Ülkemizin büyük kısmı deprem tehlikesiyle karşı, karşıya. Kentsel dönüşüm bu açıdan çok önemli ve gecikmiş de olsa önemli bir iradi kararlılık. Konu hakkında basın ve medya haberleri dışında, daha fazla bilgi alabilmek için Bakanlığın web sayfasını inceledim. Bakanlığın çıkardığı dergiyi okudum. Çok yararlandım ama kafamda bir sürü de soru oluştu. Merakımı giderebilmek için birkaç yöneticiyle telefon görüşmeleri yaptım ama bazı sorularımın cevabı beni tatmin etmedi. Hatta sorularım cevapsız kaldı. Bilindiği gibi, şu anda inşaat firmalarının elinde yaklaşık 1 milyon stok ev var. İkinci el piyasası hariç. Finans terminolojisi ile birçok inşaat firması malda yakalandı. Yeni bir projeye girmekte zorlanıyorlar. Ellerindekini nakde dönüştürmeye çalışıyorlar ama piyasa şartları uygun değil. Neredeyse her gün telefonuma en az 5 ayrı şirketten kampanya mesajı geliyor. Gazetelerde de tam sayfa ilanlar. Demek ki durum vahim. Yoksa neden bu kadar çabalasınlar ki? Bu arada banka kredisiyle ev alıp da, iş ve/veya gelir kaybı sebebiyle ödeyemeyenler de var. Ev fiyatları buna rağmen 2-3 sene öncesine göre fahiş denebilecek kadar yüksek. Ben inşaat maliyetlerinin aynı oranda arttığını düşünmüyorum. Sanırım sektörde bazı beklentiler var.. Yabancılara mülk satışı, faizlerin çok düşmüş olması bunlardan ilk akla gelenler. Bu arada Maliye Bakanımız, "150 m2'ye kadar olan yüksek bedelli evler için KDV gelebilir" dedi. Yani fiyatlar daha da artacak!! Yabancılar içinde Arap ülkeleri, İran, Rusya ve bazı Türk devletlerini saymazsak, Avrupa ülkelerinde durum felaket. Adamlar, "bizden ev alın, AB vatandaşlığı yanında bedava" diye ilan veriyorlar. Kentsel dönüşüm, deprem önceliğine göre 35 ilde başlatıldı. Türkiye'deki yaklaşık 17 milyon konutun 6 milyonu bu şehirlerde. 2000 sonrasında yapılan inşaatları çıkarttığımızda, yıkılması gereken konut sayısı yarıdan fazla. Bunların birçoğu müteahhitler için cazip ve imar durumları da uygun olduğu için kat karşılığı verilebilecek durumda. Rakamsal olarak 3 milyon konutun %50'sinin kat karşılığı verilebileceğini öngörürsek. Mevcut 1 milyon stok gayrimenkule 3 milyon daha eklenecek demektir. Üstelik de bu evler doğal olarak diğerlerine göre çok daha yüksek fiyatlı olacak. Sebebi basit; arsa maliyeti normalde bir projenin hadi olsun ancak %30-35'dir. Kat karşılığında bu oran neredeyse 2 misli. Acaba büyüklerimiz bu konuda ne düşünüyor? Bu arada dikkatimi çeken bir başka konu da; Yeterli konut alanı bulunmadığı takdirde, meraların da konut alanı olarak kabul edilebileceği bilgisi oldu. Sanırım Büyükşehir Yasası ile bu tehlikeli adımın önü de açılmış oluyor. Zaten tarımımız can çekişiyor, elde kalan nadir meralarımızı da betonla doldurursak gelecek nesillere ne cevap vereceğiz? Büyüklerimiz bunun da cevabını verebilirler mi? Ben bakanlıktaki görüşmemde cevap alamadım da.. A. Baybars Göğez >> Ahıska Türklerinin meseleleri Bolu'daki "Çalıştay"da tartışıldı Komünist diktatör Stalin'in emri ile, 86 binden fazla Ahıskalı Türk'ün 14-16 Kasım 1944'te, Gürcistan'ın Ahıska Vilayeti'nden, Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan'a zorla sürgün edilmesinin 68. yıl dönümü dolayısıyla, Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB), Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ile Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı'nca ortaklaşa düzenlenen "Ahıska Türkleri STK Çalıştayı", Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde yapıldı. DATÜB Başkan Vekili Prof. Dr. İlyas Doğan, 1944 yılında bir gecede Ahıska Türklerinin hayvan taşıyan vagonlara konularak, zorla göç ettirildiklerini, yaşadıkları dramın Türkiye'de bilinmediğini belirterek, amaçlarının bu konuda kamuoyu oluşturmak olduğunu söyledi. Prof. Dr. Doğan, Ahıskalı Türklerin meselelerini çözme konusunda, Türklerle iletişime geçerek, Müslüman ve ortak Türk coğrafyasıyla koordineli ve kurumsallaşmış bir diasporanın oluşturulması ve önümüzdeki 50 yıl yapılacak çalışma programının şimdiden hazırlanması gerektiğini anlattı. Ahıska Türkleri STK Çalıştayı'nın üç gün süren programlarında; Türkiye'de ve dünyanın on ülkesinde yaşayan Ahıska Türkleri'nin diaspora oluşturmaları, diğer Türk ve akraba toplulukları ile iş birliği yapmaları, Ahıska Türkleri diasporasının önümüzdeki 50 yıl yapacağı çalışma programları, 1990 yılından sonra Türkiye'ye göç eden ve Türk Vatandaşlığına kabul edilen Ahıska Türklerinin borçlanarak emekli edilmeleri için TBMM'de bir kanunun kabul edilmesi, 1990 yılından sonra Türkiye'ye göç eden Ahıskalı Türklerin Türk Vatandaşlığına kabul edilmesi, Ahıska Türklerinin Gürcistan'ın Ahıska Vilayeti'ne, anavatana geri dönmeleri süresinde yaşanan problemlerin çözüme kavuşturulması ve diğer problemler gündeme geldi... Muhammet İzzetoğlu >> Bazı diziler milletimizin kültürel kodlarıyla oynuyor! Televizyonlarda yayınlanan birçok dizide şiddet, çarpık ilişkiler, kötü örnekler ve ahlâk dışı, gayrimeşru yaşantılar sergileniyor; gelenek ve kültürümüze aykırı davranışlarla toplumun dengesini bozma çalışmaları alenen yapılıyor. Milletimizi ayakta tutan kültürel kodlarıyla oynanıyor, genlerimiz değiştiriliyor; âdeta milletimizi başka bir yapıya dönüştürme çalışmaları yapılıyor. Bu konuda toplumu koruyacak tedbirlerin alınması, tahribatı giderici çalışmaların acilen yapılması gerekmektedir. ÖĞDER olarak, sorumluluğumuz gereği, bu uyarıyı yapmayı gerekli görüyor ve ilgilileri göreve çağırıyoruz. Abdullah İkinci (ÖĞDER Erzurum Şube Başkanı) > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00