisinde bulunan Orhun Abidelerinden önce, 720 yıllarında dikildiği belirtilen 'Elegeş' mezar anıtı 12 satırdan meydana gelmektedir. Bu anıtın 8-9. satırlarında Kürt Beyi, "Ben Kürt ilinin hanı Alp Urungu, altın kemerimi bağladım. Ülkem, devletim. 39 yaşında öldüm. Hanım ilime sizlere ne çare doyamadım. Hanım, ilim ne çare ayrıldı' demektedir. Ord. Prof. Dr. Zeki Velidi Togan'a göre Mugan'daki Azerbaycan Halkı Türk-Kürt karışımı idi. Orta Asya'dan dünyaya dağılan Hun Türklerinin bir kolu da Kuzey Hunlar olarak, Karadeniz'in kuzeyinden Avrupa içlerine ilerlemişler ve Macaristan'a göç ettiklerinde, içlerinde bulunan en kalabalık boylardan birinin de Kürt boyu olduğu söylenmekte. Bugünkü Macaristan'ın 9 ilinde (internet kayıtlarına göre ise 25 yerde) Kürtçe isimleriyle anılan yerler bulunmaktadır. Bu yakın bağı ortaya koyan başka araştırma sonuçları da bulunmakta. Hem din kardeşliği, hem soy kardeşliği bağı olan ulusların birbirleriyle olan husumeti ve kavgası ne ile tarif edilebilir. Ancak 'kardeş kavgası' denebilir. İnsanlık tarihinin de en ibretlik ve meşhur kavgasıdır, Habil ile Kabil kardeşlerin kavgası... Başımıza açılmış bu terör belasını birileri kışkırtmakta ve bundan medet ummaktadır. Tarihin değişik dönemlerinde benzer durumlar görülmüş, anlaşılan bu tekrar ediyor. Ancak dost ve düşman şunu bilsin ki; Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Abazalar hatta Ermeni ve Rum vatandaşlar bu ülkede dostça ve kardeşçe yaşamanın yolunu bulmuş ve pek ala da mutludurlar. Zaman ve şartlar bu mutluluğu daha da pekiştirecek, bütünlük içinde kardeşçe bütün engeller aşılacaktır. Hepimiz bu bağlarımızın farkına bir daha varmalıyız ve el birliğiyle şer güçlerin tezgâhlarını yeniden tarihin çöp tenekesine atmalıyız..." Yok mu sesimizi duyacak birileri? ÖSM'nin yaptığı Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) Aralık 2010'a giren hekimlerden biriyim. Aylardır yıllardır bu sınava hazırlanıyorum. Aldığım maaşı dershanelere yatırdım, ailem sevdiklerim bir umut gözlerini bana dikmiş bekliyor. ÖSYM, zaten önceden kopya nedeniyle iptal olan sınavı, gecikmeli de olsa yaptı ama ne yapış... -8 soru kesinlikle hatalı, bunu Türkiye'deki bütün profesörler kabul etti. ÖSYM göstermelik olarak 4 tanesini iptal etti, skandal duyulmasın diye. -50 tane soru, bir doktorun hayatı boyunca karşılaşmayacağı saçma sapan sorudan ibaret; daha önceki sınavlarda böyle sorular hiç çıkmadı. Aceleyle özensiz hazırlanmış bir sınav olduğu belli. Sanki Tıp sınavını hazırlayanlar doktor değil mühendis gibi. Google'dan araştırılmış bulunmuş sorular gibi. - Asıl skandal olanı, birçok arkadaşımızın neti düşük geldi (3-15 net arası...). Bazılarının da 15 net fazla gelmiş. ÖSYM'nin optik okuyucularında problem olduğunu düşünüyoruz. Ya da birileri sınav cevap kâğıtlarımıza müdahale ediyor. Bunun için ÖSYM'ye itiraz dilekçeleri ile, "aslı gibidir" onaylı cevap kağıdımızın fotokopisini istedik. Hala cevap veren, ciddiye alan yok. Bizler Türk halkına gelecekte sağlık hizmeti verecek olan hekimleriz, inanın sağlığımız bozuldu; günlerce ağlayan, sinir hastası olan, hayata küsen meslek gurubu olduk. Yok mu bu ülkede sesimizi duyacak birileri. Vicdan sahibi, adalete inanan herkesten bu konuyu ilgililere sormalarını rica ediyoruz... > Dr. Mehmet Onur > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.