"Kimlik numaranı gönder, kredin hazır"

A -
A +

Vatandaşın cep telefonuna bir bankadan mesaj gelmiş, "kimlik numaranı gönder, kredin hazır" diye. Zaten benzer mesajlar çoğumuza geliyor... Vatandaş; "beni kim koruyacak?" diye soruyor. "Haberim olmadan, okuldaki çocuğuma kredi kartı veriliyor, sadece kimlik numarasıyla kredi verilebiliyor, bankalar zaman zaman kimliğimizin fotokopisini alıyor. Başkalarının kimlik numarası ile onca dolandırıcılık hadiseleri yaşanıyor iken, bizi kim koruyacak" diye söyleniyor... Haksız mı? Bütün bilgileri ilgili kurumlarca elde edilebilen vatandaşı kim koruyacak? Kaybolmuş bir kimlik kartı ile ne şirketler kurulduğu, piyasanın nasıl dolandırıldığı ve sonunda da faturanın kimlik sahibi vatandaşa kesildiği hatta hapse düşüldüğü az mı görüldü. Savunmasız dürüst vatandaş bu işin ceremesini öder, sahtekârlar, dolandırıcılar da elini kolunu sallayarak yeni bir av peşine düşer... Zaman zaman bankalar, GSM şirketleri kimlik fotokopimizi istiyor, özel bilgilerimizi alıyor, kargocu gelince kimlik numaramızı yazıyor. Kurum ve kuruluşlar kendilerini sağlama alıyor, vatandaşı kim koruyacak? Bu tür bilgilerle neler yapıldığı gazete ve televizyon haberlerinde sık sık görülüyor zaten. Peki bu kurumların sınırsızca aldığı özel bilgilerin korunacağına dair bir garanti var mı? Bu sebeple kaç ocağın söndüğü, kaş şirketin battığı, kaç kişinin mağdur olduğu bilinmiyor mu? O kurumlarda hiç mi art niyetli kişi yok? Bu art niyetlilerce vatandaş adına kredi, kredi kartı, telefon hattı hatta başka mülkler alınamaz mı? Savunmasız durumdaki vatandaş haklı olarak korkuyor, ürküyor, tedirgin oluyor. Bu konuda mutlaka bir adım atılmalı. Sadece bu kimlik bilgileriyle bunca sahtekârlık yapılmamalı, bunu önleyici tedbirler alınmalı... Sayın Cumhurbaşkanım, şehitlerin emanetleri sizden yardım bekliyor Hiç şüphesiz ateşin düştüğü yer olan şehit ailelerinde, en ağır faturayı şehit anneleri, şehit babaları, şehit çocukları, şehit eşleri, şehit kardeşleri ödüyor. Şehit ailelerinin nasıl bir travma yaşadıkları, ne kadar takip ediliyor, ne kadar biliniyor? Elbette devletimiz bir şeyler yapmaya çalışıyor ama bunu yaparken terazi ne kadar doğru tartıyor? Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 21 Mart 2012 tarihinde grup toplantısında, "Mevcut durumda şehit yakınlarına, ailesinden birine veya eşine veya çocuğuna 1 istihdam hakkı tanınıyordu. Yapacağımız düzenleme ile biri eşi ya da çocuğu, diğeri ailesi olmak üzere istihdam hakkını 2'ye çıkarıyoruz" şeklinde, evli şehitlerin yakınlarına yönelik açıklamalarda bulundu. Sayın Başbakan'ın açıklamalarına göre, şehit ailesine verilecek olan iki iş hakkının birincisini şehidin eşi ya da çocuğu, ikincisini şehidin kardeşi kullanabilecek. Yani şehit ailesinin, kendisine tanınan iki iş hakkını kullanabilmesi için, şehidin mutlaka evli olması, eşi ya da çocuğunun ayrıca kardeşinin olması gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanım, peki şehit bekârsa, bekâr şehitlerin birinci derece yakınları ne olacak? Şehidin eşi, çocuğu yoksa ne olacak? Şehit bekâr diye annesi, babası veya kardeşleri bu iki iş hakkını neden kullanamayacak? Elbette evli şehidimizin eşinin ve çocuklarının bütün hakları korunmalıdır. Diğer taraftan da bekâr şehidin anne, baba ve kardeşlerinin bütün hakları aynı şekilde korunmalı ve verilmelidir. Şehidin evlisi ya da bekârı olur mu? Şehit ailesinden iki kişiye kamuda iş hakkının, şehidin evli ya da bekâr olması ile ilişkilendirilmesi üzüntü vermektedir. Şehit evli olduğu için ailesine 2 iş hakkı, şehit bekâr olduğu için ailesine 1 iş hakkı vermek, bekâr şehidin ailesinin hak kaybına uğrayacağını gösteriyor. Şehit bir, çekilen acı, dökülen gözyaşı bir, Devletin verdiği Devlet Övünç Madalyası bir; ailesine tanınan haklarda evli şehide 2 iş, bekâr şehide 1 iş hakkı, bu nasıl adalettir? 20 yaşında askere giden Mehmetçiklerimizin çok büyük bir bölümü bekârdır. Hazırlanan yasa tasarısının şehit ailelerine verilecek olan 2. iş hakkıyla ilgili bölümüne, "eğer şehit bekârsa, ikinci iş hakkından ailesi yararlanır" ibaresinin eklenmesi yerinde ve hakkaniyetli bir karar olacaktır. Hakkaniyet duygusu gözetilerek, bekâr şehitlerin birinci derece yakınlarının (anne, baba, kardeşler) 2. iş hakkında mağdur edilmemesini siz devlet büyüklerimizden istirham ediyor ve sizlerden bu konuda yardım bekliyoruz. Eyüp Akdağ (Şehit Kardeşi) Nice 167 yıllara... Bir meslek düşünün; ekmeğin canı pahasına kazanıldığı, Allah, vatan, millet uğruna hayatın ortaya konduğu, fedakârlıkta sınır tanınmadığı... Yani polislik... Hayatımız boyunca bir veya iki defa karşılaştığımız ama melanetlerini haber alarak görünce bile psikolojimizin altüst olduğu cani, hırsız ve her türlü uğursuzla 24 saat mücadele eden fedakâr insanlar... İşte bu fedakâr meslek mensuplarının bağlı bulunduğu Emniyet Teşkilatı'nın 167. kuruluş yıl dönümü kutlanıyor. Can güvenliğimizi sağlamak, asayişi korumak için her gün canlarını ortaya koyan, mesai mevhumunu düşünmeden fedakârca çalışan bu yiğit insanlara hepimizin vefa ve teşekkür borcu bulunmakta. Allah, güzel vatanımızın ve insanımızın iyiliği için çalışan herkesin yardımcısı olsun, bu yiğit insanlarımıza da nice 167 yıllar diyorum.. Ayla Öztürk > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.