Kıraathaneler aslına dönmeli, "Okuma Salonu" olmalıdır

Eminim sizler de görmüşsünüzdür. Hemen hemen her şehrimizde çokça bulunur, tıklım tıklım doludurlar. Kıraathanelerden bahsediyorum. Hani oyun salonuna giriyorsunuz, ama oyun salonunun adı "kıraathane!" Ne demekse! Oyun salonlarımızda oyun oynanmakta. Okey, pişti vb. gibi. Fakat bu yerlere "kıraathane" ismi verilmiş. Kıraathane, okuma salonu anlamına gelmekte, kitap okunan yer... Fakat işin aslına bakıldığında, durum öyle değil. İş yeri sahipleri iş yerlerine kıraathane ismini vermekte, ama iş yerlerinde oyun oynanıyor. Eminim, buralardan elde edilen gelirin bereketi de olmuyor. Bu iş yeri sahiplerinden iki-üç kişiyle sohbet fırsatı buldum. Diyorlar ki: "Gelirimiz çok iyi ama elde ettiğimiz gelirler öyle gidiyor ki bir mana veremiyoruz. Kazancımız çok iyi ama bir faydasını göremiyoruz." Doğrudur! kumar oynatılırsa, kazancının bereketi olmaz. Buralarda haram işlenildiğinden o iş yerleri sahipleri kazançlarının hayrını göremeyeceklerdir. Öncelikle bu yerlerin çoğunda kumar oynatılmakta. Daha sonra insanlarımız ömürlerinin büyük bir kesimini buralarda geçirmekteler. Benim oturduğum mahallede de birkaç kıraathane var. Oraya takılanları çok iyi biliyorum, sabah girmekte ve ancak gece saatlerinde çıkmaktalar. Ömürlerini, vakitlerini buralarda heba etmekteler. Boş vakitleri kaybedildiği gibi namazlar da akıllarına gelmez... Bu gibi yerlere giden insanlarımızın ailesi, çocukları varmış hiç önemli değil. Gece yarılarına kadar bu yerlerde vakit öldürmekteler. Ailesinin kendisine ihtiyacı varmış hiç umurlarında değil. Varsa yoksa oyun! Bir müddet önce mahallemizin çay ocağında sohbet ederken, çay ocağının sahibi arkadaşımız bizlere bir şey anlatmıştı. Yeni evlenen bir arkadaşı varmış. Arkadaş yeni evlendiği halde bu yerlerde gece yarılarına kadar oyun oynuyormuş. Evmiş, eşmiş hiç önemli değil! Vaktin ve sağlığın kıymeti o kadar anlatıldığı halde, o yerlerin müdavimleri sağlıklarını da boş vakitlerini de bu sağlıksız ortamlarda heba etmekteler. Bu gibi yerlerin, isimleri gibi olmaları, okuma salonlarına döndürülmeleri gerekmektedir. İnsanlarımız bu yerlerde sağlıklarını ve boş vakitlerini zayi edecekleri yerde, bu yerlerin okuma salonuna dönüştürülmesiyle kitap okusunlar. Buralara boşuna "Kıraathane" denmemiş. Bu oyun salonlarına giden insanlar cahil kalmaktalar. Buralara müptela olan insanlar nasıl vatanlarına ve milletlerine faydalı olacaklar?! Buralara müptela olan insanlardan diğer insanlara faydalı bir hareket beklenir mi?! Kardeşlerimiz dünya ve ahretlerini kaybettirecek davranışlardan kaçınmalıdır. Ellerinden geldiğince Allahü tealaya hayırlı bir kul ve vatanlarına-milletlerine hayırlı bir evlat olmak için gayret göstermeliler. Bu da okuyup yaşamaktan geçer. Aynen Eshab-ı Kiram'ın ve ecdadımız Osmanlıların yaptıkları gibi... Nizamettin Bekar-TRABZON İstanbul'un göbeğinde ışıksız yol! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş'ın dikkatine; Altınşehir-Arnavutköy yolu üzerinde bulunan Kayabaşı KİPTAŞ'ta oturuyoruz. Yol, bölgedeki tek ulaşım güzergâhı, ancak çok dar. Üstelik hafriyat kamyonları sürekli burayı kullanıyor. Yolda araç trafiği çok yoğun. Özellikle akşam saatlerinde tam bir keşmekeş yaşıyoruz. Bu kadar yoğunluğa rağmen, yolun aydınlatması yok. Bu durum sürücüleri zor durumda bırakıp, kazalara davetiye çıkarıyor. İlgili kurumlara düzeltilmesi için yazılı ve sözlü müracaatlarımız oldu. Kurumlar, birbirlerine pas atarak, sorumluluk üstlenmiyor. Girişimlerimizden olumlu bir netice alamadık. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin üst düzey yetkilileri de bu sıkıntıdan haberdar. Ama buna rağmen, herhangi bir adımın atılmaması bizleri düşündürüyor. Yaşanan bunca kaza görmezden gelinmesin! Yetkililer can kaybının daha da artmasını mı bekliyor? 5 bin kişinin yaşadığı konutlar teslim edileli iki yıl oldu ama hâlâ İstanbul'un göbeğinde yol problemi yaşıyoruz. Konutlara giden yolun iki şeritli olmasından vazgeçtik, bari ışıklandırma yapılsın. Tekrar yetkilileri aciliyetle göreve çağırıyor, bu yolun bir an önce gözden geçirilip ışıklandırılmasının yapılmasını rica ediyoruz. Ahmet Seren Metrobüs çalışması bizi canımızdan bezdirdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş'ın dikkatine; Biz Beylikdüzü sakinleri olarak, inanın çıldırma noktasına geldik. Sizin aracılığınızla Belediye'ye sesleniyoruz. Zincirlikuyu metrobüsü 77 günde bitiriliyor da, nasıl oluyor da aylardır Beylikdüzü'ndeki metrobüs çalışması bitirilemiyor? İnanın trafikte perişan haldeyiz. Gece 23-24'lerde eve geliyoruz. Bizim de çoluğumuz çocuğumuz var. O saatlere kadar aç açıkta bekliyorlar. Daha yaza kadar işi var o metrobüs hattının. Önce 29 Ekim 2011 dediler, sonra Ocak 2012, sonra da Şubat sonu dediler, fakat yolda o kadar çok iş var ki, 2013'e yetişirse şükretmek lazım. Biz bölge sakinleri olarak, olayı çözemedik. Yıllar önce yapılması gereken metrobüste geç kalındı. Yapılmaya başlanınca da ellerine yüzlerine bulaştırdılar .. O bölgede oturmanın zorluklarını bir bilseniz. Artık ilçeyi terk etme noktasına geldik... Beylikdüzü sakinleri > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00