Kılık-kıyafet serbestliği ileri demokrasi ve gelişmemiz için iyi bir adımdır

A -
A +

Milli Eğitim Bakanlığı, statükonun alaşağı edilmesi adına çok önemli bir adım attı. Milli Eğitime bağlı tüm okullarda, kılık kıyafet bundan böyle serbesttir. Bu adım eksik ama çok yerinde. Bugüne kadar, bütün devlet kurumlarında ve halkımızın hayatında tek tiplilik yerleştirilmeye çalışılmıştı. Bu tek tip eğitimden dolayı da halkımız tek tip giyinmeye, tek tip yaşamaya ve tek tip düşünmeye başlamıştı. Ülke genelinde her şey tek tipti. Halk da bu yaşantıya ayak uydurmuştu. Farklı düşünenler yerilmiş ve toplum dışına atılmaya çalışılmışlardı. Eğer devlet dairesinde görev yapıyorlarsa görevden atılırlardı. Farklı düşünenlere aman verilmezdi. Bu sebeplerden dolayı, atılmış bu adımı çok olumlu saymaktayım. Bundan böyle, eskiden gelen jakoben tavırların terk edilip, daha demokrat ve daha objektif davranışların gösterileceğinden eminim. Ülkemiz büyük değişimler ve dönüşümler geçiriyor. Ülkemiz, gelişmiş ülkeleri yakalamak için, gelişmiş ülkelerin değerlerini hayata geçirmeye çalışmaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki okullarında mevcut olan kılık kıyafetten, oralardan gelen komşularıma sorduğumda, büyük bir serbestlik olduğu ve öğrenciler arasında şu anda bizde söylendiği gibi, zengin fakir arasında herhangi bir olumsuzluğun bulunmadığını söylüyorlar. Anti demokratik ülkelerde olan bu kılık kıyafet baskısının, mutlak surette değiştirilmesi gerektiğinde hemfikirler. Oralarda öğrencilerin, edebe çok aykırı olmadıkça, istedikleri gibi giyinebildiklerini söylemektedirler. Oralarda bir problem yok da bizim buralarda mı olacak?! Gördüğüm kadarıyla, bu kılık kıyafet serbestliğine karşı çıkanlar, anlayışlı insanlar değil, bilindik kimseler. Belki de bu insanların karşı çıkmaları, tek tipliliğe alışmalarından ileri gelmektedir. Eğer bu yönetmeliğe karşı çıkılacaksa, başka bir yönden karşı çıkılabilirdi. Çıkan yönetmelikte, baş örtüsünün İmam Hatiplerde ve diğer okulların sadece Kur'an-ı kerim derslerinde takınılabileceği ifade edilmektedir. Eğer yönetmeliğin bir sakıncası varsa o da budur. Gelişmiş ülkelerin sadece birkaçı dışında, insanların, inançlarından gelen örtünme ihtiyaçları varsa, rahatlıkla örtündüklerini ajanslara düşen haberden öğrenmekteyiz. Hatta gelen haberlere göre, eğer okullardaki yasaklardan dolayı mağdur edilen öğrencinin ailesi mahkemeye gidiyor ve mağdur edilen öğrenci lehine hüküm çıkıyor. Gelişmiş ülkelerde büyük oranda baş örtüsü gerek çalışma hayatında ve gerekse okullarda serbest. Eğer yönetmelik tartışılacaksa, bu yönden tartışılmalıdır. Bu yönetmeliği, statükonun ayaklar altına alınması adına, önemli bir adım olarak değerlendirmekteyim. Yetkililerden ricam, bu serbestliğin her alana şamil tutulmasına imkân tanınmasıdır. Eksikliğin giderilmesi için, hayatın her alanında kılık kıyafete özgürlük gelmesi gerekmektedir. Kılık kıyafette özgürlük, ileri demokrasiye giden yolda, karşımıza çıkabilecek eza ve cefa veren taşların yoldan kaldırılması manasına gelir!.. Nizamettin Bekar >> İğneada "Turizm Alanı"olarak ilan edilsin, Bulgaristan'a sınır kapısı açılsın İğneada'nın, 3. Nükleer Santral'in yapılması muhtemel aday yerlerden birinin olduğunun açıklaması bizleri üzdü. Bölge halkı burada bir santral istemiyor. Bölgenin, vakit geçirilmeden Turizm Alanı ilan edilmesini, Beğendik Köyü üzerinden Bulgaristan'a sınır kapısının açılarak, bölgenin kültür ve turizm alanında geliştirilmesini arzu ediyoruz. İğneada'nın bitişiğinde bulunan Longoz Milli Parkı'nın biyolojik çeşitliliğin korunması ve Doğal Kaynak Yönetimi Hakkında GEF-2 projesi, Dünya Bankası fonundan milyonlarca dolar hibe alınarak yapıldı. Yine Yıldız Dağları Biyosfer Projesi de 2008'de Avrupa Birliği'nden alınan mali destekle tamamlandı. Bu çalışmaların sonucunda, Longoz Ormanları'mızın sadece Milli Park olarak korunması değil, Biyosfer rezervi ilan edilerek, biyolojik çeşitliliğin korunmasının yanında, ekonomik kalkınma ve kültürel değerlerin devamlılığı arasındaki çatışmaların sürdürülebilir bir şekilde çözülmesi hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda bölgemizin Turizm Alanı olarak ilan edilmesini ve Bulgaristan ile sınır kapımızın Beğendik üzerinden açılması sureti ile komşumuz Bulgaristan ile turizm ve kültür alanında projeler geliştirerek, iş birliğimizi ilerletmek istiyoruz. Tahir Işık (İğneada Belediye Başkanı) >> Çocuk yoğun bakımı personel yetersizliğinden açılamıyor! Ankara Dr. Sami Ulus Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Yoğun Bakımı, personel yetersizliğinden açılamadığı gibi, diğer personel de personel yetersizliğinden nöbet yükü altında eziliyor. 16 yataklı Çocuk Yoğun Bakımın 9 yatağı ancak faaliyette. Geri kalan 7 yatak personel yetersizliğinden atıl vaziyette duruyor. Sağlık Bakanlığı, personel alımında 49 Sağlıkçı planladığı halde, sayıyı 10 sağlık personeline düşürdü. Bu acayip mantığı anlamış değiliz. Türkiye Cumhuriyetinin Başkentinde bu oluyorsa, diğer illeri tartışmaya gerek var mı? Sağlık Bakanlığı bu sese kulak versin. Görüldüğü üzere personel yoksa hizmet de yok. Ancak Sağlık Personeline suç bulmak çok kolay. Vurun abalıya misali, Sağlık Personeline, "canınız çıkana kadar çalışın" denmesi bizleri üzüyor. Şenol Şahin (Sağlık-Sen Ankara 1 No'lu Şube Başkanı) > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.